Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca açılan mefi tespit istemine ilişkindir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku, Ankara, 2017, s. 146)....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki 15/09/2015 133.149,00 TL bedelli ve 01/10/2015 vade tarihli 44.288,00 TL bedelli bonolara dayalı davacı aleyhine başlatılan ve kesinleşen icra takibi kapsamında, davacının bonolardan borçlu olmadığı gerekçesiyle (takip harici tutulan 39.500,00 TL'lik davacı ödemesi her iki tarafın da kabulündedir) menfi tespit/istirdat, haksız hacizler nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....

    Dava, menfi tespit ve istirdat davasıdır. Menfi tespit ve istirdat davaları İcra ve İflas Kanunu’nunn 72. maddesinde düzenlemiştir. Menfi tespit davası borçlu olmayan kişinin borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. İstirdat davası ise; kişi borçlu olmadığı halde ödeme yapmış ise bu ödemenin geri alınmasını sağlayan dava türüdür. Menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkeme, alacaklının yerleşim yeri ya da açılmış bir icra takibi varsa icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesidir. Menfi tespit davası için yasada herhangi bir hak düşürücü ya da zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Ancak borçlunun borçlu olmadığı hukuki sebebe göre zamanaşımı süresi söz konusu olabilir. İstirdat davasının ise, borçlu olunmayan paranın icra dairesine tamamen ödendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, menfi tespit,istirdat ve tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

      İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/6. maddesi uyarınca “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir”. 18. Anılan madde uyarınca menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması yahut ihtiyati tedbir kararının kaldırılması nedeniyle, dava sırasında borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davası kanunun açık hükmü gereği (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür. Bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder, davacının talep sonucunu değiştirmesi için ıslah yoluna başvurmasına ya da karşı tarafın (alacaklının) muvafakati gerekmez. 19. Somut olayda da davacı hakkında Samsun 4....

        Mahkemece, 5.10.2009 tarihli ek bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın alacak talebi yönünden ıslah edilmiş halde kabulü ile 6.577,61TL alacağın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davalının temyiz dilekçesi davacıya 17.3.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olup davacının HUMK’nun 433/2 maddesi hükmü gereğince 10 günlük cevap süresini geçirdikten sonra 30.3.2009 tarihinde verdiği temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı, davalının kendisi aleyhine ... 8. İcra Müdürlüğünün 2002/3344 esas sayılı dosyası ile başlattığı icra takibinde fazla tahsilat yapıldığını ileri sürerek fazla yapılan tahsilatın istirdadı istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, 5.10.2009 tarihli ek bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davacının ıslah talebi de dikkate alınarak davanın istirdat talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir....

          Davalı vekili bozma ilamından sonra davacının istirdat davası ile birlikte tazminat istemesinin mümkün bulunmadığı, ayrıca icra dosyasında taşınmazın davacının oğluna satılmış olduğunu, davacının bedelsiz oturmaya devam ettiğini, kira talebine ilişkin belge sunmadığını, istirdat davasında % 20 tazminat istenemeyeceğini davacı vekilinin 14.2.2012 tarihli dilekçesine göre davacının... Şirketi ile olan ilişkisinin ipotek ilişkisinden farklı olduğunu, davanın reddini savunmuştur....

            İİK’nın 72. maddesi uyarınca menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi için alacaklıya ödeme yapılması yeterli olup, icra yoluyla paranın tahsil edilmesi şart değildir. Bu nedenle mahkemece, davacının yargılama sırasındaki istirdat talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte belirtilen nedenden dolayı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte gösterilen nedenden dolayı temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından menfi tespit ve istirdat davası yönünden KESİN olmak üzere karar verildi. 02/08/2022 Katip Hakim * Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır....

                İİK kapsamında kalmayan menfi tespit davaları da olabileceği için menfi tespit davasının ayrıntılı olarak İİK’da düzenlenmesi de dava şartı arabuluculuk dava şartından muaf olması için yeterli bir dayanak değildir. İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasının aynı zamanda yargılama sırasında ödeme üzerine kendiliğinden istirdata dönüşme ihtimali de gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme üzerine açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı da Yargıtay'da tartışmalı bir konudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi ödemeden sonra istirdat davası yerine soyut olarak tespitle yetinilmesini istenilmesi özel düzenlemelerden olmadığı gibi genel biçim koşullarına aykırılık oluşturduğundan davanın reddi gerektiği görüşünde (Baki Kuru Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası sayfa 233 ve devamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 02/02/1999 gün 7417 E, 428K sayılı kararı) iken Yargıtay 11....

                  UYAP Entegrasyonu