Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf davalı ... aleyhine dava konusu çekten dolayı menfi tespit davası açmış, yargılama sırasında çekte ciranta sıfatı taşıyan ...’i dahili davalı olarak davaya dahil etmiştir. Mahkemece her iki davalıyı da kapsayacak şekilde menfi tespit hükmü kurulmuştur. Hakkında usulüne uygun biçimde açılmış bir dava bulunmayan ... yönünden de aleyhe hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ... lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davada 80.000,00 TL maddi ve manevi tazminat istemi yanında 140.000,00 TL bedelli 4 adet çeke ilişkin menfi tespit isteminde bulunulduğu halde sadece tazminat isteminin karşılığı olan 80.000,00 TL üzerinden peşin nispi harç yatırılmış, değere bağlı dava niteliğinde olan 140.000,00 TL bedelli çeklere ilişkin menfi tespit istemine konu talep yönünden peşin nispi harç yatırılmadığı gibi yargılama sırasında da bu eksikliğe ilişkin işlem yapılmaksızın bu talep hakkında da harç tamamlanmadığı halde esas hakkında karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre: Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispî esas üzerinden, işlemin nev'i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Değer tâyini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tespit ettirilir....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, dava konusu çek altındaki keşideci imzasının davacı şirkete ait olmaması nedeniyle menfi tespit davasıdır. Davalı vekili, müvekkilinin çeki ciro yoluyla aldığını, bankaya ibrazında keşideci imzasının sahte olması sebebiyle çekin iade edildiğini, çekin müvekkili uhdesinde bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; davalı tarafça çek altındaki imzanın davacı şirkete ait olmadığının kabul edildiği, davacının tazminat talebinin koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit istirdat ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen menfi tespit ve istirdat davasının kısmen kabulüne, asıl ve birleşen manevi tazminat davalarının reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl ve birleşen dava davalısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 3.336.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Birleşen 2008/738 Esas Sayılı Dosya Birleşen 2010/179 Esas Sayılı Dosya DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-İstirdat-Kira bedelinin Tenzili ve Maddi Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit, istirdat, kira bedelinin tenzili ve maddi tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/09/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, İcra ve İflas Kanunu 89/3 maddesi gereği menfi tespit ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

              TTK'nın 5/A maddesi metni göz önüne alındığında, zorunlu arabuluculuğun "ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri" yönünden dava şartı olarak öngörüldüğü düşünülebilir ise de, anılan maddede "talep sonucu" olan alacak ve tazminat istemlerine değil "dava konusuna" vurgu yapılarak, "konusu bir miktar paranın ödenmesi olan davalar" için dava şartı olan arabuluculuğun öngörüldüğünü belirtmek gerekmektedir. Alacak ve tazminat davaları yanında, menfi tespit davalarının da konusu bir miktar paranın ödemesine ilişkindir. Bu husus, alacak ve tazminat davalarında bir miktar paranın ödenmesi olarak tezahür ettiği gibi, menfi tespit davalarında ise bir miktar paranın ödenmemesi olarak ortaya çıktığından konu itibariyle menfi tespit davasının da dava şartı olan zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekir. Aksinin kabulü halinde kanun koyucunun amacına aykırı yorum yapılmış olacağından, bu yorum tarzı hukuka uygun düşmeyecektir....

                İş Mahkemesi'nin 2010/32 Esas ve 2011/310 Karar sayılı kararı ile müvekkillerinin adı geçen senede ilişkin borçlu olmadıklarının tespit edildiğini bildirerek, icra takibi nedeniyle uğradıkları manevi zararın tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece menfi tespit davası sırasında davalının hala haciz ve tahsil yönünde açık gayretlerinin bulunduğu, verilen ve kesinleşmiş karara göre bedelsiz senedin tahsiline çalışıldığı, açıklanan şekliyle davacıların manevi olarak zarara uğradıkları gerekçesiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacılar davalı tarafından yapılan takibe karşı ... 2. İş Mahkemesi'nin 2010/32 Esas ve 2011/310 Karar sayılı dosyasında menfi tespit ve kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Mahkemece senedin teminat senedi olduğu kabul edilerek borçlu olmadıklarının tespitine %40 kötüniyet tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir....

                  Sonuç olarak somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığın bankacılık işlemlerinden kaynaklanması nedeniyle, TTK'nın 4. maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olduğu ancak açılan davanın menfi tespit davası olmayıp, HMK'nın 106. maddesinde düzenlenen (müspet) tespit davası olduğu, davacının davalıdan bir miktar paranın ödenmesi, alacak ve tazminat talebinin bulunmadığı; bu nedenle TTK'nın 5/A maddesi gereğince davanın arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı, menfi tespit davası olsa dahi ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilemeyeceği nazara alındığında, mahkemece davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/08/2013 gününde verilen dilekçe ile alacak ve menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; menfi tespit davasının reddine dair verilen 10/10/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, alacak ve menfi tespit işlemine ilişkindir. Mahkemece, menfi tespit davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu