İİK'nın 153. maddesi hükmüne göre, ipotek alacaklısının icra takibi yapmamış olması halinde ipotek konusu borç tamamen ödenirse anılan madde koşullarında ipoteğin fekki istenebilecektir. İpotek alacaklısının icra takibi yapması durumunda ise, takip konusu borç ve fer'ilerinin tamamen ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılması icra takibinin doğal sonucu olduğundan, borçlunun icra müdürlüğünden, ipoteğin kaldırılması hususunda tapu sicil müdürlüğüne yazı yazılmasını isteyebileceği tartışmasızdır. İpotek senetleri, genel itibariyle ya kesin bir borcun (kesin borç ipoteği) ya da ileride gerçekleşmesi muhtemel bir borcun (limit, teminat veya üst sınır ipoteği) teminat altına alınması amacıyla tesis edilir. Alacağın tahsili amacıyla tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılıp alacağın tahsili halinde ipotek akdi de sona erer. Borçlu, dosyanın infazından sonra ipotek kaydının terkini için tapu idaresine yazı yazılmasını icra müdürlüğünden isteyebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekkine ilişkin davada Kahramanmaraş 1.Asliye Hukuk ve Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, ipoteğin fekkine ilişkindir. Kahramanmaraş 1.Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında yapılan kefalet taahhütnamesindeki yetki sözleşmesi ile genel yetki kuralı gereğince yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 12.Asliye Hukuk Mahkemesi ise, ipoteğin fekki davalarının HUMK’nun 13. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, üzerindeki ipoteğin kaldırılması istenilen taşınmaz Kahramanmaraş, Ulutaş Köy'ünde kaindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; "..davacı tarafından davalı aleyhine ipoteğin fekki talebiyle açılan bu davada taraflar arasında düzenlenen protokol hükümlerinin yerine getirip getirilmediği, ipoteğin fekki koşullarının oluşup oluşmadığı ve neticeten davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti gerektiğinden ve davanın özü itibariyle menfi tespit davası olduğundan ve İİK 72/3. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2009/272 Esas sayılı takip dosyasında davacının takip borçlularından olması nazara alınarak davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir." gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14/06/2022 tarih ve 2021/377 tarih ve 2022/4819 Karar sayılı ilamında, İpoteğin fekki davasının, taşınmazı ipotek yükümlülüğünden kurtaracak ipotek maliki tarafından açılması gerektiği vurgulanmıştır. Davacı vekilince; ... Yapı Kooperatifinin üyelerinin davalı bankadan kullandıkları toplu konut kredisinin tümüyle ödenmiş olması nedeniyle, davacının borçlu bulunmadığının tespitine, anılan kredinin teminatı olan ... ili, ... ilçesi, ... Mah. de kain ... Ada, ...,...,... Parseller ve ... Ada, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl menfi tespit ve ipoteğin fekki davası ile karşı alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabul, kısmen reddine, karşı davada bir kısım talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bir kısım taleplerin reddine yönelik olarak verilen hükümlerin taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar-karşı davalılar vek. Av... ile davalı-karşı davacı vek. Av. ... gelmiş olduğundan hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
YN'lu ve 27/12/2012 tarihli ipoteğin fekkine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır. HMK'nın 115/3. maddesinde, dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği düzenlenmiştir. Somut olayda, mahkemenin karar tarihi itibariyle derdest bir ipoteğin fekki davası bulunmaktadır. İpoteğin fekki ile birlikte ipoteğin fek edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmininin birlikte istenmesine bir engel yoktur. Bu halde eldeki davada, davacının hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemece, ipoteğin fekkine ilişkin davanın sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir. HMK'nın 355....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ipoteğin fekki davası açması gerekirken tazminat davası açmasının bir hukuki yararı bulunmadığını, davacının ipotek fekki davası neticesinde lehine alabileceği kararı usulune uygun şekilde kesinleştirebileceğini ve bahsi geçen karardan sonra zarar unsuru oluşan ya da mahrum kalındığı düşünülen zararları için tazminat davası açabileceğini, kaldı ki davacı tarafça Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 16.12.2021 Tarih 2021/522 E. 2021/1178 K. Sayılı dosyası ile işbu davaya da konu taşınmaz için ipoteğin fekki davası açıldığını ve bu davanın reddedildiğini, sonra yine davacı tarafından müvekkili Banka aleyhine Bakırköy 3....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davanın usulden reddine karar verildiğini, söz konusu davanın konusunun menfi tespit değil, ipoteğin fekki olduğunu, bu nedenle arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun bulunmadığını, yerel mahkemece söz konusu davanın menfi tespit davası olduğunu, bu nedenle zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiğini, fakat söz konusu davanın menfi tespit değil ipoteğin tapu sicilinden fekki davası olduğunu, davalı banka tarafından emsal gösterilen Konya ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davanın usulden reddine karar verildiğini, söz konusu davanın konusunun menfi tespit değil, ipoteğin fekki olduğunu, bu nedenle arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun bulunmadığını, yerel mahkemece söz konusu davanın menfi tespit davası olduğunu, bu nedenle zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiğini, fakat söz konusu davanın menfi tespit değil ipoteğin tapu sicilinden fekki davası olduğunu, davalı banka tarafından emsal gösterilen Konya 1....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat-ipoteğin fekki- menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı, davalılar vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek.Av. ... ve Av.... ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....