Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME : Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. .... tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesi ve 7445 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/A. maddesinde; " (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır....

    Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası, ödenen borç kesimi için (kısmî) istirdat davasına dönüşür; ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder. Yani, bu halde menfî tespit davasına kısmî tespit davası ve kısmî istirdat davası olarak devam edilir. Mahkemece; verilen tedbir kararı gereği borçlu tarafından icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmediği, davanın istirdata dönüşmeduğu halde menfi tespit kararı verilmesi yerine istirdat kararı verilmesi, - İcra ve İflas Kanununun 72. maddesinin 5.fıkrasına göre; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”...

    Ve 2018/ 737 K. sayılı dosyası ile davanın kabulüne karar verildiğini, açılan menfi tespit davasının sonuçlanması üzerine istirdat davası açıldığını, hak düşürücü sürenin aşılmış olması sebebi ile davanın reddine karar verildiğini, dava dosyası incelenecek olursa dava kesinleştikten sonra süresi içerisinde istirdat davası açıldığını, menfi tespit davası ve istirdat davasının amacı aynı olduğundan, borçlu açtığı menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcu ödemek zorunda kalırsa, menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşeceğini, (İİK md. 72) ayrıca menfi tespit davası kesinleşmeden borç ödenirse istirdat davası açılabileceğini, bu durumda İİK Md. 72' deki hak düşürücü sürenin uygulanmayacağını, ödeme yapıldığı hususu da davacı şirketçe öğrenildiğinin akabinde hemen arabuluculuk yoluna başvurulup eldeki davanın açıldığını belirterek; istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep...

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile davacının davalıdan mal satın aldığı, mal bedelinin ödenmemesi üzerine davalının takibe geçtiği ve davacının takibe itiraz etmeden icra dosyasına ödeme yaptığı bu durumda davaya istirdat davası olarak da devam edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK-72. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Dava açıldıktan sonra davaya temel alınan borcun icra dosyasına ödendiği anlaşılmaktadır. İİK-72/6.maddesi “Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” hükmünü içermektedir. Mahkemece anılan yasa hükmü gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

        Mahkemece, bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporuna göre; davanın istirdat davasına dönüştüğü gerekçesiyle kısmen kabulüne toplam 60.422,47 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Menfi tespit davası devam ederken takip konusu alacağın bir kısmı veya tamamı ödenmişse menfi tespit davası istirdat davasına dönüşür. Bu durumda taleple bağlılığa ilişkin kural uygulanmaz. Hal böyle olunca, mahkemece davacı tarafından davalıya ödenen meblağın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğinden mahkemece yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

            KARAR Davacı, askeri okuldan ilişik kesilmesi nedeniyle yapılan tahakkuk ettirilen eğitim-öğretim giderinden sorumlu olmadığını ileri sürerek menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, askeri okuldan ilişik kesilmesi nedeniyle tahakkuk ettirilen okutma giderleri yönünden menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. 25.07.2016 tarihinde kabul edilerek 31.07.2016 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 669 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 105/2 maddesinde, Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar herhangi bir sebeple Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı askeri okullardan ayrılan veya çıkarılan askeri öğrencilere ilgili mevzuatı uyarınca borç çıkarılmayacağı, çıkarılmış borçların tahsil edilmeyeceği ve başlatılmış işlemlerin durdurulacağı, bu amaçla yapılmış olan tahsilatların iade edilmeyeceği (Ek cümle: 15/8/2016-KHK-670/10 md.), açılmış olan...

              KARAR Davacı, askeri okuldan sağlık nedeniyle ilişiğinin kesildiğini, bu nedenle hakkında tahakkuk ettirilen eğitim-öğretim giderinden sorumlu olmadığını ileri sürerek menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, askeri okuldan ilişik kesilmesi nedeniyle tahakkuk ettirilen okutma giderleri yönünden menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. 25.07.2016 tarihinde kabul edilerek 31.07.2016 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 669 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 105/2 maddesinde, Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar herhangi bir sebeple Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı askeri okullardan ayrılan veya çıkarılan askeri öğrencilere ilgili mevzuatı uyarınca borç çıkarılmayacağı, çıkarılmış borçların tahsil edilmeyeceği ve başlatılmış işlemlerin durdurulacağı, bu amaçla yapılmış olan tahsilatların iade edilmeyeceği (Ek cümle: 15/8/2016-KHK...

                Ticaret Limited Şirketi ve ... yönünden istirdat ve menfi tespit talebinde bulunulmuş ise de dava konusu çekin davacı ... uhdesinde iken rızası dışında elden çıktığı, çek üzerinde hak sahipliği bulunmayan ... Ticaret Limited Şirketi yönünden istirdat ve menfi tespit isteminde bulunulamayacağı kanaatine varıldığından davacı ... Ticaret Limited Şirketi'nin açmış olduğu menfi tespit ve istirdat istemli davaların reddine karar verilmiş, davacı ... yönünden açılan menfi tespit davasının ise tüm davalılar bakımından kabulüne karar verilmiştir. -Her ne kadar davacı tarafından tüm davalılar bakımından çekin istirdatı talep edilmiş ise de istirdat davasının çeki elinde bulunduran kişiye karşı açılmasının gerekmesi karşısında davalılar Hüseyin ve Royal Triko bakımından davacının istirdat talebinin reddine, diğer davalı ..... bakımından ise istirdat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmesi gerekmiştir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, kaçak elektrik kullanımından dolayı borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit ve ödenilen paranın iadesine yönelik istirdat istemidir. Davalı vekili, davacının kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, davalının düzenlediği 12.10.2004 tarihli ve 78 nolu 14.432.337.000.-TL. bedelli faturanın 13.743.912.-TL.lik (13.74.-YTL.) kısmından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu