Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Kanundan kaynaklı menfi tespit ile haciz bildiriminin kaldırılması talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Büyük Genel Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.01.2023 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davalar yönünden menfi tespit isteminin kabulüne dair verilen 23/09/2021 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Hükmüne uyulan Dairemizin 15.06.2021 gün ve 2021/631 E. – 2021/3043 K. sayılı ilamında "Eldeki dava 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi hükmüne göre açılmış ve davacı haciz bildirisine süresinde itiraz etmemiş olup, davanın açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücretinin hüküm altına alınmaması gerekir. Davalı ... aleyhine yargılama masrafları ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır....

      Encümen kararına istinaden 2005 yılına ait bir adet ve 2009 yılına ait iki adet toplamda üç adet olmak üzere asfalt tahrip bedeli altında ile 6183 sayılı yasaya istinaden müvekkili aleyhine ödeme emri gönderildiğini, müvekkilinin tahribin gerçekleştirildiği belirtilen sahada çalışma yapmadığını belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davaya konu asfalt tahrip bedeli alacağının amme alacağı olduğu, davacının 6183 sayılı Kanunun 55.maddesi ve 58. Maddesi gereğince 7 gün içinde itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği ve yasa gereğince açabileceği bir menfi tespit davası olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği gibi, kamu alacaklarının tahakkuk ve takibi, itirazların incelenmesi gibi hususlar 6183 sayılı Kanun gereğince belli kamu kurum ve kuruluşlarına verilmiştir. Davalı ...'...

        Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

          Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ: 24/08/2022 KARAR TARİHİ: 25/08/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili--- Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunu uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalarda (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) temyizen incelenmesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunu uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan davalardan olması ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun anılan kararına göre dosyanın dosyanın Yargıtay 10....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunu uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalarda (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) temyizen incelenmesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunu uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan davalardan olması ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun anılan kararına göre dosyanın dosyanın Yargıtay 10....

                Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir....

                  Ancak bu kısa sürenin geçirilmesi durumunda ayrı bir menfi tespit davası açılıp açılamayacağı 6183 sayılı Kanun'da açıklanmamıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinde koşut bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, kanunda öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açamayacağını kabul etmek ve sorumlu olmadığı bir borcu ödemeye zorlamak, genel hukuk ilkeleriyle çelişmektedir....

                  Önemle vurgulamak gerekir ki, kanunda da menfi tespit davası açılmasını yasaklayan bir hüküm de bulunmamaktadır (Halil Özdemir; T3 6183 Sayılı Yasaya Göre Ödeme Emri Ve İptali Davaları, Sicil İş Hukuku Dergisi, S:31, Yıl:2014, s. 101- 102). 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.3.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu