Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava sahtelik iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. Kesinleşen ... AĞCM ilamı uyarınca senedin sahte olduğu sabit olmuştur. Bu nedenle davacının menfi tespit istemi haklı görülmüş, her iki davalı yönünden menfi tespit hükmü kurulmuştur. Davacı yan maddi tazminat talebinin haksız takip nedeniyle yapmış olduğu masraflara dayandırmış olup, herhangi bir delil sunmamıştır. İstenen miktar nazara alındığında davacının icra işlemleri için icra dairesine gitmesi nazara alınarak yapmış olduğu yol gideri bulunabileceği kabul edilmekle bu 10,00 TL lik maddi tazminat talebi kabul edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat, asıl davanın bir kısım davalıları tarafından açılan ve birleştirilen menfi tespit. ... tarafından açılan ve birleştirilen satış vaadine dayalı tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.05.2014 gün ve 2014/467 Esas, 2014/5835 Karar sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı ... Pur vekili ve davalılar ... v.d. tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ... tarafından açılan satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat, birleştirilen dava, asıl davanın bir kısım davalıları tarafından ..., ... ve ... aleyhine açılan menfi tespit ve diğer birleştirilen dava ......

      Menfi tespit davalarında borçlu olunmadığının tespiti istendiğine ve alacak ya da tazminat ödenmesi istenemeyeceğine göre bu tür davalardan önce arabulucuya başvurma şartı aranması, kanunun açık ifadesine aykırı olacaktır. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 13/02/2020 tarih, 2020/85 E. 2020/454 K. sayılı kararında; "...HMK'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT-TAZMİNAT -KARAR- Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 15. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT-TAZMİNAT -KARAR- Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 15. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada menfi tespit, ipoteğin fekki ve tazminat, birleşen davada itirazın iptali davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Asıl dava, genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit, ipoteğin fekki ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Birleşen dava, genel kredi sözleşmesinden doğan banka alacağının tahsiline dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.11.2006 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit icra inkar tazminatı tahsili ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; menfi tespit isteminin kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine, ipoteğin fekki davasında yetki yönünden reddine dair verilen 11.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ipoteğin fekki, Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2003/273 Esasında kayıtlı takip sebebiyle menfi tespit ve tazminat tahsili istemlerine ilişkindir....

              Nasıl ki alacak davasına davalı açısından bu bir menfi tespit talebidir diyemiyorsak; menfi tespit davasında da davalı açısından bu bir alacak davasıdır nitelendirmesi yapamayız. Bir hukuki durumun savunulması ile dava edilmesi birbirinden farklı kavramlardır.Bu nedenle menfi tespit davaları zorunlu arabuluculuğa tabi davalar değildir. Farklı yargı kararlarının oluşması üzereni de Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 13.02.2020 tarih ve 2020/ 85- 454 Karar sayılı kararında menfi tespit davaları özelinde arabuluculuğa tabi olmadığı yönde karar verildiği bilinmektedir. Ancak eldeki davada ödenen paranın istirdadı istemi de bulunmaktadır. Menfi tespit ve istirdat davası birlikte açılmıştır. Talep tek bir hukuki gerekçeye dayalı olmakla tefriki de mümkün olmayan taleplerdir. Zira istem gerekçesi tektir....

              "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tespit, maddi / manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit davası yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, maddi / manevi tazminat davası yönünden davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                Elbetteki menfi tespit talebi ile alacak talebi hukuken aynı kavramlar değildir ve bu davalar sonucunda verilecek hükümler de farklıdır. Ancak dava konusu bir miktar para alacağı ise, açılacak davanın ne olduğunun bir önemi yoktur. İster alacak, ister menfi tespit, ister istirdat, ister itirazın iptali, ister tazminat talebi olsun bu davaların ortak noktası "dava konusunun bir miktar para alacağı" olduğudur. Dava şartının sadece alacak ve tazminat davalarında getirildiğini kabul sınırlı bir uygulamaya yol açacak olup, bu sonucun da kanunun amaçsal yorumuna uzak olacağı ve menfi tesbit davalarının her zaman istirdada dönüşebileceği gözden uzak tutulmamalıdır.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12....

                UYAP Entegrasyonu