Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı, 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Yasa'nın 8.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 9.2.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen İnceleme konusu karar, 3417 sayılı yasadan kaynaklanan alacak ile ilgili menfi tespit istemine ilişkin olup belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 9.2.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararı ile belirlenen iş bölümü uyarınca özel yasalardan ve diğer hukuk dairelerinin görevi dışında kalan davalar nedeniyle verilen kararlardan olmasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 10.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, 6183 sayılı yasadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, tasarrufun iptali istemine ilişkin olmadığı anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir.   6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi uyarınca alacaklı kamu idaresi tarafından kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü kişi, aynı bentte gösterilen nedenlere dayanarak haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak itiraz edebilir. 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesin de ise "herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır."...

        Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir. 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunundan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup özel yasadan kaynaklandığından temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki Yargıtay 3....

            Ltd. şirketinden alacağı olmadığı tespit edilmiş olduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile; Nizip Vergi Dairesi tarafından gönderilen 8 Mayıs 2014 tarih 20140508665040000001 sayılı haciz ihbarnamesi yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2) Dava, 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'dan kaynaklanan menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, dava dışı ... A.Ş aleyhine 6183 sayılı Yasa'dan takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, bu kez borçlu şirketin kanuni temsilcilerin sıfatı ile müvekkillleri aleyhine takip yapıldığını, ancak müvekkillerinin borçlu şirketin kanuni temsilci sıfatı taşımadıklarını, takip konusu alacağın fon alacağı olmadığından 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapılamayacağını belirterek, müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun uyarınca çıkarılan ödeme emrinin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne ve davacı yararına nispi vekalet ücreti verilmesine karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu m.168'de şöyle denilmiştir: “... baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak...gönderilir....

                  Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/01/2014 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan menfi tespit ve ödeme emrinin iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/03/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 12/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu