WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı; davalının, "alım-satım ön satış protokol" fotokopisini borç dayanağı göstererek hakkında ... 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı; davalının, "alım-satım ön satış protokol" fotokopisini borç dayanağı göstererek hakkında ... 1....

      Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 12.11.2020 tarih, 2018/115 E. 2020/3587 K. sayılı ilamıyla davalı tarafından icra takibine konu edilen alacağın hangi ipotek akdinden kaynaklandığının tereddüte yer verilmeyecek şekilde belirlenmesi, bu belirleme yapıldıktan sonra 03/07/2008 tarihinde murisin fiil ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek 03/07/2008 tarihli ipotek akdinden kaynaklı borç yönünden davanın kabulüne; 20/04/2006 tarihli ipotek akdinden kaynaklı borç yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği işaret edilerek kararın bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 03.07.2008 tarihli ipotek borcu yönünden davanın kabulüne; 20.04.2006 tarihli ipotek akdinden kaynaklı borç yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipten kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Yargıtay (Kapatılan) 23....

        Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir ----------- Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir ------ yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder --------------. Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır....

          Tüm bunlar karşısında somut olayın özelliği itibariyle davalının sözleşmenin resmî şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, bu nedenle taşınmazın rayiç değerinden sorumlu tutulamayacakları yönünde savunmada bulunmasının hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralına aykırılık teşkil ettiğinin kabulü gerekir. Davacı, geçersiz sözleşmeye göre satım bedelini peşin olarak ve dairesini takas ederek ödediğinden dava tarihindeki rayiç bedeli istemekte haklı bulunmuştur. Davacı bu taşınmazın teslim edilmemesi nedeniyle ayrıca kira tazminatı talep etmiş ise de; dönme halinde menfi zararını isteyebilir. Gecikme cezası veya cezai şart alacağı müspet zarar kapsamında kaldığından, sözleşmede aksine açık bir hüküm olmadıkça sözleşmeden dönen tarafın isteyebilmesi mümkün değildir. TBK nın 179.maddesine göre Anılı sözleşmede bu konuda bir hüküm yoktur. Dava konusu olayda davacı, dairenin rayiç bedelini istemiş olmakla sözleşmeden dönmüş olup, artık sözleşme devam ediyormuş gibi kira kaybı isteyemez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı yüklenici tarafından yapılması planlanan .... isimli projede yer alan bağımsız bölümün satışına ilişkin olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, ancak inşaatın planlandığı şekilde sürdürülmediğini davalının mali sıkıntı yaşadığını, güveni kalmadığını sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek ödediği 17.615,52 TL'nin faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddine dilemiştir. Mahkemece, konutun teslim tarihinin henüz gelmediği davacının edimini tam olarak yerine getirmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalının vekili olan ...arasında harici taşınmaz alım satım sözleşmesi imzalandığını, taşınmazın müvekkilinin istediği nitelikte olmaması nedeniyle taşınmazı satın almaktan vazgeçtiğini, davalının bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili için müvekkili hakkında takip başlattığını, müvekkilinin davalıya borcunun olmadığını belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmede, sözleşmeden vazgeçen tarafın 10.000 TL tazminat ödemeyi kabul ettiğini, davacının taşınmazı almaktan vazgeçtiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                Menfi Zarar; menfi zarar sözleşmenin kurulamamasından ve ya geçersiz olmasından doğan zarardır, burada sözleşmenin kurulduğuna veya geçerli olarak kurulmuş bulunduğuna duyulan güvenin boşa çıkmasından doğan bir zarar söz konusudur, başka bir deyişle menfi zarar "... Hüküm ifade etmeyen bir borç ilişkisinin hüküm ifade ettiğine veya hüküm ifade ediyormuş gibi sonuç doğacağına güvenmekten doğan zarar" dır. Alacaklının mal varlığının hali hazır durumu ile sözleşme yapılmamış olsa idi arz edeceği durum arasındaki fark menfi zararı meydana getirir menfi zarar alacaklının söz konusu sözleşmeyi yapmamasındaki menfaate tekabül eden zarardır. Menfi zararı oluşturan unsurların başında sözleşmenin kurulması için yapılan giderler gelir, özellikle noter veya resmi bir makamda yapılan sözleşmeler için ödenen resim, harç ve giderler bu arada yer alır, alacaklının borçlu tarafından yapılacak ifayı kabul için yaptığı giderler de menfi zarara dahildir......

                  Geçersiz bir sözleşmeye dayalı olarak ifa istenemeyeceği gibi, bu sözleşmeden kaynaklanan menfi-müspet zarar ya da cezai şartın talep edilmesi de mümkün olmadığından geçersiz sözleşme ile kararlaştırılan cezai şarta istinaden yapılan icra takibine ilişkin menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacının imza attığı borç geçersiz olsa dahi bu borcun tahsili talebi karşısında kötüniyet tazminatı talebinde bulunulamayacağı açıktır. Bu nedenle kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmek suretiyle yeniden hüküm tesisi gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu