Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir. Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde, “......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Yargıtay iş bölümüne ilişkin 23/01/2020 tarih, 2020/1 sayılı kararı uyarınca yeniden düzenlenen iş bölümüne göre; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalar (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 10. Hukuk Dairesine aittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, inceleme konusu karar, Yargıtay 10....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Yargıtay iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarih, 2022/1 sayılı kararı uyarınca yeniden düzenlenen iş bölümüne göre;Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sosyal güvenlik mevzuatına göre açılan rücu davaları ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalar (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 10. Hukuk Dairesine aittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, inceleme konusu karar, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemekte, Yargıtay 10....

        Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfitespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

          Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

            Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır. 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında davacı adına düzenlenmiş ve anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması durumunda, yapılan bu tebligat ödeme emri niteliğinde olmayıp borç bildirim yazısından ibaret olduğu için, açılan davanın menfi tespit davası olarak kabul edilmesi ve sonucuna göre menfi tespit istemi bakımından bir değerlendirme yapılması gerekecektir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 6183 sayılı Yasanın 79. maddesine göre gönderilen haciz bildirimi nedeniyle borçlu olmadığının tesbitiyle, icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacı şirketin, davalı Kurum tarafından 6183 sayılı Yasanın 79. maddesine göre gönderilen haciz bildirimi nedeni ile ilgili borçluların borcundan dolayı Kuruma borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, derdestlik itirazının kabulü ile davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava konusu uyuşmazlık; 6184 sayılı yasa kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davasında davacının dava dışı Sorkun Belediyesi kum ocagına karşı borcunun bulunup bulunmadığı, borcunu halen ödeyip ödenmediği, dolayısıyla 6183 Sayılı Kanunun 79. Maddesine göre davalı kuruma borcunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’un 79. maddesi uyarınca; davacıya gönderilen haciz ihbarnamesindeki alacak için borçlu bulunulmadığının tespiti istemiyle açılmış, mahkemece davanın 506 Sayılı Kanun’un 80/6. maddesi uyarınca İş Mahkemesi’nde görüleceğinden bahisle verilen görevsizlik kararı davacı vekilince temyiz edilmiştir, 6183 Sayılı Kanun’un 30.03.2006 gün ve 5479 Sayılı Kanun’un 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde; herhangi bir nedenle haciz ihbarnamesinin muhtıra süresini geçiren 3. şahsın haciz bildirisini tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açabileceği hususu düzenlenmiştir....

                  nün davalı şirketten alacaklarına ilişkin söz konusu alacakların maden kanunundan doğan alacak olup, nitelik itibari ile 6183 sayılı kanuna tabii olduğu, davacının 6183 sayılı kanuna dayalı vergi dairesine yazı yazılarak alacağını tahsil imkanı varken, eda davası açmakta hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki dava, taraflar arasında imzalanan, irtifak hakkı tesisine ilişkin taahhüt senedinden kaynaklanmakta olup, davacı, Arazi İzin Bedeli, Ağaçlandırma Bedeli, Keşif gideri ve Teminat Bedelinin davalıdan tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Uyuşmazlık, davacı ile davalı arasında düzenlenen irtifak hakkı tesisine ilişkin sözleşmeden doğduğu gibi, davada kamu hukukundan kaynaklanan ve idari yargıda görülmesi gereken idari bir işlem veya hizmet de söz konusu değildir....

                    UYAP Entegrasyonu