Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit, İtirazın İptali, Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit, itirazın iptali, tahliye davasına dair karar, asıl davanın davacısı, birleşen davanın davalısı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 28.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Av. ... arasındaki menfi tespit/itirazın iptali davaları hakkında ... . Asliye Ticaret Mahkemesi'nden verilen 03/07/2014 gün ve 2012/603 E. - 2014/336 K. sayılı hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Asıl menfi tespit davasında davacı vekilinin feragate yetkili olduğunu içeren vekaletnamesinin ve birleşen itirazın iptali davasında feragat eden şube yetkililerinin davadan feragate yetkili olduklarını içeren yetki belgelerinin asıllarının yada onaylı suretlerinin dosyası içerisine alınarak gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Ticaret A.Ş.nin davalı ...aleyhine açtığı birleşen menfi tespit davasına yönelik olarak davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı ...nin davacı ...Ş. aleyhine başlattığı ilamsız icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldıktan sonra davacı ...'nın aynı ticari ilişkiye ve delillere dayanarak borçlu olmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır. Hukuki yarar, dava şartı olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Menfi tespit davasında ileri sürülen iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından mahkemece bu yön gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, somut olayda eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında da hukuki yarar bulunmadığının gözetilmemesi de isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ......

        Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunduğu gibi, dosya ile birleşen davada borçlu aleyhine girişilen icra takibine itiraz nedeniyle itirazın iptali davası açmıştır....

          CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; somut olayda menfi tespit davası ikame edilmesinde hukuki yarar bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1 -H uyarınca usulden reddi gerektiğini, davacının da belirtmiş olduğu üzere huzurda görülmekte olan davanın konusunu oluşturan ve davacı şirket tarafından ödenmeyen 133.994,15-TL'lik borç icra takibine konu olan 679.485,84-TL'lik cari hesap bedeline dahil olduğunu, bu sebeple davacı tarafından itirazın iptali davasına konu olan aynı faturalar sebebi ile ayrıca menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, alacaklının itirazın iptali davası açmasından sonra borçlu tarafından menfi tespit davası açılamayacağını, çünkü bu davacı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerek doktrinde ve gerekse uygulamada tereddütsüz kabul edildiğini, davacı menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmesi, açıklaması ve gerekirse ispat etmesi gerektiğini, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önceden açılmış ve...

            Davacı borçlunun aleyhindeki itirazın iptali davasında borçlu olmadığı yolundaki savunmalarını ileri sürebilmesi mümkün olduğundan itirazın iptali davası açıldıktan sonra aynı konuda menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartlarından olup mahkemece re’sen gözetilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden işin esasına girilip, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Takibe konu edilen senetle ilgili davacı tarafından menfi tespit davası açıldığı sırada aynı senetle ilgili Çay Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen itirazın iptali davasında 2011/128 E.- 2012/32 K.sayılı kararın verildiği ve temyiz aşamasındaki bu kararın henüz kesinleşmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında halen derdest bulunan itirazın iptali davasına karşı davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/94 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davasının açıldığını, davacının itirazın iptali davasından sonra aynı borç ile ilgili açtığı menfi tespit davasında hukuki yararının olmadığı gibi iki dava arasında da derdestlik ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin hafriyat ve nakliyat hizmeti verdiğini, davacının yapımını üstlendiği ... inşaatına malzeme temini sağlandığını, borçların ödenmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                  Takibin iptali ise eldeki davanın açılmasından sonra gerçekleşen bir sonuçtur. Bu nedenle, davacının, takibe konu icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti davası açmakta hukuki yararı vardır. Diğer taraftan, davalı/alacaklının alacağını isteme ve dava açma tehdidi altında bulunması nedeniyle de davacının menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı vardır. Tüm bu açıklamalar ve özellikle İİK’nun 72. maddesinde icra takibinden önce de menfi tespit davası açılmasına cevaz verilmesi karşısında, yerel mahkemenin, davacı borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu yolundaki gerekçesi ve buna göre vardığı sonuç isabetlidir." şeklinde konu açıklığa kavuşturulmuştur. Somut olayda, yukarıdaki içtihat çerçevesinde icra takibi derdest olduğu sürece davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır....

                  Dava, kaçak elektrik tespit tutanağına dayalı olarak yapılan tahakkuk nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan ilamsız takibe davacının süresinde itiraz etmesi sebebi ile takibin durduğu, davacının, henüz davalı alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmasını beklemeden menfi tespit istemiyle eldeki bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu