Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır. 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında davacı adına düzenlenmiş ve anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması durumunda, yapılan bu tebligat ödeme emri niteliğinde olmayıp borç bildirim yazısından ibaret olduğu için, açılan davanın menfi tespit davası olarak kabul edilmesi ve sonucuna göre menfi tespit istemi bakımından bir değerlendirme yapılması gerekecektir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 6183 sayılı Yasanın 79. maddesine göre gönderilen haciz bildirimi nedeniyle borçlu olmadığının tesbitiyle, icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacı şirketin, davalı Kurum tarafından 6183 sayılı Yasanın 79. maddesine göre gönderilen haciz bildirimi nedeni ile ilgili borçluların borcundan dolayı Kuruma borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, derdestlik itirazının kabulü ile davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı yasadan kaynaklanan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi, davalı ... idaresinin, boşandığı eşinin vergi borcundan dolayı 6183 Sayılı Yasa gereğince yaptığı takip sırasında maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazın haczedildiğini belirterek, 6183 Sayılı Yasa'nın 66.maddesine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiş, davalı idare ise aynı konuda istihkak iddiasının reddi istemi ile ayrı bir dava açmış ve davalar arasında irtibat bulunduğundan mahkemece birleştirilmiştir. Mankamece, bu davanın da çözüm yerinin idari yargı olduğundan bahisle verdiği görevsizlik kararı, Dairemizin 10.09.2013 tarih ......

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’un 79. maddesi uyarınca; davacıya gönderilen haciz ihbarnamesindeki alacak için borçlu bulunulmadığının tespiti istemiyle açılmış, mahkemece davanın 506 Sayılı Kanun’un 80/6. maddesi uyarınca İş Mahkemesi’nde görüleceğinden bahisle verilen görevsizlik kararı davacı vekilince temyiz edilmiştir, 6183 Sayılı Kanun’un 30.03.2006 gün ve 5479 Sayılı Kanun’un 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde; herhangi bir nedenle haciz ihbarnamesinin muhtıra süresini geçiren 3. şahsın haciz bildirisini tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açabileceği hususu düzenlenmiştir....

          Bu hatalı kayıt Tapu Sicil Müdürlüğünün haciz alacaklısı sayılmasını gerektirmez. 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan istihkak davalarında haciz alacaklısı tahsil dairesinin davada yasal hasım olarak yer alması zorunludur. Bu durumda mahkemece haciz koyduran Gümrük Müdürlüğü yerine, ...’nün davalı gösterilmesinin hasımda yanılma olduğu kabul edilerek, Öncüpınar Gümrük Müdürlüğü’ne dava dilekçesi tebliğ ettirilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra deliller toplanıp oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu taraf teşkili tamamlanmadan davanın sonuçlandırılması doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur. 2-Davacı vekili temsil isteminde bulunmuş ise de, dilekçesi temyiz defterine kayıtlı olmadığı gibi temyiz harcını da yatırmadığı ve bu arada da temyiz süresi geçtiğinden temyiz isteminin reddi gerekmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava konusu uyuşmazlık; 6184 sayılı yasa kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davasında davacının dava dışı Sorkun Belediyesi kum ocagına karşı borcunun bulunup bulunmadığı, borcunu halen ödeyip ödenmediği, dolayısıyla 6183 Sayılı Kanunun 79. Maddesine göre davalı kuruma borcunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir....

              Uyuşmazlık, idari para cezasının kesinleşmesinden sonra ve özellikle 6183 sayılı Yasa uyarınca borçluya gönderilen ödeme emrinden önce veya ödeme emrine yönelik bir itiraz olmaksızın, borçlu olmadığına ilişkin "menfi tespit" veya borcun ödenmesinden sonra "istirdat (geri alma) davası açılması durumunda sorunun çözümlenmesi noktasında toplanmaktadır. Davacı hakkında davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 140. maddesinde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle İdari para cezası tahakkuk ettirildiği, idari para cezasının 140. madde çerçevesinde sulh ceza mahkemesince de reddedilerek kesinleştiği, dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Öte yandan, yukarıda sözü geçen maddede öngörülen özel prosedür çerçevesinde kesinleşen hususların yeniden İncelenmesine olanak olmadığı hukuksal gerçeği ortadadır. Başka bir anlatımla, bu kesinleşme, nihayet idari para cezasına ait işlemleri yargı yerince yeniden denetleme olanağını" kaldıran bir durum olduğu söz götürmez....

                Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddenin 3. fıkrasında, "Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır....

                Ödeme emrinin iptaline yönelik dava “menfi tespit” niteliğinde olup, maddede belirtilen; “böyle bir borcu olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddialar dışında yeni ve ayrı bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir düzenlemeye 6183 sayılı Kanunda yer verilmemiş olması karşısında, 7 günlük hak düşürücü süreyi geçiren borçlunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit veya alacak davası açma olanağı bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623- 717 ve 26.04.2006 gün ve 2006/21-198-249 sayılı Kararları). Somut olayda iptaline karar verilen 1999/2126,2001/116 ve 2001/121 sayılı takiplere ilişkin ödeme emirlerinin 13.08.2011 tarihinde yöntemince tebliğ edildiği dosya içerisindeki tebligat parçasından anlaşılmaktadır. Dava ise 07.06.2012 tarihinde açılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu