Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, Asliye Hukuk Mahkemesince karar bağlanmış 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olup, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 17. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verilidi....
Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı, 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı Yasa'nın 8.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının 11/04/2015 tarih ve 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/2. maddesi gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'ne gönderilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 21.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bu karara karşı davalı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı SGK vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu ödeme emrine konu edilen alacak 5510 sayılı kanunun uygulanmasından kaynaklanan bir alacak olup, 6183 sayılı kanuna göre takibi gerektiğini, davacının da ödenmeyen bu alacak nedeniyle 5510 sayılı Kanunun 88/20.fk uyarınca müteselsil sorumluluğu bulunduğundan mahkeme kararının esas yönünden istinaf yoluyla incelenerek kaldırılmasını talep ettiklerini, kararın nispi vekalet ücreti takdiri yönünden usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını talep ettiklerini, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından kaynaklanan her türlü davalar için 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168.maddesi uyarınca vekalet ücretinin maktu olarak belirleneceğini, davaya konu ödeme emrine konu edilen alacak 5510 sayılı kanunun uygulanmasından kaynaklanan bir alacak olup, 6183 sayılı kanuna göre takibi gerektiğini, davacının da ödenmeyen bu alacak...
Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2021/78 E., 2021/287 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 31733 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (3). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (3). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 03.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2017/18-2019/302 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, 6183 sayılı Yasa'dan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İş bölümüne ilişkin bu düzenlemede; prim alacaklarının 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinden kaynaklanması halinde görevin Dairemize ait olacağı yönünde de özel bir tespit bulunmamaktadır. Her ne kadar iş bölümü düzenlemesinde Dairemizin görev alanına giren işler arasında "Özel Yasalardan Kaynaklanan (Maden Kanunu, Taş Ocakları Nizamnamesi, Milli Müdafaa Mükellefiyetlik Kanunu gibi) diğer hukuk dairelerinin görevi dışında kalan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar ile "6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanundan Doğan ve diğer Dairelerin görev alanına girmeyen her bir davalara ilişkin hüküm ve kararlar" bulunmakta ise de, sigorta ve ilişkilerinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar bakımından istinaf incelemesi yapma görevi açıkça az yukarıda açıklanan Dairelere verildiğinden görülmekte olan dava bakımından istinaf incelemesi görevinin Dairemize ait değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2020 NUMARASI : 2019/315 E- 2020/157 K DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR : Turgutlu 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı kararı, 22 Ocak 2015 tarih 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde ve Yargıtay Kanununda değişiklik yapılmasına dair 6644 sayılı Kanun 29323 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kuramunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalar (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik), kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir....
Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 sayılı Yasanın 79/IV. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi uyarınca alacaklı kamu idaresi tarafından kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü kişi, aynı bentte gösterilen nedenlere dayanarak haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde...