İNCELEME ve GEREKÇE :Dava, ipoteğin kaldırılması istemlidir.Dava dilekçesi ile, Davacı/devralan ile davalı/devreden arasında 16/07/2019 tarihinde yapılan hisse devir sözleşmesinin 15. Maddesi gereğince devreden davalı -------- lehine dava dışı şirketin ve ... üzerine kayıtlı taşınmaz hisseleri üzerine 1.500.000 TL bedelli ipotek tesis edildiği ve bu ipoteklerin artık şartlar mevcut olduğundan kaldırılması istenmiştir.Davacının istemi, devir protokolü gereğinin yerine getirildiğinin tespiti ile ipoteğin kaldırılması, mümkün olmazsa başka bir taşınmaza kaydırılmasıdır.Eda davası açılabilecekken sadece tespit isteminde hukuki yarar yoktur. Davacının devir sözleşmesine göre tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğinin tespiti istemi tek başına esasa geçmeye elverişli değildir. Esasen davacı da asıl istemi olan ipoteğin kaldırılması istemli olarak eda davası açmıştır. Ne var ki dava konusu ipoteğin bulunduğu taşınmazın maliki dava dışı .......
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) Taraflar arasındaki uyuşmazlık ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 12/06/2014 NUMARASI : 2012/270-2014/340 Taraflar arasındaki menfi tespit - ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankadan dava dışı ............. Ltd....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan 125.000-YTL sabit eşit taksitli mortgace kredisi kullandığını, ilk taksidi ödedikten on gün sonra bakiye borcu nakden ve defaten ödeyerek krediyi kapattığını, borcun bulunmaması nedeniyle 25.04.2006 tarihinde davalı bankanın ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü’ne ipoteğin fekki yazısı gönderdiğini, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırıldığını, ancak davalı bankanın 26.12.2007 tarihinde 24. ve 25. taksitlerin ödenmediğine dair ihtarname, 21.05.2008 tarihinde ise kat ihtarı gönderdiğini ileri sürerek, kredinin ödenmesi nedeniyle davalı banka şubesine borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....
Bu durumda davacının iddiası ipoteğin geçersizliği sebebiyle Akçaabat İcra Müdürlüğü'nün 2019/3624 sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine yöneliktir. Dava menfi tespit davası olup ilk derece mahkemesince davanın 'aile konutuna dayalı tapu iptal ve tescil davası' olarak nitelendirmesi doğru görülmemiştir. Dava menfi tespit davası olup, aile mahkemesinin görev alanına giren işlerden değildir. Görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu dikkate alındığında ilk derece mahkemesince eldeki davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken aile mahkemesi sıfatıyla bakılması doğru görülmemiştir. Mahkemece davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılarak, davanın ipoteğin geçersizliğine dayalı menfi tespit davası olduğu dikkate alınarak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esasını çözmesi gerekirken hatalı niteleme ile değerlendirme yapılması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) Taraflar arasındaki uyuşmazlık İİK'nun 153. maddesi gereği ipoteğin fekki talebine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 02.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, müvekkilinin adına kayıtlı olan ... hakkında da ... sayılı talimat dosyası ile de satış işlemi başlatıldığını ve kıymet takdir raporu alındığını, gayrimenkulun aile konutu olarak kullandıkları yer olduğunu, ipotek borçlusu olan ... ile müvekkili arasında yapılan 23/01/2020 tarihli ipoteğin kaldırılması sözleşmesi ile davalının bulunduğu ortamda taraflarca imzalandığını, sözleşme ile müvekkilinin eşine ait 49.000 TL müvekkiline ait olan 51.000 TL alacaklı oldukları senetlerin ...'a teslim edildiğini, imzalanan sözleşme gereği ipoteğin kaldırılmadığını, ipoteğin kaldırılmadığı için müvekkilinin eşi ile sorun yaşadığını, müvekkilinin eşi tarafından ... ipoteğin kaldırılması davası açıldığını, senetleri iade etmeyen davalı aleyhine senetlerin bedelsiz olmasından dolayı mahkememizin ... Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.2.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.6.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz kaydı üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece faizlendirilmiş değerin davalıya ödenmesi koşuluyla davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacıya ait 13 numaralı parsel üzerine konulan ipotek 13.1.1989 tarihlidir. İş bu taşınmaz 29.6.1995 tarihinde ipotekle yükümlü olarak satın alınmıştır. Tapu sicilinin kayıt altına düştüğü bilgiye göre ipoteğin 2981 sayılı yasa uygulaması sonucu tesis edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :11.2.2008 Nosu :59-34 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında davalının ürünlerinin satışı konusunda yazılı olmayan bayilik sözleşmesi yapıldığını, teminat olarak dava dışı kişinin taşınmazlarının ipotek verildiğini, bayilik sözleşmesinin sona erdiğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 8.5.2003 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki, takibin iptali, menfi tespit istenmesi üzerine bozma ilamına da uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya içeriği ve hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında yol gösterildiği üzere hüküm kurulduğuna, 31.3.2003 tarihli ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte davacının borçlu gösterilmesinin nedeninin ipotekli taşınmaz maliki olmasından kaynaklanmasına, davacının bu sıfatı dışında borçtan ayrıca şahsen sorumlu bulunmamasına ve şahsi borcundan ötürü aleyhinde icra takibi olmamasına göre davacının yerinde görülmeyen...