"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; tapu kaydındaki ipoteğin fekki ve menfi tespit istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
AŞ ve ... un açtığı menfi tespit davasının tamamen reddedildiği, ipoteğin fekki yönünden bu davacıların açtığı davaya asli müdahil olarak katılan ...'ın ipoteğin fekkine ilişkin talebini, ipotek bedelinin depo edilmiş olması sebebi ile ipoteğin fekkine karar verildiği ve depo edilen bedelin davalı müflis iflas idaresine ödenmesine karar verilmiş olduğu göz önünde bulundurularak ipoteğin depo edilen bedel yönünden kaldırıldığı tespit edilmekle davalı ... idaresi aleyhine ücreti vekalet takdirini haksız kılacağı , bu nedenle ipotek bedeli üzerinden taraflar lehine ücreti vekalet takdir edilmeyeceği, ancak menfi tespit davasını nitelik itibari ile nispi harca tabi olması sebebi ile dava değeri üzerinden davalı ... idaresi lehine nispi ücreti vekalet takdir edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, kazanılmış hak ve usulü kazanılmış hak kuralları dikkate alınarak işbu dosyada yargılaması devam eden birleşen davalar yönünden aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, yargılama sırasında (21.12.2011 tarihinde) dava konusu ipoteklerin kaldırıldığı, bir başka ifade ile ipoteğin fekki davasının konusuz kaldığı dava tarihinde davacının kefalet borcu devam ettiğinden ipotekler asaleten veya kefaleten doğmuş doğacak alacakları kapsadığından ipoteğin fekki davasını açmakta davacının hukuksal menfaatinin bulunmadığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu olduğu, hal böyle olunca tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçeleri ile ipoteğin fekki davası konusuz kaldığından ipoteğin fekki davasının esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı yanın ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ipoteğin kaldırılması (fekki) davasının bir eda davası olduğu, bir tespit davası olan menfi tespit davasının bu davanın içerisinde eridiği, bu nedenle davanın, eda davası olan ve menfi tespit istemini de içeren ipoteğin kaldırılması (fekki) davası olduğu; ipoteğin fekki isteminin, taşınmazın aynına ilişkin bir dava olduğu, taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiğinin 6100 sayılı HMK’nın 12. maddesinde hüküm altına alınmış olduğunu, taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması hakkındaki bu yetki kuralının kamu düzenine ilişkin ve kesin olduğu, somut olayda, davacıların ipoteğin kaldırılmasını istediği taşınmazların (Muş ili, Merkez ilçesi, Kültür Mah. 67 ada 117 parsel B Blok 3.Kat 7 nolu bağımsız bölüm ve Muş ili, Merkez ilçesi, Kültür Mah. 67 ada 117 parsel B Blok...
Karar davacı vekili ve davalı vekilince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde, talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir....
DAVA : İpoteğin Kaldırılması (ödünç sözleşmesinden kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/09/2021 KARAR TARİHİ : 07/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/05/2023 Afyonkarahisar... Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... esas .../... karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen (menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması talepli) dava dosyası mahkememizin .../... esas sırasına kaydedilmiş, menfi tespit/istirdat talepleri ve ipoteğin kaldırılması talepleri birbirinden bağımsız ayrı nitelikte davalar olduğundan ipoteğin kaldırılması talepli dava .../... esas sayılı dosyadan tefrik edilerek mahkememizin .../... esas sırasına kaydedilmiştir. Eldeki bu dosyada ipoteğin kaldırılması davası yargılama konusudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.03.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması ve menfi tespit istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan muhakeme sonunda; ipoteğin fekki talebi konusuz kaldığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına, menfi tespit isteminin kabulüne dair verilen 16.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.11.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, ipoteğin fekki nedeniyle menfi tespit birleşen dava ipoteğin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Davalı, İİK'nun 72.maddesinde düzenlenen istirdat davasının ilk koşulunun " borçlunun gerçekte olmayan bir borcu ödemesi gerektiğini", ancak davacının bankaya olan kredi borcunu kabul edip borca itirazının bulunmadığını, dolayısıyla dava şartlarının oluşmadığını, tarla vasfındaki iki taşınmazın ipotek alınması sırasında düzenlenen 16/06/2006 tarih ve 1487 yevmiye nolu resmi senedin, 1.maddesinde, ipotek tesisini, dava konusu iki taşınmazın, kullandığı kredilerin ve konut destek kredisi ile tüketici kredilerinin teminatı olacağını kabul ettiğini, fekki banka tarafından bildirilinceye kadar ipoteğin devam edeceğinin de kabul edilmiş olacağını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. 20. İİK'nın 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur....