Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

    Müdürlüğü vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi uyarınca alacaklı kamu idaresi tarafından kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü kişi, aynı bentte gösterilen nedenlere dayanak haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak itiraz edebilir. Aynı maddenin IV. bendine göre de herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açma hakkına sahiptir....

      "İçtihat Metni"Mahkemes:Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Yasanın 79/4. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit isteğine ilişkin olup dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        HUKUKİ DEĞERLENDİRME : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesiyle, yedi günlük sürede alacaklı tahsil dairesine itirazda bulunmayan üçüncü şahıslara, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla borçlu olmadığını veya malı elinde bulundurmadığını ispat etmek imkanı tanınmaktadır. Aynı madde uyarınca, üçüncü şahıs adına ödeme emri düzenlenebilmesi için öncelikle kamu borçlusunun üçüncü şahıs nezdinde doğmuş bir hak ve alacağının bulunması, bu hak ve alacağın miktarının somut olarak tespit edilmesi ve üçüncü şahıs hakkında tespit edilen miktar üzerinden takip yapılması gerekmektedir....

          Başka bir anlatımla; 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72’nci maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5’inci maddesi ile değiştirilen 79’uncu maddesinde “Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi  tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. ….” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

            Başka bir anlatımla; 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72’nci maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5’inci maddesi ile değiştirilen 79’uncu maddesinde “Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi  tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. ….” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

              Davacı red kararın kaldırılması için istinaf yoluna başvurmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince re'sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede; Uyuşmazlık 6183 Sayılı Kanunun 79/4.fıkrası gereğince açılan menfi tespit davası nedeniyle 6183 Sayılı kanun gereğince yapılan takip işlemlerinin durdurulması kararından kaynaklanmaktadır. 79/4.fıkrasına göre; her hangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açması halinde mahkemece bu Kanunun 10uncu maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir....

                Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Kanun'da gösterilmiştir.506 sayılı Kanun'un 80/7. maddesinde Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun'un uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde alacaklı sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesinin yetkili olduğu, 6183 sayılı Kanun'un 58/1. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın ödeme emrine karşı tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlemine bakan vergi itiraz komisyonu (İş Mahkemesi) nezdinde itiraz edebileceği bildirilmiştir.Bu 7 günlük itiraz süresi hak düşürücü süre olup süreyi geçiren borçlunun artık menfi tespit, istirdat gibi aynı konuda hiçbir mahkemede dava açması mümkün değildir. Çünkü 6183 sayılı Kanun'da İİK.'nun 72. Maddesine koşut bir hüküm yer almamaktadır. 6183 sayılı Kanun İİK.'na nazaran özel bir yasa olup uygulama önceliğine sahiptir....

                  Aynı maddenin IV. bendine göre de herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açma hakkına sahiptir. Bunun yanında kanunen menfi tespit davası takip alacaklısına karşı açılması gerekir ise de, bu davada yasal hasım olmayan takip borçlusunun da davalı gösterilmesine engel yoktur. Somut uyuşmazlıkta da davacı üçüncü kişiye, alacaklı Vergi Dairesi tarafından gönderilen haciz bildirisi 08.08.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak davacı üçüncü kişi Yasada öngörülen yedi günlük sürede haciz bildirisine karşı itirazlarını bildirmemiş, daha sonra eldeki menfi tespit davasını açmıştır....

                    DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/10/2021 KARAR TARİHİ : 18/01/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri olan davacılar aleyhine davalı şirket tarafından Ankara ... İcra Müdürlüğünün 2021/7840 E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olması nedeniyle % 20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ve faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın bila ikmal iade edildiği, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür. GEREKÇE: Dava, bonoya ilişkin olarak başlatılan icra takibi dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti istemli olarak 2004 sayılı İİK'nın 72....

                      UYAP Entegrasyonu