ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 21/01/2021 NUMARASI: 2020/328 Esas-2021/48 Karar DAVA: Menfi Tespit İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2021 İstinafa konu hükmün; kurum tarafından 6183 Sayılı Kanun kapsamında davacıya gönderilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olduğu; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin; 06/07/2020 tarihli ve 36826 sayılı kararına göre; "İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," ile ilgili istinaf incelemesi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8., 9., 40. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8., 9., 40. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, H.M.K.'...
Menfi tespit davası açılması halinde Mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, asıl borçlu yönünden yukarıda açıklanan mevzuat uyarınca ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak açılacak davaların 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerekir ise de; 3. şahıslar yönünden dava açmanın aynı süre ile sınırlandırılması aksine bir kuralın gerek 6183 sayılı gerekse 506 sayılı Yasa'da yer almaması nedeniyle doğru değildir....
Dava, menfi tespit davası olup, menfi tespit davalarında tarafların haklılık durumunun dava tarihi esas alınarak belirlenmesi gerekir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı kendisine ait kredi borcunun tamamını ödememesi nedeniyle 5661 sayılı Yasadan yararlanamaz. 08.03.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6824 sayılı Yasa uyarınca yasanın yürürlüğe girdiği tarihte davacının borcunun kalmamış olduğu, bu nedenle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, ayrıca kabule göre de davalı tarafından davanın açılmasına sebebiyet verilmemesi nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2020 NUMARASI : 2020/320 ESAS, 2020/335 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (6183 sayılı yasanın 79.maddesine Dayalı) KARAR : Adana 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/04/2014 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 07/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/12/2011 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanun'un 79 maddesinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06/12/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 03/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir....
Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 24.11.2008 gün, 3268-11405 sayılı, 15.Hukuk Dairesinin 23.12.2008 gün 7638-7594 sayılı 4.Hukuk Dairesinin 12.11.2009 gün 445-12759 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’dan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 15. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : 15. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 28.01.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bilindiği gibi, 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan alacaklar sebebiyle uygulanan hacizler nedeniyle açılacak istihkak davalarına Adli Yargı Mahkemelerinde bakılmaktadır (6183 sayılı Kanun madde 68). Bu durumda, mahkemece haczin kaldırılmasına ilişkin davada verilen görevsizlik kararı yerinde olmadığından işin esasına girilerek davanın sonuçlandırılması yerine görevsizlik ve tefrik kararı verilmesi doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden davacı ve davalı ... Müdürlüğü yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....