AŞ yönünden menfi tespit isteminin kabulüne istirdat isteminin reddine, davalı ... yönünden menfi tespit isteminin kabulüne ve istirdat isteminin kısmen kabulüne, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
kez hacze gidildiği, davacının borçlu olmadığı bedeli ödemek zorunda bırakıldığı davacının onur ve prestijinin zedelenerek manevi zarara uğradığı, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının bu sebeple yerinde görüldüğü gerekçesiyle davacının davalı aleyhine açtığı istirdaden alacak ve manevi tazminat talebini içerir davanın kabulüne, 5.650 TL istirdaden alacak ile 2.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 11/10/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ili birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, yargılama sırasında takibe konu borcun ödenmesiyle, davanın istirdat davasına dönüşmüş olduğundan bahisle davanın kabulüne, takibe konu 9.321.50 YTl. nın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Açılmış bulunan menfi tespit davası takibe konu borcun yargılama sırasında ödenmesiyle İİK.nun 72/6 maddesi gereğince, istirdat davasına dönüşmüştür....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... ile ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, keşidecisi davalılardan ..., lehtarı ... ve hamili ise ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... ile ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, keşidecisi davalılardan ... , lehtarı ... ve hamili ise ......
Menfi tespit davası borcun ödenmesinden önce açılır. Borç ödendikten sonra menfi tespit davası açılmasında borçlunun hukuki yararı bulunmadığından menfi tespit davası borcun ödenmesinden sonra açılamaz. Borç ödendikten sonra açılacak dava istirdat davası olup bu davanın da İİK'nın 72/VII. maddesi uyarınca borcun ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyatı tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması sebebiyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası Yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda İİK'nın 72/VII. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre de uygulanmaz....
a ait çekin son hamilinin bilinmesi nedeniyle davacıya istirdat davası açması için süre vermiştir. Davacı istirdat davası açacağına menfi tespit ve çek iptali davası açmıştır. Halihazırda ...20. Asliye Ticaret Mahkemesinde zaten açılan bir çek iptali davası var iken aynı çek için açılan ikinci çek iptali davası yönünden derdestlik nedeniyle davanın reddi gerekir. Yine davacı tarafa istirdat davası açması için süre verilmesine rağmen borçlu olmadığının tespiti yani menfi tespit davası açılmıştır. İkisi farklı davalardır. İstirdat çekin iadesi şeklinde bir dava iken borçlu olunmadığının tespiti yani menfi tespit davasında çekin iadesi değil bu çekten davalıya karşı borçlu olunmadığnın tespiti istenir. Taleple bağlılık ilkesi gereği menfi tespit davası açısından değerlendirme yapılması gerekir. Çekin son hamili davalı ...Bankası Anonim Şirketi olmayıp çek ciro silsilesinde de görüldüğü üzere çek aslını mahkememize sunan ...Şirketi'dir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki 15/09/2015 133.149,00 TL bedelli ve 01/10/2015 vade tarihli 44.288,00 TL bedelli bonolara dayalı davacı aleyhine başlatılan ve kesinleşen icra takibi kapsamında, davacının bonolardan borçlu olmadığı gerekçesiyle (takip harici tutulan 39.500,00 TL'lik davacı ödemesi her iki tarafın da kabulündedir) menfi tespit/istirdat, haksız hacizler nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....
Davacılar, menfi tespit ile birlikte istirdat talebinde bulunmuşlardır. Davanın 7155 sayılı Yasa'nın 20. maddesi ile TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Bahse konu maddeye göre TTK’nin 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Uyuşmazlık, birlikte açılan istirdat davası ile menfi tespit davasında arabulucuya başvurmanın dava şartı olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Bir miktar paranın ödenmesi ve iadesine ilişkin açılan istirdat davasında arabuluculuk dava şartı olarak aranmakta ise de, menfi tespit davası, bir miktar paranın ödenmesi talebine ilişkin olmadığından menfi tespit davalarında arabuluculuğa başvuru dava şartı olarak aranmamaktadır....
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "maddi ve manevi tazminat" davasıdır. 6102 s. TTK'nin 5/A-1. maddesine göre, "(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." Somut olayda ; Yukarıda yazılı yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere maddi ve manevi tazminat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması özel kanunlarda yer alan bir dava şartıdır. Görevsiz mahkemede açılan davalar da görevsiz mahkemede açıldığı tarihte açılmış sayılmakta ve bu tarihten önce arabulucuya başvurulmuş olması gerekmektedir. Davacı tarafın, dava açmadan önce arabulucuya başvurmadığı ve özel kanunlarda yer alan bu dava şartının yerine getirilmediği anlaşılmıştır. 6100 s....