WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu ... Elektrik...Ltd.Şti hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini kamu borçlusuna bir borçları olmadığından 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası Yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava,6183 Sayılı Yasaya dayalı gönderilen haciz ihbarnamesinden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 17.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 17.Hukuk Dairesine gönderilmesine 28.6.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Somut olayda; dava dışı ...Holding A.Ş yetkilisi ... hakkında (2000/5-2001/12) dönemine ilişkin prim borcu nedeniyle 2007/350 takip no’lu dosyadan icra takibine girişilip, ilgili ödeme emiri tebliğ edilmeksizin, davacının aracının üzerine haciz konulmuştur. 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında davacı adına düzenlenmiş ve anılan yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması, yapılan bu tebliğatın ödeme emri niteliğinde olmayıp borç bildirim yazısından ibaret bulunması ve ödeme emri tebliğ edilmeden haciz uygulanmasının mümkün bulunmaması karşısında, davanın menfi tespit davası olarak kabul edilip esastan karara bağlanması gerekirken, yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesi hata olup bozma nedenidir. O hâlde; davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır....

        H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK un 353/1 inci maddesinin (b-2) bendi uyarınca KABULÜNE, 2- İlk Derece Mahkemesi olan Torbalı 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/50 Esas sayılı derdest dosya üzerinden verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 01/03/2023 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA, 3- Düzelterek Yeniden Esas Hakkında Hüküm Kurulmak Suretiyle; a)Davacının ihtiyati tedbir isteğinin KABULÜNE, b)Davacıdan talep edilen kamu borcunu karşılayacak miktarda 6183 Sayılı Yasanın 10. maddesinde gösterilen şekilde her an paraya çevrilebilir kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edildiği takdirde, davalı vergi dairesi tarafından davacı aleyhine 54.783,20 TL bedel ile başlatılan 13/12/2022 tarih 666824 sayılı alacak haciz bildirimine konu 2023011966JRi0000001 ana takip dosya numaralı takip işlemlerinin 6183 Sayılı Yasanın 79/4 maddesi gereğince TEDBİREN DURDURULMASINA ve teminatın vergi dairesi tarafından...

        Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır....

          Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tesbit istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı idare vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. 3-Harçlar Kanununa 2588 sayılı Yasa ile eklenen (J) bendi hükmü uyarınca Genel Bütçe kapsamındaki kamu idareleri yargı harcından muaftır....

            Davacının ortaklığı devralmadan önceki şirket borçlarından sorumluluğu hususunda Anayasa Mahkemesinin 28.04.2011 tarihli kararı ile 5766 sayılı Yasanın geçici 1.maddesini iptal etmesi nedeniyle 6183 sayılı Yasanın geçici 1.maddesi ve her kanunun yürürlükte olduğu dönemde uygulanması gerektiğine ilişkin genel hukuk kuralı nedeniyle 6183 sayılı Yasanın 35. maddesine 04/06/2008 tarihinde 5766 sayılı Yasanın 3. maddesiyle eklenen fıkraların uygulanmasına olanak bulunmamaktadır. 6183 sayılı Yasanın 35. maddesinin yukarıda belirtilen ilk haline göre değerlendirilme yapıldığı takdirde ise sorunun çözümünde 5766 sayılı Yasanın çıkarılış amacı ve Ticaret hukuku ile birlikte konu irdelenmelidir. 5766 sayılı Yasanın genel gerekçesinde; 6183 sayılı Kanun’un mevcut hükümlerinin uygulamasına ilişkin yargı kararları dikkate alınarak, uygulamaya açıklık getiren düzenlemelere yer verildiği, öngörülen değişiklikler ile 6183 sayılı Kanunun ... felsefesi korunarak, amme alacaklarının daha süratle tahsiline...

              Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

                Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Davacı şirket, davalı vergi idaresinin kendisine gönderdiği haciz ihbarnamesine 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesin de belirtilen 7 günlük sürede itiraz etmediğinden borç uhtesinde sayılmıştır. Ancak yine anılan yasanın 79/4.maddesine göre 1 yıl içinde genel mahkemlerde menfi tesbit davası açma hakkı bulunduğundan, buna göre davacı eldeki davayı açmıştır....

                  Davalı vergi idaresi vekili, davacının haciz ihbarnamesine 7 gün içerisinde itiraz etmediğinden borcun zimmetinde sayıldığını takip hukuku anlamında alacağın kesinleştiğinden menfi tesbit davasının açılmayacağını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı şirkete haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 10.06.2013 tarihi itibari ile 297,96 TL borcu olduğu anlaşıldığından fazladan ödenen 21.398,38 TL'nin 03.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı idareden tahsiline yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vergi idaresi vekili ve yargılama gideri yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4.maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. Davalı vergi idaresi kamu borçlusu dava dışı ...'...

                    UYAP Entegrasyonu