İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 28/07/2021 tarihli ara karar ile "Dava konusu İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Gürpınar Yeni Ayazma mevkii 115 Ada 15 parsel 40 numaralı bağımsız bölümün davalılar yönünden cebri icra satışını engeller nitelikte ihtiyati tedbir talebinin davacı tarafından dava değeri üzerinden % 15 (6.000TL) teminatın mahkememiz veznesine yatırılması halinde kabulüne," 07/09/2021 tarihli ara kararla "Taraf beyanları ile dosyadaki belgeler birlikte değerlendirildiğinde; dava dilekçesi ve dava konusunun yalnız menfi tespit talebi içermediği ipoteğin fekki talebi de bulunduğu, ipoteğin fekki talebi bakımından taraflar delillerinin toplanarak yargılama yapılması gerektiği bu aşamada mevcut ipotek kaydına dayanılarak taşınmazın satışının gerçekleştirilmesi halinde telafisi güç zararların doğabileceği, tedbir kararı ile yalnızca satış işleminin durdurulmuş olması, ipoteği kaldırılması talebi hakkında ancak yargılama sonunda karar verilebilecek olması, taşınmazın...
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının 17/09/2007 takip tarihi itibariyle davalı Bankaya vadesi gelmiş ve ödenmemiş kredi borcu bulunmadığının tespitine, “takibin iptali”, “ipoteğin fekki” taleplerinin konusuz kalmış olması nedeniyle bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı banka, takibinde kötü niyetli bulunduğundan takip konusu asıl alacağın %40'ı oranındaki 5.020,80 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. İcra İflas Kanununun 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince menfi tespit davasında alacaklının inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötüniyetle yapılmış olması gereklidir....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ: 21/02/2020 KARAR TARİHİ: 10/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 14/01/2021 NUMARASI: 2020/125 Esas-2021/57 Karra DAVANIN KONUSU: Genel Kredi Sözleşmesinin Teminatı Teşkil Etmek Üzere Tesis Edilen İpoteğin Fekki KARAR TARİHİ: 15/04/2021 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, genel kredi sözleşmesinin teminatı teşkil etmek üzere tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.-13.-14.-43.Hukuk Dairesinin görev alanındadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/252 esas sayılı dosyasında verilecek karara bağlandığını, bu davada tazminata hükmedilmediğini, kooperatife borçlu olduğunun tespit edilmemiş olduğunu, bu nedenle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin devamını haklı kılacak bir neden bulunmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması şartlarının taraflar arasında yapılan sözleşme ve mahkemenin 2009/252 esas sayılı dosya içeriğine göre gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dava, borç nedeniyle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, ipoteğin kaldırılması (Fekki) istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/669 Esas KARAR NO : 2024/253 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 10/10/2022 KARAR TARİHİ : 30/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılardan ... ...'ün ortak ve temsilcisi olduğu diğer davacı ... Sigorta Ltd. Şti. ile ... Sigorta A.Ş. Arasındaki acentelik sözleşmesinin teminatı olarak Bursa İli, ... İlçesi, ... köyü ... ada, 2 parselde kayıtlı taşınmazda mevcut 4/76 arsa paylı ve 4 bağımsız bölüm numaralı mesken üzerinde, 07/07/2004 tarihinde ... Sigorta A.Ş. Lehine 2. Derecede ve 45.000-TL bedelli ipotek tesis edildiği, ipotek alacaklısı ... Sigorta A.Ş. Daha sonra unvan ve tüzel kişiliğini sona erdirerek ... A.Ş....
Dosyada mevcut delil durumu itibariyle İİK'nun 72/3.maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve ipoteğin fekki davası kapsamında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden; davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2016/338 Esas - 2021/29 Karar DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : BOĞAZLIYAN 1....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; vekalet ücretinin dava konusunun harçlandırılmış değerine göre hesaplandırılması gerektiğini, ipoteğin kaldırılması istemi sınırlı ayni hakla ilgili olduğundan değer ölçüsüne göre nispi harca tabi olduğunu ancak 6502 sayılı TKHK'nın 73/2 maddesi gereğince tüketici harçtan muaf olduğundan davanın değerine bakılmaksızın tüketiciden nispi değil maktu harç tahsil edildiğini, AAÜT'nin genel hükümleri gereği vekalet ücretinin de harçlandırılmış değere göre hesaplandığını, tüketicinin dava açarken harçta muaf tutulmasına rağmen harçlandırılmamış müddeabih üzerinden vekalet ücreti hesaplanmasının menfaatler dengesine aykırı olduğunu, davacının kredi borcunu bitirdiğini ileri sürmesine rağmen ipoteğin fekki, için talepte bulunmadığını, ipoteğin fek edilmesinin bir harca tabi olduğunu, davacının harç makbuzunu ilgili şubeye teslim etmemesi sebebiyle ipoteğin fek edilemediğini, müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak...