, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Sayılı davacı lehine kurulan İİK 72/3 gereği takip dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde İhtiyati Tedbir Konulması kararına itirazlarızlarının kabulü ile tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 20.09.2021 tarihli ara kararı ile de; "...2004 Sayılı İİK'nın Madde 72 –"Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan Mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Esas sayılı icra takibinin durdurulmasını ihtiyati tedbir olarak talep etmiş, mahkeme 20/09/2021 tarihli gerekçeli ara kararı ile HMK 389 vd maddesi ile İ.İ.K 72/3 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulamayacağının hüküm altına alınmış olması nedeniyle davacı vekilinin söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili iş bu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemenin istinaf edilen ara kararında yazılı açıklamaları ile bu aşamadaki derdest dava dosyası kapsamın birlikte incelenip değerlendirildiğinde; ihtiyati tedbir istenen davanın birleşen 2021/250 Esas sayılı ve bonoya dayalı olarak başlatılmış icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası olması, İ.İ.K 72/3 maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin hüküm altına alınmış olması...
Davacı tarafından açılan menfi tespit davasıyla birlikte takibin durdurulmasını talep etmiş olup, mahkemece İİK'nun 72/3 maddesi uyarınca %100 artı %15 teminatın yatırılması halinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlu kişi, alacaklının yaptığı icra takibinden sonra da menfi tespit Davası açabilir. Bu dava da tıpkı takipten önce açılan menfi tespit davası gibi borçlunun, yapılan icra takibi dolayısı ile borçlu olmadığını tespit ettirmek için açılır. Borçlunun icra takibinden sonra da menfi tespit davası açması seçeneğinde, bu davanın açılmasıyla da takip kendiliğinden durmayacaktır. Bu seçenekte talep üzerine ihtiyati tedbir kararı vererek de takibin durmasını sağlanamaz. Ancak, takip sonunda para tahsil edilmişse bu paranın ödenmemesi için, mahkemeden ihtiyati tedbir talep edilebilir....
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. Kıymetli evrak ve bu bağlamda bir kambiyo senedi olarak bono, içerdiği hakkın senetten ayrı olarak ileri sürülemediği ve başkalarına da devredilemediği vasıflı ve soyut bir borç ikrarıdır ( 6102 s. TTK m.645 ve Öztan, F.: Kıymetli Evrak Hukuku, 2.b., Ankara 1997, s.975; Kınacıoğlu, N.: Kıymetli Evrak Hukuku, 5.b., Ankara 1999, s.247). Bononun keşidecisi bonoda gösterdiği belirli bir bedeli kayıtsız ve şartsız olarak bizzat ödemek konusunda soyut bir taahhütte bulunmaktadır....
Mahkemece talep eden tarafından açılan menfi tespit davasının red olduğu ve kesinleştiği, bu durumda tedbir kararının devamında hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Talep eden tarafından 10.09.2001 tarihinde davalı aleyhine açılan 2001/449 esas sayılı menfi tespit davası 26.11.2002 tarihli karar ile red edilmiştir. İİK.nun 72/4.maddesi “dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkar” hükmünü içermektedir. Bu durumda açılan menfi tespit davasında borçlunun talebi üzerine verilen tedbir kararı artık yeni bir karara ihtiyaç olmadan kendiliğinden kalkmıştır. Hal böyle olunca ihtiyati tedbir kararını isteyen borçlu davanın reddinden sonra tedbir kararının kaldırılmasını isteyemez ve bu yönde hukuki yararı da bulunmamaktadır. Mahkemece istemin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Menfi tespit davası, İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir....
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Buna göre; işbu davanın icra takibinden önce açılmış menfi tespit davası olması, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi için kesin bir ispat aranmayıp yaklaşık ispatın yeterli olduğunun kabul edilmesi nedeniyle ve incelenen bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamına göre, işbu icra takibinden önce açılmış menfi tespit davasında dava konusu krediden kaynaklı olarak istenen borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin davada, İİK'nin 72/2 maddesi gereğince sözkonusu ihtiyati tedbir talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata yeterli koşulların bulunduğu sonucuna varıldığından mahkemece verilen karar yerindedir....
İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....