Diğer taraftan, 3 Temmuz 1944 tarihli ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarih ve 37 E. - 9 K. sayılı kararına göre de "Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir." şeklindedir. Somut olayda; Davacı, dava dışı sigortalıya ait araca davalının çarpması sonucu meydana gelen zararın sigortalıya ödemesi nedeniyle, ödenen kısmın zarar veren davalıya rücu için eldeki dava açılmıştır. Bu durumda dava sigorta poliçesinden kaynaklanan dava olmayıp, rücu davası olduğu için dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki ilişkiye bakılması gerekir. Dava dışı sigortalı ile davalı arasında akti ilişki bulunmamaktadır....
Dairemiz riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararlara bakmakla görevlidir....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, konut Sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce; uyuşmazlığın sigorta hukukundan kaynaklandığı ve davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; davanın sigorta şirketi tarafından sigortalısına yapılan ödemenin yasal halefiyet hakkı uyarınca kusur sorumlusundan rücuen tahsili talebine ilişkin olup ticari dava olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
sigortası sözleşmeleri ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar (rücu dahil) olarak belirlenmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TARİHİ: 28/01/2021 NUMARASI: 2018/389 Esas - 2021/75 Karar DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) KARAR TARİHİ: 05/05/2021 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık, Leasing All Risk Sigorta Poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine dayanmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sigorta şirketi tarafından konut " Konut poliçesi " ile sigorta teminatı altına alınan emtianın zarar görmesi nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir. ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesince; davanın ticari olmadığı, rücuan tazminat davasının haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise; davanın ... 10....
Böylece sigorta sözleşmesinin tarafları arasında sözleşme gerekleri ifâ edilmiştir. Olayda zarar veren gerçekte su sızan konut dolayısıyla bu konutun sahibidir. Bu malik ile zarar gören arasındaki her türlü sorun 634 sayılı Kanununa Ek 1. madde gereğince sulh hukuk mahkemesince çözülecektir. Zarar verenin zararı kendisi tarafından değil zarar göreni sigorta sözleşmesi ile korumaya alan sigorta şirketi tarafından karşılanmıştır. Zarar veren haksız eylemle zarar görene zarar vermiş ve ancak bu zarar sigortalayan ile sigortalanan arasındaki sigorta sözleşmesi gereğince karşılanmakla, aslında zarar veren dolaylı olarak sigorta şirketine zarar vermiştir. Zarar veren ile sigorta şirketi arasında her hangi bir sözleşme yoktur. Bu durumda bu taraflar arasındaki zarar sözleşme dışı bir sorumluluk gereğince karşılancaktır. 2) Uygulamada buna rücu tazminatı denmektedir. Rücu tazminatının konu olduğu durumlarda genel kurallar uygulanır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki konut sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağına dayalı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacının dava dışı ....'ün konutunu Konut Finansmanlı ....Poliçesi ile sigortaladığını, davalının ise sigortalıya ait konutun da içinde bulunduğu .......
Dava, rücu talebine dayanmakta olup, rücu ve halefiyet Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. 6102 sayılı TTK'nun "Halefiyet" başlığı altındaki 1472.maddesinde ise "Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder." hükmüne yer verilmiştir....
Mahkemece, halefiyete dayalı rücu davası ticari dava niteliğinde bulunduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TTK.'nun 1301. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1472/1) maddesi uyarınca, alacağın hasar sorumlusundan rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun ... Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigortapoliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır....