WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi TALEP TÜRÜ :(İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması)İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesine İlişkin Talebin Reddi Taraflar arasındaki "ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması" davasının yapılan yapılan muhakemesi sırasında tedbir istenmesi üzerine, bu tedbir talebinin mahkemece reddedilmesine dair 28.01.2013 tarihli kararın temyizen incelenmesi, tedbir isteyen tarafından temyiz edilmekle, tedbire ilişkin evrak okundu gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle İcra İflas Kanununun 150. maddesi gereğince ipoteğin iptali hakkında dava açılması halinde aynı Kanunun 72. maddesi hükümlerinin kıyasen uygulanacak olması "menfi tespite" ilişkin olmayan bu davada takibin durdurulmasına karar verilebileceği şeklinde bir yoruma elverişli olmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır....

    Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna göre, davalı banka lehine ipotek tesis edilmesine dayanak olan ... tarafından düzenlenen vekaletnamede imzanın davacıya ait olmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve ipoteğin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve ihbar edilen vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı talebi doğrultusunda kendisine dava ihbar edilen ...'in davalı yanında müdahale talebinde bulunmadığı, davada taraf sıfatı olmadığı gibi mahkemece hakkında hüküm kurulmamış olduğundan, kararı kendi adına temyiz edemez, bu nedenle ihbar edilen vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Davacı taşınmazı üzerinde ipotek hakkı tesis edilmesi işleminde sunulan vekaletnamedeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, ipoteğin kaldırılması ve menfi tespit talebinde bulunmuştur....

      Ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi ile ilgili "Ödeme emrine itiraz" başlıklı İİK'nın 150. maddesinde “…Borçlu veya üçüncü şahıs ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabilirler. Ancak rehin hakkı itiraz konusu yapılamaz. İpoteğin iptali hakkında dava açılması hâlinde İİK'nın 72. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” şeklinde belirtilmektedir. Borçlunun ipoteğin iptali için menfi tespit davası açabileceği bu hâlde, ipotekli taşınmazın malikinin üçüncü kişi olması hâlinde üçüncü kişi de ipoteğin iptali için menfi tespit davası açabilir. Bu hâlde asıl borçlu da gerek yalnız başına gerekse üçüncü kişi ile birlikte ipoteğin iptali için menfi tespit davası açabilir. Taşınmaz rehninin bir çeşidi olan ipotek ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 881 ilâ 897. maddeleri arasında düzenlenmiştir....

      Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında icra mahkemesinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 17.03.2010 tarihli ve 2010/19-123 E. 2010/154 K; 07.12.2011 tarihli ve 2011/13-576 E., 2011/747 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır(...) Bu aşamada menfi tespit davası ile itirazın iptali davası arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulması gerekmektedir. İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; "..davacı tarafından davalı aleyhine ipoteğin fekki talebiyle açılan bu davada taraflar arasında düzenlenen protokol hükümlerinin yerine getirip getirilmediği, ipoteğin fekki koşullarının oluşup oluşmadığı ve neticeten davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti gerektiğinden ve davanın özü itibariyle menfi tespit davası olduğundan ve İİK 72/3. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasında davacının takip borçlularından olması nazara alınarak davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir." gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

          Sayılı 13.02.2020 tarihli kararında konu tüm yönleriyle ele alınarak ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı kanaatine varıldığını, Yukarıda açıklanan nedenlerle 7155 sayılı kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK'na eklenen 5/A maddesi gereğince ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine 13.02.2020 gününde oybirliğiyle ve 5235 sayılı kanunun 35/4 maddesi gereğince kesin olarak karar verildiğini, Anılan kararın mahkemelere yol gösterici mahiyette kesin bir karar olduğunu, huzurda ikame edilmiş olan ipoteğin fekki talepli davanın temelinde menfi tespit yani ipoteğe konu taşınmaz nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasını içermekte ise de yukarıdaki kararda açıkça görüldüğü üzere arabuluculuk dava şartı...

          Köyü ... parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı lehine 200.000,00 TL bedelli üst sınır ipoteği tesis edildiğini, 15.11.1999 tarihinde tesis edilen ipoteğin 11.06.2002 tarihinde 450.000,00 TL'ye yükseltildiğini, bayilik sözleşmesinin sona ermesinden sonra yapılan sözlü uyarılara rağmen ipoteğin terkin edilmemesi üzerine 02.10.2013 tarihli ihtarla ipoteğin kaldırılması, aksi halde uğranılan zararın tahsilinin istenileceğinin ihtar edildiğini, davalının ihtara cevap vermemesi nedeniyle ipoteğin kaldırılması için Ankara 9....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/562 Esas KARAR NO : 2021/262 DAVA : Menfi Tespit,İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 09/12/2016 KARAR TARİHİ : 13/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin ...'ta hesabı bulunduğunu, ipoteksiz teminat mektupları kullandığını, teminat mektuplarının geçerlik sürelerinin dolduğunu, herhangi bir nakit kullanım yapıladığını, ...' a 30/11/2001 yılında ... tarafından el konularak 2002 yılında ... ile birleştirilerek devredildiğini, ...' a ise 18/06/2002 yılında ... tarafından el konulduğunu, ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili; davalının müvekkilleri aleyhine kredi sözleşmesine dayanarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattığını, kredi borcunun tüm fer'ileriyle birlikte ödendiğini belirterek müvekkillerinin her iki takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; 04.08.2004 tarihinde davalı ile asıl borçlu ... Su Ürünleri Kooperatifi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davacılar murisi ...'...

                UYAP Entegrasyonu