Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan madde hükmünden, Dairemizin hasren (mülga 506 ve mülga 1479 sayılı Kanunlar ile) 5510 sayılı Kanundan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği anlaşılmaktadır. İnceleme, 6183 sayılı Yasanın 79. maddesinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkin olarak asliye hukuk mahkemesince verilen hükmün temyizi üzerine yapılmakta olup; niteliği bakımından Yargtay 17. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 17. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

    Ticaret ve....Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava 6183 saylı Kanunun 79. maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. ...Ticaret Mahkemesince, davalı .....tacir sıfatının bulunmadığı, davanın Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Kanunun 79. maddesi uyarınca açılmış davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine ilişkin bulunduğu, bu davada amaç haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibariyle davacının, davalı .....borçlu bulunmadığının saptanmasına yönelik olduğu; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79. maddesi uyarınca kamu idaresine borçlu olan kişinin 3. kişilerdeki mal ve alacağının haczi için yapılan tebligat üzerine 3.kişiye menfi tespit davası açma imkanı getirildiği; bu hükme göre haciz bildirisini alan 3. kişi 7 gün içinde itirazda bulunmamışsa, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren 1 yıl...

      aleyhine 28/10/2016 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08/06/2017 günlü karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 12/02/12018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 04.07.2011 gün ve 2011/3485-4332 sayılı, 17.Hukuk Dairesinin 19.09.2011 gün ve 2011/712-7732 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, 6183 sayılı amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanundan doğan ödeme emrinin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 17. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 17. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Yukarda belirtilen görev ile ilgili düzenlemelerde açıkça kurumun taraf olduğu ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan ve açıkça primin 6183 sayılı kanun uyarınca tahsili üzerine bu kanunun da uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda iş mahkemesinin görevli olacağı belirtilmiştir. Burada Kurumun taraf olması ve uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanundan doğması yeterlidir. Karşı tarafın sigortalı veya üçüncü kişi olmasının önemi bulunmamaktadır. 10. Somut uyuşmazlıkta kurum 5510 sayılı kanundan kaynaklanan prim alacağının tahsili için, anılan kanunun 88. Maddesi uyarınca 6183 sayılı kanun hükümleri uyarınca prim borçlusu takip başlatılmış ve taşınmazına haciz uygulanmıştır. Davacı taşınmazın kendisine ait olduğunu belirterek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Dava tarihi itibari ile İş Mahkemesinin görevli olduğu açıktır. Zira 88. Maddenin 16....

            Vergi Dairesi Başkanlığı aleyhine 23/03/2016 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı kanundan kaynaklanan menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/02/2017 günlü karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına dair verilen 29/03/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 24/12/2020 NUMARASI: 2020/697 Esas - 2020/880 Karar DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/06/2021 İstinafa konu hükmün; 6183 sayılı Kanuna dayalı menfi tespit istemine ilişkin olduğu; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin; 06/07/2020 tarihli ve 36826 sayılı kararına göre; "6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanundan doğan ve diğer Dairelerin görev alanına girmeyen her türlü davalara ilişkin hüküm ve kararlar," ile ilgili istinaf incelemesi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8., 9., 40. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8., 9., 40. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, H.M.K.'...

                Mahkemece davacı tarafından haciz bildirisine zamanında itiraz edilmemiş ise de dava dışı vergi borçlusunun davacı banka nezdinde herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığının bilirkişi raporu ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava dışı borçlunun davacıdan herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan menfi tespit davasına ilişkindir. Davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur....

                  Yukarda belirtilen görev ile ilgili düzenlemelerde açıkça kurumun taraf olduğu ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan ve açıkça primin 6183 sayılı kanun uyarınca tahsili üzerine bu kanunun da uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda iş mahkemesinin görevli olacağı belirtilmiştir. Burada Kurumun taraf olması ve uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanundan doğması yeterlidir. Karşı tarafın sigortalı veya üçüncü kişi olmasının önemi bulunmamaktadır. 10. Somut uyuşmazlıkta kurum 5521 sayılı Kanundan kaynaklanan prim alacağının tahsili için, anılan kanunun 88. maddesi uyarınca 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca prim borçlusu şirket aracına haciz uygulanmış ve davacı üçüncü kişi aracı satın aldığını belirterek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı haczin 6183 sayılı kanunun 79. maddesi uyarınca talep etmektedir. Dava tarihi itibari ile İş Mahkemesinin görevli olduğu açıktır. Zira 88....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02/07/2021 tarihli ve 211 sayılı kararı uyarınca yeniden düzenlenen iş bölümüne göre; 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanundan doğan ve bu kanundan dolayı diğer Dairelerin görev alanına girmeyen her türlü davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun anılan kararına göre, inceleme konusu karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonrasında yerel mahkeme tarafından verilen hükme ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemekte, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. Yargıtay 1. Başkanlık Kurulunun 03/11/2020 tarih ve 245 sayılı kararı ile kararı ile ise, 17....

                      UYAP Entegrasyonu