WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6183 Sayılı Kanunun 79/4 maddesi uyarınca açılan menfi tespit talebine ilişkindir. Mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından dava dışı borçlu şirkete ve defterlerine ulaşamadılar diye aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı kurum tarafından amme borçlusu dava dışı Urban Plastik Metal İnş. Gıda Geri Dönüşüm San. Ve Tic. Ltd Şti'nin BA ve BS formlarından davacı şirket ile ticari ilişkisinin olduğunun tespit edildiği, dava dışı şirketin vergi borcunun tahsili amacıyla davacı şirkete 6183 sayılı kanunun 79....

Hukuk Dairesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/06/2016 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/04/2017 günlü karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen 10/04/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre, hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 58.800,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir.Bu nedenle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir....

    Bakanlığına izafeten Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğü aleyhine 12/06/2014 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanun'un 79. Maddesine dayalı menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 07/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Toplu Yapı Koop. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/06/2014 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Davasında haksız çıkan üçüncü şahıs aleyhine, haksız çıktığı tutarın % 10'u tutarında ayrıca inkâr tazminatına hükmedilir." düzenlemesi mevcuttur.Usulüne aykırı tebliğin hükmünü düzenleyen 7201 sayılı Tebligat Kanunu 32. maddesinde “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır.“ hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda, davalı Kurumun dava dışı ...i'nin Kuruma olan prim borçları ile ilgili davacı aleyhine haciz bildirisi gönderdiği ve haciz bildirisinin tebliğe ehil olmayan kişi tarafından alındığı gerekçesine dayanılarak davanın süresinde olduğu değerlendirilerek işin esasına girildiği anlaşılmaktadır. 6183 sayılı yasanın 79. maddesi gereği üçüncü kişinin menfi tespit davasını tebliğden itibaren 1 yıl içinde açması gerekmektedir. Tebliğ usulüne aykırı ise 7201 s. Yasa 32 . madde gereği muhatabın öğrenmesi ile bu süre başlar....

          sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Amme alacağının asıl borçlusu ... Tavukçuluk Üretim Pazarlama ve Nakliye Ticaret Limited Şirketi’nin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla davacıdan olan alacağına 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesi uyarınca haciz konulduğunu duyuran haciz bildirisine süresinde itiraz edilmediğinden bahisle davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... , ... ilâ ..., ... sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır. ... Vergi Mahkemesinin, ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı: ... Tavukçuluk Üretim Pazarlama ve Nakliye Ticaret Limited Şirketi tarafından verilen Bs bildirim formlarından hareketle anılan şirketin davacıya 239.016,00 TL tutarında mal teslimi veya hizmet ifasında bulunduğu tespit edilmiştir. Bunun üzerine anılan şirketin vergi borcu nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 79. maddesi uyarınca davacı adına ......

            Uyuşmazlık 6183 sayılı yasa 79/4 madddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine 2-Davalı ... tarafından davacıya gönderilen haciz ihbarnamesine 7 günlük yasal süre içerisinde cevap vermeyerek davanın açılmasına davacı sebep olmuştur. Öyleyse davanın açılmasına sebebiyet vermeyen davalı ... Dairesinin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru olmayıp bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Vergi İdaresinin kamu tüzel kişisi olarak eylem ve işlemlerinin kamusal nitelik taşıdığı, idarenini hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı 2477 sayılı İdari Yargı Usul Kanunun 2/1-b maddesine göre tam yargı davalarının idare mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir.    Anılan yasa maddesinde "Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır." şeklinde ifade edildiği üzere, haciz ihbarnamesine 7 günlük sürede itiraz etmeyen üçüncü kişilerin 1 yıl içinde genel mahkemelerdde menfi tesbit davası açma hakkı bulunmaktadır....

                Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 15 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21- 198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). Ancak, 6183 sayılı Kanun'un 79/4. maddesi menfi tespit davası açılabileceğine izin vermiş olmakla birlikte bu yol, üçüncü kişiler bakımındandır. Bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21- 623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir.)...

                Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu