Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenlerle 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan tüm davalarda maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekle, davacı yararına maktu avukatlık ücretine hükmetmek yerine nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı H.M.K.'nın 370/2. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 5. bendinin silinerek yerine; "5- Hüküm tarihinde geçerli olan A.A.Ü.T.'ne göre 1.000.00-TL avukatlık ücretinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 09/07/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ticari ilişkiden kaynaklanan 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın 6183 sayılı Yasaya dayalı takipte menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki Yargıtay 19....

      Mahkemece davacının talebin 213 sayılı Yasanın uygulanmasını gerektirdiği, sözkonusu kanundan kaynaklanan ihtilafın Vergi Mahkemesinin görev alınına girdiği gerekçesi ile yargı yolu yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı aleyhine davalı ... Müdürlüğünce dava dışı vergi borçlusu şirket yöneticisi olması nedeni ile bu vergi borcundan ötürü 6183 sayılı Yasanın 35. ve Mükerrer 35. maddeleri gereğince takip yapıldığı, davacının davada takip edilen kamu alacağının bulunmadığının saptanması ve bu takibin iptali istenmiş olmasına, 6183 sayılı yasadan doğan ihtilafların hallinde kural olarak idari yargının görevli olduğu, bu kuralın istisnalarının aynı yasada ayrıca gösterilmiş olup, Adli Yargının hangi işlerde bakmaya görevli olduğu açıkça belirtilmiş (6183 sy....

        Ancak bu kısa sürenin geçirilmesi durumunda ayrı bir menfi tespit davası açılıp açılamayacağı 6183 sayılı Kanun'da açıklanmamıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinde koşut bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, kanunda öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açamayacağını kabul etmek ve sorumlu olmadığı bir borcu ödemeye zorlamak, genel hukuk ilkeleriyle çelişmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT Yargıtaya Geliş Tarihi:22.06.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; 6102 Sayılı Yasadan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 13.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Öte yandan süresi içinde itiraz edilmeyen haciz ihbarnamesine karşı bir yıl içinde açılabilecek menfi tespit davasına iş mahkemesi değil genel mahkemeler görevli olduğu ve ödeme emrine konu pirim alacağı ile haciz ihbarnamesine konu prim alacağının farklı dönemlere ilişkin olduğu halde mahkemece menfi tespit davası yönünden davaya genel mahkemelerde bakılacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu davanın derdestlikten reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş; menfi tespit davasının tefrikine karar verilerek ayrı esasa kaydedilip davaya bakmaya genel mahkemeler görevli olduğundan, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar vermek, ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın süresi içinde açıldığının kabulüyle işin esasına girilmek suretiyle çıkacak sonuca göre bir karar vermektir....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Yargıtay 19’uncu Hukuk Dairesi’nin görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nda gösterilmiştir. Bu Kanun hükmü uyarınca, 19’uncu Hukuk Dairesinin görevleri, “Mahkemelerden verilmiş iflâs ve konkordatoya ilişkin hüküm ve kararları, İcra ve İflâs Kanununun 142,151,235’inci maddelerine ilişkin davalar ve şikâyetler sonunda verilen hüküm ve kararları, icra mahkemelerinden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 99’uncu maddesine göre verilen ihalenin feshine dair kararları” incelemektir. İnceleme konusu, kredi sözleşmesindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı iddiasından kaynaklanan menfi tespit davası olup, davacının sıfatına, uyuşmazlığın niteliğine göre Dairemizin görevleri içerisinde bulunmamaktadır. Dosyanın açıklanan bu niteliğinden dolayı görevli olan Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 15/03/2011 gününde verilen dilekçe ile 3. kişinin haciz ihbarnamesine verdiği cevap nedeniyle itirazın iptali ve ihbarnameye cevap veren kooperatif yöneticilerinin İİK 338/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına ilişkin itirazın iptali (6183 sayılı Yasadan kaynaklanan) istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 14/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

                "İçtihat Metni"Davacı 3.kişi ... ile davalı alacaklı Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı aralarındaki dava hakkında Eskişehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.11.2010 gün ve 2010/631-713 sayılı hükmün Dairenin 20.9.2012 gün ve 2012/9598-9654 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dosya içeriğine, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve davanın 6183 sayılı yasadan kaynaklanan istihkak davası niteliğinde olmasına göre 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle 1086 Sayılı HUMK.nin 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Yasanın 442. maddesi uyarınca 219,00 TL para cezasının davacı 3.kişiden alınarak Hazineye gelir kaydettirilmesine aşağıda dökümü yazılı 6,55 TL karar düzeltme harcının davacı 3.kişiden alınmasına 21.3.2013 tarihinde oybirliğiyle...

                  Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir....

                    UYAP Entegrasyonu