Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyasının taraflarının aynı olması, her iki davada da 199.479,24TL kaçak tahakkuk bedeli ve 137.393,35TL kaçak ek tahakkuk bedeline ilişkin faturaların toplamı olan 336.872,59 TL bedelin yargılama konusunu oluşturduğu, mahkememizin işbu dosyasının aynı dava konusu borca ilişkin itirazın iptali istemine, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/... Esas sayılı dosyasının ise borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkilediği, dosyamızın diğer dosya ile hukuki ve fiili bağlantısı bulunduğundan ve usul ekonomisi ilkesi uyarınca, yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/... Esas, 2020/... Karar Sayılı, 02.06.2020 Tarihli "... İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....

    Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit -itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında abonelik ilişkisi bulunduğunu ve kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle davalı yanca müvekkili aleyhine 33.961.300.000 TL’lik elektrik faturası düzenlendiğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını belirterek anılan fatura tutarında davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı vekili, aynı mahkemede davacı aleyhine davaya konu faturayla ilgili olarak itirazın iptali davasını açmış ve mahkemece birleştirme kararı verilerek yargılamaya menfi tespit dava dosyası üzerinden devam edilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 23.08.2007 tarihinde itirazın iptali davası açıldığı ve bu davanın halen ... Sulh Mahkemesi'nin 2007/287 esasında derdest olduğu anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davası açıldıktan sonra aynı hukuki sebebe dayanarak menfi tespit davası açılmasında hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek mahkemece davanın, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Huzurdaki menfi tespit davasının açılma tarihinin 18.04.2023 tarihi olduğunu, itirazın iptali davasının açılma tarihinin 19.05.2023 olduğunu, bu durumda taraflarından menfi tespit davası açmasından 1 ay sonra davalı itirazın iptali davasının açıldığını, Hukumuza göre Menfi Tespit Davasından sonra İtirazın İptali Davası açılması halinde, İtirazın İptali Davası Menfi Davası ile birleştirildiğini, eğer ''o andaki hukuki duruma göre'' davaların birleştirilmesi olanağı yoksa, bu durumda da Menfi Tespit Davasının bekletici mesele yapıldığını, Mahkemenin işbu dava ile yine aynı mahkemede açılan 2023/270 E sayılı İtirazın İptali Davasını birleştirmesi gerekirken bundan imtina ederek davanın reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.06.2023 Tarih 2023/225 E - 2023/408 K....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Birleşen ... Sulh Hukuk Mahkemesinin .../... Esas Sayılı Dosyasında DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve menfi tespit davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı-davacı vekili Av.... geldiler. Karşı taraftan gelen olmadı. Hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

          Menfi tespit davasına konu itiraz ve def'ilerin açılan itirazın iptali davasında dile getirilmesi mümkün olduğu, bu durumda itirazın iptali davasından sonra aynı hususta menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmayıp, Yargıtay 19.HD'nin 2015/5790E 2015/14906K sayılı ilamında da belirtildiği gibi her iki davanın talep sonucu farklı olduğundan derdestlikten söz edilemez ise de itirazın iptali davası açıldıktan sonra menfi tespit davası açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            İcra Müdürlüğü'nün 2009/9374 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; takibin ....026.685,45 TL üzerinden devamına, takipten itibaren... değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,... icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine...” biçiminde hüküm kurulmuş ise de, dava İİK'nun 67. ve 72. maddeleri gereğince açılan itirazın iptali ve menfi tespit davasıdır. İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlıdır. Yapılan takibe davalı kısmen itiraz etmiştir. Bu nedenle davacı ... bu davasında harca esas değeri ....009.867,... TL göstermiş ve bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bozmaya uyularak verilen 30.01.2013 tarihli kararda ise bu yön gözetilmeden HUMK m. 74. (HMK m 26) aykırı olarak talep aşılarak ....026.685,45 TL üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına dair hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir....

              Aynı icra takibi nedeniyle davalı tarafından 24/07/2019 tarihinde davacı aleyhine itirazın iptali davası açılmış olup, itirazın iptali davasının açılmasından sonra işbu menfi tespit davası 31/07/2019 tarihinde açılmıştır. Menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle davalının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlar itirazın iptali davasında da ileri sürülebilecektir. Hukuki yararın varlığı dava şartlarından olup, mahkemece de bu hususun resen dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmuştur. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 16/06/2020 tarih ve 2018/1702 E., 2020/1048 K.sayılı ilamı da bu yöndedir.)...

              tarihinde davacı aleyhine itirazın iptali davası açılmış olup, itirazın iptali davasının açılmasından sonra işbu menfi tespit davası .... tarihinde açılmıştır. Menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle davalının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlar itirazın iptali davasında da ileri sürülebilecektir. Hukuki yararın varlığı dava şartlarından olup, mahkemece de bu hususun resen dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmuştur. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin tarih ve 2018/1702 E., 2020/1048 K.sayılı ilamı da bu yöndedir.)...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki (asıl) itirazın iptali, (birleşen) alacak ve (birleşen) menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı itirazın iptali ve alacak davasının reddine, menfi tespit davasının usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl-birleşen alacak davası davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl davada davacı vekili, davalı ...i.nin diğer davalılardan kiraladığı araçlar için müvekkiline ait petrol istasyonundan veresiye fişi ile akaryakıt aldığını, müvekkilinin akaryakıt bedeline ilişkin 2 adet faturayı davalı ... Taşımacılık Şirketine teslim ettiğini, davalı ... Taşımacılık Şirketinin akaryakıt bedilinin araç sahibi firmalardan tahsil edilceğini beyan ederek ödeme yapmadığını, araç sahibi diğer davalıların da borçtan araçları kiralayan ......

                  UYAP Entegrasyonu