Kişi takipten sonra da alacaklıya karşı ipoteğin iptali davası (menfi tespit) açabilir. Açılan bu dava ile de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip kendiliğinden durmaz. Ayrıca mahkeme takipten sonra açılan ipoteğin iptali davasında ihtiyati tedbir yolu ile dahi takibin durdurulmasına karara veremez. Çünkü bu durumda davanın başlamış olan takibi sürüncemede bırakmak için açıldığı konusunda kuvvetli bir karinenin bulunduğu kabul edilir. Buna karşılık ipoteğin iptali davasına (menfi tespit) bakan mahkeme alacağın % 15 'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında icra veznesine giren paranın (yani rehnin satış bedelinin) alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verebilir. (İİK 72, III kıyasen) Borçlu veya 3....
Dava, davalı ... şirketinin ödemek zorunda kaldığı tazminat bedelini, sigortalısı olan davacı aleyhine alkol nedeniyle rücu istemiyle başlattığı icra takibine ilişkin olarak davacının borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) ile davanın devamı sırasında ödenen bedellerin istirdatı istemine ilişkindir. Davacı taraf, menfi tespit ile birlikte alacağın tahsili halinde istirdadına ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiş; davanın devamı sırasında, davalının başlattığı icra takibi kapsamında, ödeme yaptığını belirterek bu bedel için istirdat kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacı tarafın talebinin yerinde olduğu sonucuna varılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile davacının ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1330 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takip konusu alacak sebebiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
Mahkemece; İİK'nun 72/son maddesi gereği menfi tespit davası bakımından İcra takibinin yapıldığı yer mahkemesi veya davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, gerek icra takibinin yapıldığı yerin, gerekse davalının ikametgahının Beyoğlu olup, mahkemenin iş bu dava bakımından yetkisiz olduğu, İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesinin görev ve yetkisi kapsamında kaldığı gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliği ile dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Görev ve yetkiye itiraz halinde mahkemenin öncelikle görev itirazını değerlendirmesi gerekir. Menfi tespit davasına konu olan icra takibinin değeri 10.525 TL'dir. Dava, icra takibinden dolayı menfi tespit ve icra takibinin iptali istemine ilişkin olduğundan, dava tarihi itibarıyla görev Asliye Hukuk Mahkemesi'ne aittir. Mahkemece görev hususu gözetilmeden yetki yönünden karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/22509 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalı işverenlik tarafından alınan senetler niteliğinde olduğunu, Mahkemece söz konusu bonoların iptali ve haksız şekilde kesilen tutarların iadesi amaçlı menfi tespit davası açılmasının zorunlu olduğunu, iddia ederek davalı tarafından icraya bonoların davacının davalıya herhangi bir nam ve bedel adı altında borçlu olmadığından iptal edilmesi amacı ile borçlu olmadığının tespiti taleplerinin kabul edilmesini, haksız yapılan icra kesintilerinin iadesini yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı işveren üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekilince cevap dilekçesinde özetle; davacıdan alınmış bir yada takibe konulmuş bir senetin olmadığını, davaya konu edilen icra takibinin örnek 7 ilamsız takip olarak açıldığını davacı tarafça itiraza uğramayan takibin kesinleştiğini, davacıdan alınan İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2013/22509 E....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/834 Esas sayılı menfi tespit davasına ilişkin dosyasında verilen 29.09.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile "icra takibinin 28.09.2021 tarihinden önce açılmamış olması kaydıyla talebe konu bonolar hakkında icra takibinin borçlu yönünden yapılmasının tedbiren durdurulmasına karar verildiği, takipten önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemece, 29.09.2021 tarihli ara kararı ile davacı hakkında menfi tespit davasına konu beş senet hakkında yeni takip yapılmamasına karar verildiği, anılan tedbir kararı nedeniyle tedbire konu senetler hakkında icra takibine başlanılması mümkün olmadığı, bu tedbir kararına rağmen yapılan takibin iptal edilmesinin gerekli olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulü ile yapılan takibin iptaline karar verilmiştir....
olarak kabulü ile icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
tarafından davacı borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmesi üzerine, davacı borçlunun İİK 22. madde uyarınca açtığı menfi tespit ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve asıl alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İİK'nun 72/5 maddesinde “... Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararlarında alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın da % 20'sinden aşağı olamaz” denilmektedir. Bu durumda kötüniyet tazminatına hükmedilebilmek için; a) İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında davacı borçlunun tazminat talebinden bulunması, b) Borçluya karşı icra takibi yapılmış olması, c) İcra takibinin haksız ve kötüniyetle yapılmış olması şarttır....
İtirazın iptali davası devam ederken, menfi tespit davasının sonuçlandığı ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği de dosya içeriği ile sabittir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; Beyoğlu 2. Ticaret Mahkemesinin 2004/6136 esas, 2007/55 karar sayılı dosyasında 55.238.40 TL.’lik faturadan dolayı davalının 28.841.16 TL. borçlu olduğu kesinleştiğinden 26.897.24 TL. üzerinden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Beyoğlu 2. Ticaret Mahkemesinde açılan menfi tespit davasının 55.238.44 TL. üzerinden açıldığı, icra takibinin ise kaçak itiraz komisyonun itirazı kabul etmesi sonucu indirilen tutar 42.685.43 TL. üzerinden yapıldığı dolayısı ile menfi tespit davasında belirlenen miktarın 42.685.43 TL.’lik faturadan düşülerek bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Kabul tarihi 28.03.2023 olan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 31.maddesi ile de 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiş olup ayni yasanın geçici 1. Maddesi ile "... 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır. " hükmü getirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile, icra takibinin iptaline, icra dosyasındaki asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.4.2008 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....