Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda dava, Kumluca İcra Dairesinin 2016/2404 Esas sayılı icra takibi dosyasıyla aleyhine başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, aynı icra takibi nedeniyle davalı tarafından davacı aleyhine 23/11/2016 tarihinde itirazın iptali davası açılmış olup, itirazın iptali davasının açılmasından sonra işbu menfi tespit davası 23/08/2019 tarihinde açılmıştır. Menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle davalının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlar itirazın iptali davasında da ileri sürülebilecektir. Hukuki yararın varlığı dava şartlarından olup, mahkemece de bu hususun resen dikkate alınması gerekmektedir....

Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m.68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Alacaklının hiçbir belgeye dayanmadığı, borçlu hakkında icra takibi başlatmadığı ancak alacaklı tarafından alacak hakkının varlığının herhangi bir şekilde ileri sürüldüğü durumlarda da, borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı görüşü ileri sürülmüş ise de; bu görüş de yine bu halde dahi borçlunun “borç tehdit”i altında olduğu dolayısı ile borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu gerekçesi ile oyçokluğu kabul edilmemiştir. Nitekim, yargısal uygulamada, ödeme emri borçluya tebliğ edilmeden, borçlunun hakkındaki takipten haberdar olması durumunda dahi, İİK’nun 62.maddesine göre, borçlunun takibe itiraz edebileceği kabul edilmektedir....

    Aynı icra takip dosyasına davalılarca itiraz edilmesi üzerine iş bu davanın davalısı Banka tarafından, davalılar aleyhine iş bu menfi tespit davasından bir gün önce 27.04.2021 tarihinde İstanbul 13 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/284 E sayılı dosyasında İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davası açıldığı da ihtilafsızdır. Davacıların aynı takip dosyası kapsamında davalı banka tarafından aleyhlerine açıldığı ihtilafsız olan itirazın iptali davasında, iş bu menfi tespit davasında ileri sürdükleri iddiaların savunma nedeni olarak ileri sürebilmeleri mümkün olmakla, itirazın iptali davasından sonra açılmış olan eldeki menfi tespit davasında davacıların hukuki yararının bulunmayacağı açıktır. Bu nedenle mahkemece verilen karar isabetli olup, aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde değildir....

      Maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğunu, İş bu kanun maddesi Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olup iptal kararı Resmi Gazetenin 09/03/2023 tarih ve 32127 sayılı sahifesinde yayınlandığını, He ne kadar mahkeme tarafından , Karar verilmesine yer oladığı yönünde karar tesis edilmiş ise de aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiğini , müvekkkili kooperatifin ne Kanun koyucudur ne de Anayasa Mahkemesi olmadığını, Dolayısıyla haksız olarak çıkartılan ve haklı olarak iptal edilen bir kanun ile alakalı olarak hiçbir kusuru bulunmayan müvekkil kooperatifin aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki ; davacının iş bu davayı açarken haklı veya haksız olduğu tespit edilmeksizin müvekkil kooperatifin külliyen haksız olduğu davacının ise davanın açılmasında haklı olduğunun kabulü ile müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti tahmili yasaya...

      Maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğunu, İş bu kanun maddesi Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olup iptal kararı Resmi Gazetenin 09/03/2023 tarih ve 32127 sayılı sahifesinde yayınlandığını,He ne kadar mahkeme tarafından , Karar verilmesine yer oladığı yönünde karar tesis edilmiş ise de aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiğini , müvekkkili kooperatifin ne Kanun koyucudur ne de Anayasa Mahkemesi olmadığını, Dolayısıyla haksız olarak çıkartılan ve haklı olarak iptal edilen bir kanun ile alakalı olarak hiçbir kusuru bulunmayan müvekkil kooperatifin aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki ; davacının iş bu davayı açarken haklı veya haksız olduğu tespit edilmeksizin müvekkil kooperatifin külliyen haksız olduğu davacının ise davanın açılmasında haklı olduğunun kabulü ile müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti tahmili yasaya...

        DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2023 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili talep dilekçesinde özetle; İİK 72. maddesine göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, mahkemece verilen 18/11/2022 tarihli ara karar ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı borçlu tarafından icra takip dosyasına teminat yatırılarak takibin durduğunu, icra dosyasından konulan hacizlerin kaldırıldığını, takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini ancak alacağa %15'inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesinin istenebileceğini belirtmiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'ndeki itirazın iptali ve çekişmeli alacak davalarından sonra bu menfi tespit davasını açtıklarını bildirmişlerdir. Yargıtay 19. HD’nin 16.06.2020 gün ve 2018/1702 E. 2020/1048 K. sayılı emsal içtihadına göre, "Menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle davalının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlar itirazın iptali davasında da ileri sürülebilecektir. Hukuki yararın varlığı dava şartlarından olup, mahkemece de bu hususun resen dikkate alınması gerekmektedir." Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/51 E. sayılı dosyasında, T5 tarafından, davalı Eforganik Ltd. Şti. aleyhine çekişmeli alacak davası açılarak, konkordato dosyasında kabul edilmeyen 07/11/2018 tarihi itibariyle 1.267.882,44 TL. alacağın da davalıdan tahsili istenilmiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'ndeki itirazın iptali ve çekişmeli alacak davalarından sonra bu menfi tespit davasını açtıklarını bildirmişlerdir. Yargıtay 19. HD’nin 16.06.2020 gün ve 2018/1702 E. 2020/1048 K. sayılı emsal içtihadına göre, "Menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle davalının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlar itirazın iptali davasında da ileri sürülebilecektir. Hukuki yararın varlığı dava şartlarından olup, mahkemece de bu hususun resen dikkate alınması gerekmektedir." Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. sayılı dosyasında, davacı .... tarafından, davalı .... aleyhine çekişmeli alacak davası açılarak, konkordato dosyasında kabul edilmeyen 07/11/2018 tarihi itibariyle 1.267.882,44 TL. alacağın da davalıdan tahsili istenilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava konusu takip dosyaları ile ilgili açılmış bir itirazın iptali dosyaları olup olmadığı taraflardan sorulduktan sonra varsa dosyaların gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Erdal Erdoğan Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit-itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava davacı banka nezdinde yapılan gecelik (O/N) işlem nedeniyle oluşan fahiş faiz alacağına ilişkin olarak, Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci ve Borçlar Kanunu'nun 20 ve 21 nci maddeleri uyarınca açılmış menfi tesbit ve karşılık açılan itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık bankacılık işleminden doğmakta ve dava da menfi tesbit ile birleşen itirazın iptali davası olarak mahkemeye sunulmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin görevi bankacılık işlemlerinden doğan ve menfi tesbit ya da itirazın iptali davaları sonucunda verilen hükümlerin temyizen incelenmesidir....

                UYAP Entegrasyonu