Davalı vekili, aynı konuda davacının Çanakkale İcra Hukuk Mahkemesinde istihkak davası açtığını, bu nedenle menfi tespit ve istirdat davası açmasının yersiz olduğunu, icra takibine konu borç 3. kişi tarafından ödense dahi menfi tespit davasında davacı sıfatının borçluya ait olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, icra takip dosyasına işyerindeki hacze engel olmak için yatırılan paranın haciz yerine kaim olmak üzere dosyaya yatırıldığı, yatırılan miktar ölçüsünde borçlu borcundan kurtulduğu için paranın istirdatını isteme hakkının takip borçlusuna ait olduğu, üçüncü kişinin istirdat davası açma hakkı bulunmadığından davacının davayı açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin geçersizliğinin tesbiti, istirdat ve menfi tespit istemine ilişkin davada ... 7. Sulh Hukuk ve ... 12. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, istirdat ve menfi tespit istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, açılan davanın niteliği ve belirtilen dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın HUMK.’nun 8. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanında olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin geçersizliğinin tesbiti, istirdat ve menfi tespit istemine ilişkin davada Eyüp 2. Sulh Hukuk ve Eyüp 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, istirdat ve menfi tespit istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, açılan davanın niteliği ve belirtilen dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın HUMK.’nun 8. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanında olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
tespit davasının istirdat mahiyetli olacak şekilde devam etmesini talep ettiklerini,Ayrıca ''3.Kişinin Açtığı Menfi Tespit'' mahiyetli bir dava türü UYAP sisteminde dahi mevcutken ve uygulamada da söz konusu iken mahkemece menfi tespit ve istirdat mahiyetli davaların 3.kişilerce ikame edilemeyeceğinin haksız olarak ileri sürüldüğünü, her ne kadar borçlu sıfatı hala hakkında icra takibi yapılan kişiye ait olsa da borçlu adına ödeme yapmış olan 3. kişi istirdat davası açıp parasını geri alabilmelidir....
in menfi tespit, istirdat ve ADSL fatura ödemelerine yönelik istirdat davalarına yönelik davalarının reddine karar verildiği halde, bu ret hükümlerine dair gerekçe yazılmamıştır. Bu haliyle karar yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/1-e maddesindeki unsurları içermemektedir. Hüküm bu haliyle Yargıtay denetimine elverişli değildir. Gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, davacı-davalı ...'in menfî tespit, istirdat ve ADSL fatura ödemelerine yönelik istirdat davalarına yönelik hükümlerin bu sebeple bozulması gerekmiştir. 3-Mahkemece davacı-davalı yararına asıl dava olan nafakanın uyarlanması davasının maktu vekalet ücreti, davalı-davacı yararına karşı dava olan yine nafakanın uyarlanması davası için nispi vekalet ücretine hükmedilmiş ise de bu vekalet ücretlerine yönelik hesaplamaların neye göre yapıldığına ilişkin gerekçeye yer verilmemiştir. Bu haliyle vekalet ücretlerine yönelik hükümler Yargıtay denetimine elverişli değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK 72.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış istirdat davasıdır. Davaya konu uyuşmazlık davalı -----tarafından düzenlenen ------- adet faturadan dolayı davacının borçlu olup olmadığı, davacının yaptığı ödemelerin iadesini isteyip isteyemeyeceği hususlarına ilikindir. ------- Menfi Tespit ve İstirdat Yönünden Sıfatı Değerlendirilidiğinde; Davaya konu kaçak elektrik tutanakları ve faturalar davalı ---- tarafından düzenlenmiş, davacı tarafından yapılan ödemeler de yine davalı---- yapılmıştır. Bu nedenle husumetin davalı----- değil, diğer davalı ----- yöneltilmesi gerektiği anlaşılmakla, ----- açılan menfi tespit ve istirdat davasının sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak kısa kararda sehven eksik yazılan "menfi tespit ve istirdat" reddine ibaresi gerekçeli kararda düzeltilmiştir....
Uygulamada menfi tespit davaları İİK'nın 72.maddesine göre icra takibinden önce ya da sonra açılabilmektedir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe konu alacağın dava sırasında ödenmiş olması durumunda ise ödenen bedel yönünden kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği de madde kapsamında düzenlenmiştir. Bu durumda takibe konu alacak davadan önce açıldığı takdirde borçlunun menfi tespit davası açmakta da hukuki yararı kalmayacağından istirdat davası açması gerekir. Nitekim istirdat davası özünde bir eda davası olduğundan hem borçlunun borcunun olup olmadığı incelendiği gibi borcun olmadığı ispatlandığında alacaklıdan haksız tahsil edilen alacağın da iadesine karar verildiğinden bir menfi tespit hükmü de içerir. Somut davada borçlu olan davacı tarafından ... tarihinde dava tarihinden önce mezkur borç icra dairesi vasıtası ile ödenmiş olduğundan dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşemez....
Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesince davacının icra takibinden sonra davalıya borçlu olmadığının tespiti talebi ile menfi tespit davası açtığı, icra takibinin İstanbul İcra Dairelerinde yapıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesince ise dava konusu uyuşmazlıkta genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi olup, davalının ve davacının yerleşim yerinin Kahramankazan/Ankara adresi olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 72/son maddesine göre menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı mahkemesinde de açılabilir. Bu madde hükmüne göre menfi tespit ve istirdat davaları ile ilgili yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin değildir. Davacı menfi tespit talebi ile Kahramankazan'da dava açmış bu suretle... mahkemelerinin yetkisini benimsemiştir....
nin lehdarı bulunduğu 30.09.2014 keşide tarihli ... seri nolu 40.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve menfi tespit davasına konu olan diğer iki çek ile ilgili bedelin tahsil edilmesinden dolayı istirdat davasına dönüştüğünden 80.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava; taraflar arasında akdedilen araç satış sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Dosya içeriğinden; davanın açılmasından sonra davalı şirketin iflasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK.'nun 194. maddesinde "Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir" hükmü yer almaktadır. Dava, davalı şirketin yargılama aşamasındaki iflası nedeniyle kayıt kabul davasına dönüşmüştür....
Dava İİK.nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davadan önce davaya konu icra dosyasına para yatırılmış ise de bunun teminat amacıyla yatırılmış olduğu ilgili icra dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Başka bir ifade ile davadan önce alacaklıya yapılmış bir ödeme mevcut değildir. Ödeme, dava açıldıktan sonra gerçekleşmiştir. İİK.nun 72/6.maddesi uyarınca borçlu menfi tesbit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Görüldüğü gibi dava açıldıktan sonra ödeme yapıldığı takdirde menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği anılan yasa hükmü gereğidir. Mahkemece bu ilkeler gözetilerek delillerin doğru olarak değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.9.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....