Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda belirtilen esaslar dahilinde, borçlunun 7(7061 sayılı Kanunla değişiklik ile 1.1.2018 tarihinden sonra 15 gün) günlük itiraz süresi zarfında dava açması halinde, davanın esası hakkında bir değerlendirme yapılacağı hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bu sürenin geçirilmesi halinde ise, davacının kamu borçlusu olup olmadığı incelenecektir. Kamu borçluları açısından 7(7061 sayılı Kanunla değişiklik ile 1.1.2018 tarihinden sonra 15 gün) günlük sürenin geçirilmesi halinde menfi tespit davası açma hakkı bulunmamaktadır; ancak 3. kişiler bakımından menfi tespit davası açma süresi 6183 sayılı Kanunu 79. maddesi uyarınca 1 yıldır....

Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “…Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava ilk olarak Adana 14.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, mahkemenin 2019/... esas 2020/... karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmekle yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir. 6335 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 79. maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir....

      Dış Tic.Ltd.Şti'nin vergi borçlarından dolayı her türlü hak ve alacaklarına 6183 sayılı kanunun 62 ve müteakip maddeleri gereğince haciz kararı alındığını ve bu nedenle ticari ilişkisi tespit edilen davacılar nezdinde bulunan hak ve alacaklarına 6183 sayılı kanunun 79 maddesi uyarınca 23/06/2011 tarih ve 18442-18443-18444 ve 18445 sayılı haciz bildirileri düzenlenerek tebliğ edildiğini ancak davacılar tarafından 7 günlük süre geçildikten sonra itiraz edildiğini, süresinde yapılmayan itiraz nedeniyle 6183 sayılı kanunun 79/3 maddesi gereği davacı şirketlere anılan davalı şirket hakkında haciz bildirisine konu 260.565,17 TL'lik borç için ödeme emri tebliğ edildiğini, gönderilen haciz ihbarnamesine karşı davacı 3.şahıs şirketlere 7 günlük yasal süresi içinde kuruma itirazda bulunmadığından borç zimmetinde sayıldığını ve bu borçtan dolayı kendilerine ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiğini, ayrıca hak düşürücü sürenin geçildiğini, öncelikle süre yönünden davanın reddi gerektiğini, sonuç...

        Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre İİK'nun 89.maddesinde 17.7.2003 tarihinde 4949 Sayılı Kanun ile değişiklik yapıldığı ve borçlunun 3.kişideki hak ve alacaklarının haciz için gönderilecek ihbarname sayısının üçe çıkarıldığı, anılan hüküm gereğince 3.haciz ihbarnamesi tebliğinden itibaren 15 gün içinde menfi tespit davası açılabileceği, eldeki davada davacıya ikinci ve üçüncü haciz ihbarları gönderilmediğinden davanın HMK'nun 114/1-h maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir....

          'ın Kurum'a olan prim borcu nedeniyle, davacı şirkete 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi gereğince çıkartılan haciz ihbarnamesine süresi içerisinde itiraz edilmemesi ve cevap verilmemesi nedeniyle davalı Kurum'un davacı şirket aleyhine başlattığı takip dosyaları nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve ... plakalı araç üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir.Mahkemece, 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi gereğince itiraz süresinin üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçtiği, haciz yazısının davacı şirkete 14/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği, tebliği alan kişinin de davacı şirketin sigortalı çalışanı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir ve bu karar dairemiz 08.03.2016 tarih ve 2016/4030 Esas ve 2016/3842 Karar sayılı ilamı ile davacının üçüncü kişi kabul edilerek davanın menfi tespit davası olarak nitelendirilerek işin esasına girilerek karar verilmesi için bozulmuş olup, bozma sonrası mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiştir....

            Ancak, 6183 sayılı Kanun'un 79/4. maddesi menfi tespit davası açılabileceğine izin vermiş olmakla birlikte bu yol, üçüncü kişiler bakımındandır. Bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21- 623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir.) Herhangi bir nedenle itiraz süresininin geçirilmesi halinde üçüncü kişi, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4)....

            Davalı vekili, öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini, görevi yapmaktan başka bir kusuru bulunmayan müvekkil Vergi Dairesi Müdürlüğünün 6183 sayılı yasanın 79. Madde ve bu yasanın uygulanmasına dair Maliye Bakanlığı Tahsilat Genel tebliğine göre kendisine usulüne uygun olarak haciz ihbarnamesi gönderilen 3. Kişi davacının yasal süresi içerisinde kusurlu, ihmali davranışıyla hiç cevap vermeyerek, kendisine ödeme ilamının gönderilmesine yol açıp daha sonradan da görülmekte olan menfi tespit davasını açan davacının bizzat kendisinin kusurlu olduğundan, takip miktarının % 10'undan az olmamak üzere tazminata mahkum edilme isteminin reddi ile davanın tümden reddine karar verilmesini savunmuştur....

              Önemle vurgulamak gerekir ki, kanunda da menfi tespit davası açılmasını yasaklayan bir hüküm de bulunmamaktadır (...; Sosyal Güvenlik Kurumunun 6183 Sayılı Yasaya Göre Ödeme Emri Ve İptali Davaları, Sicil İş Hukuku Dergisi, S:31, Yıl:2014, s. 101-102). 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.3.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir....

                Önemle vurgulamak gerekir ki, kanunda da menfi tespit davası açılmasını yasaklayan bir hüküm bulunmamaktadır (Özdemir H; T3 6183 Sayılı Yasaya Göre Ödeme Emri Ve İptali Davaları, Sicil İş Hukuku Dergisi, S:31, Yıl:2014, s. 101- 102).6183 sayılı Kanun'da menfı tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.3.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu