WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporu gereğince davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 6183 sayılı kanunun 79/4. madde gereğince çıkarılan haciz bildirgesinin tebliğ edildiği 6.1.2010 tarihi itibarıyla Battal Gazi Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi Yusuf Tekin'e 21.797,98 TL miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Yasanın 79.maddesi gereğince açılmış menfi tesbit istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasası'nın 13/J maddesi delaletiyle davalı T.C....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 79. maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; ihtiyati tedbir kararında teminatla takip işlemlerinin durdurulması kararına yapılan itiraz üzerine verilen red kararının yerinde olup olmadığı noktasındadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun’un 79/4. maddesi; '... Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir. Teminat, alacaklı tahsil dairesine verilir ve haciz varakasına dayanılarak haczedilir.....” hükmünü içermektedir. Dosya kapsamından davacının dava dışı vergi borçlusu T1 .... Şirketine olan borcunu ödediğine dair belgeler (ticari defter, cari hesap kayıtları) sunulduğu, her ne kadar borcun bulunup bulunmadığı yargılama sonunda bilirkişi raporu ile belirlenecek ise de yaklaşık ispat şartının bulunduğu anlaşılmıştır....

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Davacı şirket tarafından temyiz dilekçesinde adli yargıda derdest olan menfi tespit davasının bekletici mesele yapılması gerektiğinin iddia edilmesi nedeniyle UYAP kayıtları üzerinden yapılan araştırmada … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı ile davacının …'e borçlu olmadığına hükmedildiği, bu karara yöneltilen istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla reddedildiği görülmüştür. Bu durumda, davacı tarafından, 6183 Kanun'un 79. maddesinin 4. fıkrasında belirtilen süre içerisinde açılan menfi tespit davası sonucunda, vergi borcundan dolayı düzenlenen haciz bildirisinin kendisine tebliğ edildiği tarih itibarıyla değinilen şahsa borcu bulunmadığı kanıtlandığından, yazılı gerekçeyle davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/10/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Dava, 6183 sayılı Kanunun 79. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükmüne uyulan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 16/05/2017 tarihli 2015/4291 esas ve 2017/5507 karar sayılı ilamında “5510 sayılı Kanun’un 88....

        Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2-Prim borçlusunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi için 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca gönderilen ve haciz bildirisine, yasal süresi içinde cevap verilmemesi nedeniyle, borcun davacı banka zimmetinde kaldığının kabul edilmesi üzerine, prim borçlusunun hak ve alacağının bulunmadığı gerekçesiyle borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkin olarak açılan iş bu dava da Mahkemece; Kurum tarafından ödeme emri düzenlenmediği, bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6183 sayılı Kanunun "3.şahıslardaki menkul malların alacak ve hakların haczi" başlığını taşıyan 79. maddesi hükmüne göre; kamu borçlusunun...

          nun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı İdare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Eldeki dava 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi hükmüne göre açılmış olup, davacı haciz bildirisine süresinde itiraz etmemiş olup davanın açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücretinin hüküm altına alınmaması gerekir. Davalı aleyhine yargılama masrafları ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden 6100 sayılı HMK'nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

            açılmadığını, hak düşürücü süre geçtikten sonra kamu alacağı borçlusunun menfi tespit davası açamayacağını savunmuştur....

            Ancak 6183 sayılı Kanunun 79. maddesiyle, yedi günlük sürede alacaklı tahsil dairesine itirazda bulunmayan üçüncü şahıslara, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla borçlu olmadığını veya malı elinde bulundurmadığını ispat etme imkanı tanınmış olup, itiraz süresi geçtiği için bunu ancak adli yargı yerinde açacağı bir tespit davasıyla ortaya koyabilecek olması karşısında davacı tarafından menfi tespit davasıda açılmadığından kesinleşen haciz bildirimi üzerine adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyorum....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/401 KARAR NO : 2022/830 DAVA : Menfi Tespit (3. Şahıs Tarafından Açılan) DAVA TARİHİ : 09/05/2022 KARAR TARİHİ : 27/09/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (3. Şahıs Tarafından Açılan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği 09.05.2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı Gelir İdaresi Başkanlığının, davacı hakkında, dava dışı ... ... Ltd. Şti'nin vergi dairesine olan borçları sebebiyle müvekkili hakkında 6183 sayılı yasanın 79.maddesine göre haciz ihbarnameleri gönderdiği, süresinde ihtarnamelere itiraz edilmediği, müvekkilinin dava dışı vergi borçlusuna borcunun olmadığını, bu sebeple 6183 sayılı yasanın 79.mdsine göre gönderilen haciz ihbarnameleri sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4).6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, asıl borçlu yönünden yukarıda açıklanan mevzuat uyarınca ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak açılacak davaların 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerekir ise de; 3. şahıslar yönünden dava açmanın aynı süre ile sınırlandırılması aksine bir kuralın gerek 6183 sayılı gerekse 506 sayılı Yasa'da yer almaması nedeniyle doğru değildir.Öte yandan, 3. şahıslar yönünden dava açma süresinin 7 gün ile sınırlandırılması asıl borçlu olmayan, örneğin Kurumun asıl borçlusu olan şirketin yöneticisi olmadığı halde hakkında ödeme emri gönderilen 3. şahısların her nasılsa dava açma...

                  UYAP Entegrasyonu