ya ait vergi borçları nedeniyle, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi uyarınca, davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece haciz bildiriminin tebliğ edildiği tarihten sonra vergi borçlusunun borçlarını taksitlendirmesi nedeni ile haczin kaldırıldığı gerekçesi ile konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi gereğince haciz bildirisine 7 günlük süresi içerisinde itiraz etmeyen davacının, aynı yasanın 79/IV. maddesi uyarınca 1 yıllık süresi içerisinde açmış olduğu menfi tespit davasında, vergi borçlusunun borcu nedeni ile yapılan haciz işlemlerinin kaldırılması nedeni ile davanın konusuz kalmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi uyarınca alacaklı kamu idaresi tarafından kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü kişi, aynı bentte...
Davalı vekili, 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi hükmüne göre kamu borçlusunun 3. şahıslardaki alacak ve haklarına dair hakların haczine ilişkin bildirime 7 gün içinde itiraz edilmediği takdirde borcun 3. şahıs zimmetine geçeceğini belirterek banka tarafından haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle davanın reddini talep etmiştir. Davanın ilk açıldığı Osmaniye İş Mahkemesince; davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz etmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 21/12/2015 gün, 2015/15598-2015/22606 sayılı bozma ilamında, davanın 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesine dayalı olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkin olması nedeniyle genel mahkemenin görevli olduğundan, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği hususuna değinilmiştir. Osmaniye İş Mahkemesince bozma ilamına uyulduktan sonra görevsizlik kararı verilerek dosya Osmaniye 1....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/356 Esas - 2020/42 Karar sayılı 06/02/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3- Düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; a)Davacının, davalı T5 aleyhine açtığı 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit davasının husumet yönünden REDDİNE, b)Davacının, davalı T3 aleyhine açtığı 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit davasının REDDİNE, c)6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesinin son cümlesi gereğince ret edilen 1.206.154,16 TL alacağın %10'u olan 120.615,42 TL inkâr tazminatının davacıdan alınarak davalı vergi dairesine verilmesine, ç)Davacının peşin yatırdığı 17.911,40 TL harçtan alınması gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile Hazineye gelir kaydına, artan 17.731,50 TL peşin harcın talebi halinde davacıya iadesine, d)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, e)Davalı T3 tarafından yapılan 50,00 TL yargılama...
Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı veklinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı banka, davalı vergi idaresinin kendisine gönderdiği haciz ihbarnamesine 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesin de belirtilen 7 günlük sürede itiraz etmediğinden borç uhtesinde sayılmıştır. Ancak yine anılan yasanın 79/4.maddesine göre 1 yıl içinde genel mahkemelerde menfi tesbit davası açma hakkı bulunduğundan, buna göre davacı eldeki davayı açmıştır. Açılan bu dava davacının hatası sonucu 7 gün içerisinde itiraz etmemesi nedeni ile açıldığı dolayısı ile dava açılmasına kendisinin sebep olduğundan, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken hatalı değerlendirme ile davalı idarenin de sorumlu tutulması usul ve yasaya aykıdır....
Diğer taraftan davacı hakkında 6183 sayılı yasanın 55. maddesi uyarınca yöntemince düzenlenip anılan yasanın 58. maddesi kapsamında tebliğ edilmiş bir ödeme emri de bulunmamaktadır. Bu nedenle mevcut dava 6183 sayılı yasanın 58. maddesi kapsamında açılmış ödeme emrinin iptali niteliğinde de değildir. Ancak, kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen dava dışı şirket adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinin şirket ortağı olan davacıya tebliğ edilmesi karşısında, borç tehdidi altında davacı tarafından açılan eldeki davanın bu nedenle bir menfi tespit davası olduğu ve böyle bir davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir. Burada irdelenmesi gereken ikinci husus ise bu durumda davacının sorumluluğunun nasıl belirlenmesi gerektiği noktasına ilişkindir. 6183 sayılı yasanın 79. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesinde; süresinde itiraz etmeyerek mal elinde ve borç zimmetinde sayılan 3. kişi hakkında bu kanun hükümlerinin tatbik edileceği belirtilmiştir....
Davalı Vergi Dairesi Başkanlığınca 6183 sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak dava dışı borçlu Aykut Özcan aleyhine başlatılan takip kapsamında davacıya 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi gereğince haciz bildirisi tebliğ edilmiştir. Ancak davacı haciz kararının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde üçüncü kişi olarak haciz kararına karşı itiraz etmemiştir. İtiraz süresini kaçıran 3. şahıs olan davacı 6183 sayılı Kanun'un 79/4.maddesi gereğince iş bu menfi tespit davasını açmıştır....
Kuşadası Belediyesi İcra Memurluğu'nca dava dışı ...hakkında 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümleri gereğince başlatılan icra takibi sebebiyle, aynı Kanunun 79. maddesi hükmü uyarınca, davacı Bankanın Nazilli Şubesine 22.01.2009 tarihli haciz ihbarnamesini göndermiş ve 29.01.2009 tarihinde de tebliğ olunmuştur. 6183 Sayılı Yasa'nın 79/III. maddesi hükmünce öngörülen yedi günlük süre geçirildikten sonra Bankaca gönderilen 24.03.2009 tarihli cevap yazısı ile takip borçlusunun davacı Banka nezdinde hak ve alacaklarının bulunmadığı 25.03.2009 tarihinde Belediye Başkanlığı'na bildirilmiştir. 6183 Sayılı Yasa'nın 79/III. maddesi hükmü uyarınca, davacı Banka 7 günlük süresi içinde itiraz etmediğinden haciz ihbarnamesinde gösterilen borç, Bankanın zimmetinde sayılır....
ün davacıda alacağı olduğu iddiasıyla davacıya haciz ihbarnamesi gönderdiği, davacının 6183 sayılı Yasanın 79. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 7 gün içinde itiraz etmediği, süre geçtikten sonra iş bu menfi tespit ve istirdat davasını açmış bulunduğu tartışmasızdır. Keza, haciz ihbarnamesi 6183 sayılı Yasanın 55 maddesi anlamında bir "ödeme emri" niteliğini taşımadığından bu konu bozma kararına uyulmakla kesinleşmiştir. Haciz ihbarnamesi kesinleşmiş bulunsa bile üçüncü kişi ödeme emrinin tebliği edilmesinden önceki evrede prim borçlusunun, kendisinde herhangibir alacağının bulunmadığına ilişkin menfi tespit ve istirdat davası açabilir. Zira aynı Yasanın 58 maddesine göre borçlu, borçlu bulunmadığına dair dava açabilir. İddiasını yöntemince kanıtladığı taktirde ödeme emrinin iptaline karar verilebilir. Çoğun içinde azın da bulunduğu kuralı gereğince borçlu, ödeme emrinin çıkarılmasından önceki evrede de böyle bir dava açma hakkına sahip bulunduğu açık-seçik ortadadır....
Müdürlüğü vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi uyarınca alacaklı kamu idaresi tarafından kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü kişi, aynı bentte gösterilen nedenlere dayanak haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak itiraz edebilir. Aynı maddenin IV. bendine göre de herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açma hakkına sahiptir....