"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; 6183 sayılı Kanunundan kaynaklanan tasarrufun iptaline ilişkin olup,17.Hukuk Dairesinin bozma ilamı bulunmaktadır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 31.01.2019 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,21.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Davalı belediye tarafından dava dışı borçlu İsmail Aydemir'in 10.043,16 TL'lik emlak borcu nedeniyle 6183 sayılı A.A.T.U.H.K. hükümleri gereğinde davacı bankadaki mevduatlarına haciz konulması ve bilgi verilmesi istenmiş davacı tarafından 7 günlük itiraz süresi kaçırılmış olması nedeniyle menfi tespit davası açılmıştır. 6183 sayılı Kanu'un 79.maddesi ile üçüncü şahsa yaptığı haciz bildiriminden sonra 7 günlük süre içerisinde cevap vermek, itiraz etmek imkanı verilmiş, bu sürenin kaçırılmış olması halinde de menfi tespit davası açma hakkı tanınmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/214 Esas KARAR NO : 2022/281 DAVA : 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : 14/02/2022 KARAR TARİHİ : 29/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin muris---- sorumlu tutulduğu -------- Sözleşmesi ve ilgili sözleşmeye istinaden başlatılan------ icra takibine ilişkin borçlu olmadıklarını tespiti aksi halde fahiş faiz oranına itirazının doğrultusunda kredinin tarımsal kredi olması sebebi ile TBK ilgii hükümleri, ----iyiniyet kuralları gereğince uygun bir oran olarak uyarlanması , yapılan ödemelerin ve ilgili ödemelere istinaden istinaden işletilen haksız faizlerin mahsubu sonrası yapılacak hesaplama neticesinde müvekkillerinin borçlu olmadıkları tutarın tespiti talebinden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 15.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 15.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 17.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın 17.Hukuk Dairesine Gönderilmesine, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir düzenlemeye 6183 sayılı Kanunda yer verilmemiş olması karşısında, 7 günlük hak düşürücü süreyi geçiren borçlunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açma olanağı bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623- 717 ve 26.04.2006 gün ve 2006/21-198-249 sayılı Kararları). Ancak,6183 sayılı Kanun'un 79/4. maddesi menfi tespit davası açılabileceğine izin vermiş olmakla birlikte bu yol, üçüncü kişiler bakımındandır. Herhangi bir nedenle itiraz süresininin geçirilmesi halinde üçüncü kişi, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; 6183 sayılı Yasa’nın 79/4. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir....
Fıkrası ise açıklandığı gibi “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesini yetkili kılmıştır. Bu açık düzenleme karşısında, 6183 sayılı Kanun’un 24. Maddesindeki “6183 sayılı Kanun’un 79/4 üncü maddesinde haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahsın herhangi bir nedenle yedi günlük itiraz süresini geçirmesi halinde haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açabilir” kuralının uygulanması olanaklı değildir. Zira 5510 sayılı Kanun'u özel Kanun olduğu gibi 6183 sayılı Kanundan sonra yürürlüğe girmiş ve yetkili yer yanında görevli mahkemeyi de açıkça düzenlemiştir. 11. Yerel mahkemenin kararının bu gerekçe ile de bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan Sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılınmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı vergi borçlusunun vergi borcundan ötürü tebliğ edilen haciz bildirisine karşı yasal süresinde itiraz edilememesi sonucu mal ellerinde ve borç zimmetlerinde sayılmış ise de, dava dışı vergi borçlusuna borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece haciz bildiriminin tebliğ edildiği tarihte dava dışı vergi borçlusunun davacı bankadan herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
nun 79. maddesinin uygulanmasından kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesinin 16. fıkrasında "Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102'nci ve 106'ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır." Aynı maddenin 19. fıkrasında da "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir." (506 SSK.'nun 80/IV-VI fıkraları) denilmektedir. Somut olayda daha önce iş mahkemesince verilen karar Yargıtay 10....