WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bilirkişi raporuna göre, davalıya 65.033,81 TL fazla ödeme yapıldığı, karşılıksız kaldığı belirtilen senetlerin ödemeler hesabına dahil edilmiş olması nedeniyle senetlere ilişkin talebin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 65.033,81 TL' nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline, davaya konu senetlere ilişkin menfi tespit isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, toplamı 57.000 TL olan iki senetten dolayı menfi tespit istemi ile birlikte 64.838,00 TL yönünden istirdat talebinde bulunmuştur. Hal böyle olunca, mahkemece talep aşımına sebebiyet verecek şekilde ''65.033,81 TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline'' karar verilmiş olması HMK'nın 26/1. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    Davalı vekili, bir yıllık hak düşürücü sürenin dolmasından sonra açıldığını, ödeme tarihi itibariyle bir yıllık sürenin 03.05.2012 tarihinde dolduğunu, zaten menfi tespit davası açarken de davacının elinde borcu kalmadığına dair makbuz bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda asıl borçlunun mirasını reddeden davacının murisin borçlarından sorumlu tutulamayacağı, kesinleşmiş menfi tespit davası sebebiyle davacının borçlu olmadığı, bir parayı icra baskısı altında ödediği, ödemenin haksız olduğunu öğrendikten sonra yasal süre içinde istirdat talebinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      GEREKÇE VE KANAAT Dava İİK 72.md. gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, Bursa 12. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti talepli iş bu dava açılmıştır. Davalı ... vekilince süresinde ibraz edilen cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulmuştur. Menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkeme İİK 72/son maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Hükme göre, menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davaya konu takip Bursa 12. İcra Müdürlüğünün .... Esas sayılı takibidir. Davalının yerleşim yeri de Bursa'dır. Davacı davasını yetkili mahkemede açmamıştır. Davalıda süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuştur. Belirtilen nedenlerle yetkisizlik kararı vermek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

        Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporana göre, takibe konu senetlerdeki keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davacı tarafından yapılan ödemelerin yargılama sırasında iade edildiği gerekçesiyle, davanın menfi tespit talebi yönünden kabulüne, bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, istirdat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-İstirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair karar, Dairemizin 17/04/2014 gün ve 2013/13715-2014/5218 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 5219 sayılı Kanunla değişen, 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesinin III.fıkrasının 1 numaralı bendinde, miktar veya değeri 6 milyar TL (6 Bin TL)'den az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararların düzeltilmesinin istenemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Parasal sınırlar 21.7.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5236 Sayılı Kanunun 19.maddesi ile eklenen Ek 4.madde uyarınca da parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığı’nca tespit edilen yeniden değerleme oranında arttırılacağı öngörülmüştür....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: MENFİ TESPİT-ECRİMİSİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil ve menfi tespit istemine ilişkindir.Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 31.01.2019 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 10/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasında .... 2. Asliye Hukuk ile .... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira sözleşmesi ve kat mülkiyetinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'na göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasında .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile .... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira sözleşmesi ve kat mülkiyetinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'na göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir....

                  Somut olayda, kira alacağı ve diğer giderler için yapılan icra takibi nedeniyle açılan menfi tespit davası ile, bu davanın davalısı tarafından açılan itirazın iptali, tahliye, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davaları birleştirilmiştir. Burada hemen belirtilmesi gereken bir diğer yön ise birleştirme kararı verildiğinde mahkemenin birleştirilen her bir dava için ayrı ayrı görevli olması gerektiğidir. Davalardan birisi yönünden dava değeri mahkemenin görevini aşıyor ise mahkemece birleştirilen davaların tamamına görevsizlik kararı verilmelidir. Eldeki davada, menfi tespit, itirazın iptali istemleri açısından Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olmasına rağmen konut olarak kullanılan taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi açısından dava değeri sulh Hukuk Mahkemesinin görevini aşmaktadır....

                    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/1094 esas sayılı kararı dayanak yapılarak müvekkili aleyhine Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2020/4223 esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, dayanak ilamın konusunun menfi tespit olduğunu, yargılamasının devam ettiğini, istinaf aşamasında bulunduğunu, davalı tarafın ilam kesinleşmeden takip başlattığını, menfi tespit-istirdat davalarına ilişkin kararlar kesinleşmeden icraya konulamayacağını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/1094 esas sayılı dosyasının doğrudan ve sadece istirdat davası olduğunu, bu nedenle istirdat davası olan dosyalarda kararın kesinleşmesinin gerekmediğini beyan ederek davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu