"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, 6183 sayılı Yasanın 79.maddesine göre açılan menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 03.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın 6183 sayılı Yasanın 79.maddesine göre açılan menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 03.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davalı kurum tarafından davacı bankaya gönderilen 2012/17823 sayılı haciz bildirisi ile ... ve ... İnşaat Limited Şirketi,2012/15213 sayılı haciz bildirisi ile ...ve ... Tüketim Malzemeleri Limited Şirketi, 2012/16473 sayılı haciz bildirisi ile ..., ...ve İdeal Konfeksiyon Limited Şirketi ve 2012/16807 sayılı haciz bildirisi ile ...'...
takip no’lu dosyalarla icra takibine girişilmiş, ilgili ödeme emirleri 08.01.2010 ve 26.01.2010 tarihlerinde odaya tebliğ edilmiştir. 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında davacılar adına düzenlenmiş ve anılan yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibi bulunmamaktadır. Takip konusu borçların ödenmesi yönünde Kurumca düzenlenip davacılardan Sait’e 17.02.2010 tarihinde, İsmail’e 18.02.2010 tarihinde, ... ’ye 19.02.2010 tarihinde tebliğ edilen 15.02.2010 tarihli yazılar ödeme emri niteliğinde olmayıp borç bildirim yazısıdır. Davanın menfi tespit davası olarak kabul edilmesine ve 506 sayılı Yasanın 80. maddesi hükmüne göre; tüzel kişiliği haiz işverenlerin, temsil ve ilzama yetkili üst düzey yönetici ve yetkilileri haklı bir neden olmaksızın ödenmeyen prim, sosyal yardım zammı ve ferilerinden dolayı Kuruma karşı işverenler ile birlikte müteselsilen sorumludurlar....
Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, mahkemece davanın kabulüne, davalı kurumun 2012/10159 sayılı takip dosyasında borçlu ...’nin prim borçlarından dolayı haciz ihbarnamesi gönderilen davacı bankanın davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalı kurumun prim alacağı sebebiyle 6183 sayılı AATUHK.'nun 79. maddesinin uygulanmasından kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesinin 16. fıkrasında "Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102'nci ve 106'ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır."...
Mahkemece, davacının şirketi temsil ve ilzama yetkili olması ve Kurum tarafından düzenlenen ödeme emirlerinin usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup davacının itirazında haksız olması sebebiyle de 6183 sayılı Yasanın 58. Maddesi uyarınca ödeme emirlerine konu alacağın %10'u oranında tazminata hükmedilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde ödeme emrine karşı dava açma süresi 7 gün ile sınırlandırılmıştır. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297 ve 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı Kararları). Ödeme emrinin iptaline yönelik dava “menfi tespit” niteliğinde olup, maddede belirtilen; “böyle bir borcu olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddialar dışında yeni ve ayrı bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir....
aleyhine vergi borcu nedeni ile 6183 sayılı Yasa uyarınca yaptığı takip sırasında, davacıya haciz ihbanramesi gönderdiğini, ancak süresinde itiraz edilmediğini, ancak borçlunun davacı banka nezdinde herhangi bir hak ve alacağı olmadığından borçlu olmadığının tesbitini istemiştir. Davalı vergi idaresi vekili, davacının haciz ihbarnamesine 7 gün içerisinde itiraz etmediğinden borcun zimmetinde sayıldığını takip hukuku anlamında alacağın kesinleştiğinden menfi tesbit davasının açılamayacağını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ve toplanan delilleri göre haciz bildirisinin tebliğ tarihinde, davacı nezdinde dava dışı kamu borçlusunun bir hesabının bulunmadığının anlaşıldığından bahisle davanın kabulune karar verilmiş; hüküm, davalı vergi idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 saylı Yasanın 79.maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir....
Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın 6183 sayılı Yasaya dayalı takipte menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki Yargıtay 19....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi gereğince haciz bildirisine 7 günlük süresi içerisinde itiraz etmeyen davacının, aynı yasanın 79/IV. maddesi uyarınca 1 yıllık süresi içerisinde açmış olduğu menfi tespit davasında haciz bildirisinin tebliği tarihinde kamu borçlusuna karşı borçlu olmadığının belirlenmiş olmasına, yasal sürede haciz bildirisine itiraz etmeyerek bu davanın açılmasına neden olması nedeniyle de davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı ve davalı vekillerinin itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalılardan harç alınmamasına, 19.12.2005 gün ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına 11.6.2012...