Eldeki uyuşmazlığın 6183 sayılı Yasanın 79 maddesinin 4. fıkrasında dayanağını bulan ve bir yıllık süre içerisinde genel mahkemede açılması gereken menfi tespit davası niteliğinde olduğu, sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemesinin görevli olmadığı belirgin ise de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 23.05.2012 tarih 2012/2387-6672 Esas-Karar sayılı ilamına uyulara..........
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İş Mahkemesince, taraflar arasında iş hukuku bakımından irtibat bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, 5510 Sayılı Yasa'nın 88. maddesi uyarınca İş Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı vekili, dava dışı amme borçlusu 3. şahsın banka nezdinde alacağının tespiti amacıyla davalı kurumca 6183 Sayılı Yasa'nın 79. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine sehven 7 günlük yasal süre içerisinde cevap verilemediğini, müvekkil nezdinde bu nitelikte bir alacak bulunmadığını belirterek, haciz ihbarnamesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir....
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, borcun 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi uyarınca yedi günlük itiraz süresi içinde itiraz etmeyen davacı şirketin zimmetinde sayıldığı, bu bağlamda davacı şirket adına düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ... DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi uyarınca düzenlenen haciz bildirisi davacıya tebliğ edilmiştir. Davacı tarafından, anılan haciz bildirisine yedi gün içinde itiraz edilmemiştir. Bunun üzerine borç davacının zimmetinde sayılarak içeriğinde dava konusu edilen amme alacağının da yer aldığı ... tarih ve E.... sayılı ödeme emri düzenlenmiştir. Diğer taraftan davacı, haciz bildirisinin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içerisinde adli yargıda menfi tespit davası açmıştır. ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6183 sayılı yasanın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Davacı şirket, davalı vergi idaresinin kendisine gönderdiği haciz ihbarnamesine 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesin de belirtilen 7 günlük sürede itiraz etmediğinden borç uhtesinde sayılmıştır. Ancak yine anılan yasanın 79/4.maddesine göre 1 yıl içinde genel mahkemlerde menfi tesbit davası açma hakkı bulunduğundan, buna göre davacı eldeki davayı açmıştır....
K A R A R Davacı şirketin davalı Kurum tarafından 6183 sayılı Yasanın 79 maddesine göre gönderilen haciz bildirimi nedeni ile dava dışı Doğuş genel Makine Boya ve Apre Tekstil Ltd Şti 'nin borcundan dolayı Kuruma borçlu olmadığının tespiti ile ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın menfi tespit davası olduğu kabul edilerek asıl prim borçlusunun davacı şirkette bir alacağının bulunmadığının tespiti ile davacı şirket hakkında yapılan takibin iptaline karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden dava dışı Doğuş Genel Makina Boya ve Apre Tekstil San. ve Tic. Ltd....
Esas sayılı dosyasında; davanın hukuki niteliği itibarı ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89/3. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davası olduğu kanaatine varmak sureti ile görevli mahkeme olarak yargılamayı yürüttüğünü ve nihai kararı verdiğini, oysa açılan davanın, 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi uyarınca üçüncü kişiler tarafından açılan menfi tespit davası olduğunu,Üçüncü kişilerdeki menkul malların, alacak ve hakların haczinin, 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesinde düzenlendiğini, buna göre Kanun'un 79. maddesinin birinci fıkrasında; hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü kişilerdeki menkul malların haczinin, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılacağı, düzenlemesine yer verildiğini, tebliğ edilecek haciz bildirisinde, borcun...
Önemle vurgulamak gerekir ki, kanunda da menfi tespit davası açılmasını yasaklayan bir hüküm de bulunmamaktadır (...; Sosyal Güvenlik Kurumunun 6183 Sayılı Yasaya Göre Ödeme Emri Ve İptali Davaları, Sicil İş Hukuku Dergisi, S:31, Yıl:2014, s. 101-102). 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.3.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un (6183 sayılı Kanun) 79 uncu maddesine göre menfi tespit ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6183 sayılı Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79 uncu maddesi. 2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı. 3. Değerlendirme İlk Derece Mahkemesince bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar doğrultusunda karar verildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeple; Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanun'da, İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır....