Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, bilirkişi raporu ile dava dışı dışı davalı kurum borçlusunun davacı banka nezdinde hesabının bulunmadığının belirlenmiş olmasına göre davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içermektedir....
sonrasında, 7036 sayılı Yasanın 7/3 maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK 362/1- a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 17/02/2021 günü oy birliği ile karar verildi....
Mahkeme, hak düşürücü süre nedeniyle iptal davasının reddine, menfi tespit davasının ise tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine biçiminde hüküm tesis etmiştir. Hükmün, davacı mirasçılar avukatı ile davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davaya konu 15.05.2009 tarih 2006/31165 takip no’lu ödeme emrinin 08.06.2009 tarihinde ölü davacının kızına yöntemince tebliğ edilmesine, anılan ödeme emrinin iptali istemiyle 18.06.2009 tarihinde açılan iş bu davanın, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde öngörülen 7 günlük itiraz süresinin geçmesinden sonra açılması karşısında, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde ve esasa ilişkin bir inceleme yapılmadığından, %10 haksız çıkma tazminatına hükmedilmemiş olmasında, bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Yasa koyucu, kamu alacağı hakkında alacağın daha süratli tahsil edilmesi amacıyla İcra İflas Kanununca benimsenen takip yönteminden ayrı bir yöntem belirlemiştir.Örneğin, yukarıda değinildiği gibi İcra İflas Kanununun 89. maddesine göre iki defa haciz ihbarnamesi gönderilmesi gerektiği halde 6183 Sayılı Yasanın 79. maddesinde bir defa haciz ihbarnamesi gönderilmekle yetinilmiştir.Hernekadar 6183 Sayılı Yasada İcra İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hüküm yoksa da, 6183 Sayılı Yasanın 58.maddesine göre açılan itiraz davası "menfi tesbit davası" olarak nitelendirilebilir....
Dava; 6183 Sayılı Yasanın 79. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs,borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak, borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. 3.kişinin süresinde itiraz etmemesi halinde mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur. Herhangibir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde 3.kişi, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tesbit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 24/12/2020 NUMARASI: 2020/697 Esas - 2020/880 Karar DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/06/2021 İstinafa konu hükmün; 6183 sayılı Kanuna dayalı menfi tespit istemine ilişkin olduğu; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin; 06/07/2020 tarihli ve 36826 sayılı kararına göre; "6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanundan doğan ve diğer Dairelerin görev alanına girmeyen her türlü davalara ilişkin hüküm ve kararlar," ile ilgili istinaf incelemesi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8., 9., 40. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8., 9., 40. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, H.M.K.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 6183 Sayılı Yasanın 79/4.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 6183 Sayılı Yasanın 79/4.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır....
Ancak bu kısa sürenin geçirilmesi durumunda ayrı bir menfi tespit davası açılıp açılamayacağı 6183 sayılı Kanun'da açıklanmamıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinde koşut bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, kanunda öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açamayacağını kabul etmek ve sorumlu olmadığı bir borcu ödemeye zorlamak, genel hukuk ilkeleriyle çelişmektedir....
Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4). 506 sayılı Kanun'un 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir....