DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kira ilişkisine Dayalı) KARAR : Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/135 E. sayılı dosyası üzerinden verilen hükme yönelik istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait Yukarı Kocayatak Mahallesi Alamersin Kümesi No:26 adresinde bulunan Lukoil isimli akaryakıt istasyonunu davalılardan Recep Sinan Öztürk'e 31.10.2015 tarihliş sözleşme ile kiraya verdiğini, davalının kiraladığı işyerinden kar edemediğini kira bedellerini ödeyemediğini, müvekkilinden aldığı, banka hesaplarını kullanabilme yetkisine ilişkin velkaletnameyi de kötüye kullanatrak müvekkilini borçlandırdığını, davalıların Serik 2....
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf talebi ile; 04.03.2022 tarihinde dosyada borcu kapatacak meblağ varken davacı borçlu tarafından hiç bir delil ve yasal dayanak sunulmadan tedbir talepli menfi tespit davası açıldığını, dava dilekçesinde davacı ile davalı müvekkili arasında her ne kadar işçi işveren ilişkisi olsa da şirket yetkilisi ... ile aralarında harici ortaklık bulunduğu dava konusu senetlerin de güven ve ortaklık ilişkisine dayalı olarak verildiği ileri sürüldüğünü, bu senetler harici ortaklık ilişkisine dayalı olarak taraflar arasında akdedilen ekli 01/07/2020 tarihli protokol gereği davacı şirketin müvekkile olan kar payı ödemesinin bir kısmı olarak verildiğini, Protokol tarihi ile senetlerin düzenlenme tarihi arasında sadece 20 gün bulunduğunu ayrıca bu senetler sıralı senetler olup davacı davalı alacaklıya toplam dokuz senet verdiğini, diğer altı senet ödendiğini dava konusu 3 senedin davacı tarafından ödenmediği için icra takibine...
Davalılar, kira ilişkisine dayalı olarak taşınmazları kullandıklarını, haksız işgalci olmadıklarını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların uzun süredir kira ilişkisine dayalı olarak kullanıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ............. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kayden davacılar adına olan çekişme konusu taşınmazların uzun süredir kira ilişkisine dayalı olarak kullanıldığı benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/05/2013 NUMARASI : 2010/339-2013/232 Taraflar arasındaki zemini davalı idare tarafından kamulaştırılan taşınmaz üzerindeki kira ilişkisine dayalı sabit tesislerin muhtesat bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılardan N.. T... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, zemini davalı idare tarafından kamulaştırılan taşınmaz üzerindeki kira ilişkisine dayalı sabit tesislerin muhtesat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece T. İ.P. Limitet Şirketi tarafından açılan davanın atiye terk edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, N. P.Limitet Şirketinin açtığı davanın esastan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı N. P.Limitet Şirketi vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine dayalı alacakla ilgili borçsuzluğun tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Dayanak senet metninde borçlanma sebebi nakden yazılmış olup, mahkemenin kabulü de bu yönde olduğuna göre taraflar arasında kira ilişkisinin bulunduğundan söz edilemez. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 16/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamında yer alan sözleşme ve takip konusu senet sureti ile davalı tarafça kira sözleşmesi dışında bir hukuki ilişkinin bulunduğunun ileri sürülmediği nazara alındığında eldeki davada taraflar arasındaki temel ilişkinin araç kira ilişkisine dayandığı, davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle taraflarca ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine, ..." karar verilmiştir....
Davacı tehditle iradesi dışında senet imzalattırıldığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Mahkemece, tanık beyanlarına dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, tanık olarak dinlenen kişilerin görgüye dayalı tehdit olgusunun varlığını gösteren beyanda bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca bu konuda savcılık soruşturmasında da verilen takipsizlik kararı kesinleşmiş olup savcılık dosyası içindeki ifadelerde de tehdit olgusunun varlığına ilişkin delile rastlanılmadığı halde mahkemece kira sözleşmesindeki davacı imzasının davacıya ait olmadığından tehditin varlığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Huzurda görülen dava menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer, fakat davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki İlişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı HMK m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6)....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/893 Esas KARAR NO : 2024/205 DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 28/12/2023 KARAR TARİHİ : 14/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı müvekkilinin, davalıya ait .... Mah. ... Sk....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, taşınır mal kira sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 25/11/2008 tarihli, üç yıl süreli sözleşme ile reklam pano yerlerinin kiralandığını, sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi üzerine sözleşmeye konu reklam pano yerlerinin davalıya iade edildiğini, müvekkilinin sözleşme ile yüklendiği tüm edimleri yerine getirdiğini belirterek, davalıya borcu bulunmadığının tespitine ve sözleşmesinin teminatını oluşturmak için verilen teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiştir....