Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hükümde, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulabileceği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın takip alacaklısına ödenmemesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Somut olayda, eldeki davanın davalı tarafından başlatılan İstanbul ... İcra Dairesi'nin ......

    Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilerek dikkate alınır. 5464 Sayılı Yasadaki düzenlemeye göre kredi kartı hamili veya kredi kartına kefalet eden tarafından açılan davaların Tüketici Mahkemesinde görüleceği, banka tarafından açılan davanın ise genel yetkili mahkemelerde görülmesi öngörülmüştür. Hal böyle olunca kefil tarafından açılan menfi tespit davasının Tüketici Mahkemesinde banka tarafından açılan itirazın iptali davasının tefrik edilerek genel mahkemede görülmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde itirazın iptali davasının Tüketici Mahkemesi sıfatıyla sonuçlandırılması doğru görülmemiştir. Davacı kefilin imzasını taşıyan sözleşmede kredi limiti 1000.-TL. olarak yazılıdır. Davacı limitin sonradan yazıldığını ileri sürmüş ise de, bunu kanıtlayamamıştır. Hesap ekstrelerinde belirtilen miktarın sözleşmede yazılı miktar ile uyuşmaması sözleşmedeki miktarın anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğunu göstermez....

      Palet Aparat Ambalaj Kereste Orman Ürünleri ’ne borçlu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafça ikame edilmiş olunan dava İİK 89 uyarınca açılmış olunan menfi tespit davası olduğunu, mahkemenin İİK md 89 uyarınca ikame edilen özel nitelikli menfi tespit davalarında görevli değildir ve görevli Mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, zira davanın tarafları arasında herhangi bir kambiyo borç ilişkisi bulunmadığından ötürü ihtilafın konusu kambiyo borç ilişkisi olmadığını, eldeki davanın hukuki nitelendirmesinin İİK md 89 uyarınca ikame edilen özel nitelikli menfi tespit davası olması itibariyle de mevzuatımız uyarınca görevsizlik kararı verilmesi zaruri olduğunu, dava dosyasının esas incelemesine geçilmeden görevsizlik kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE : Mahkememiz nezdinde açılan dava konusunun, davacı tarafından ileri sürülen "menfi tespit" talebi olduğu anlaşılmaktadır. Menfi Tespit Davası; davalı tarafından varlığı iddia edilen bir "hukuki ilişkinin mevcut olmadığının" veya "mevcut bulunan bir alacağın, ödeme, ibra, takas vb. bir nedenle sona erdiğinin" tespiti için açılan davadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada Sandıklı Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İ.İ.Y.'nın 72. maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davanın 6.000.-YTL. değer gösterilerek asliye hukuk mahkemesinde menfi tespit davası olarak açıldığı, aynı mahiyetteki başka dosyalar da bu dosya ile birleştirildiği anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.'nın 72. maddesine göre açılan menfi tespit davalarında, takibe itiraz edilmemiş ya da itirazın kaldırılmış olması nedeniyle borçlu olunmayan bir paranın tamamının ödenmek zorunda kalınacağı gözönünde bulundurulduğunda ve toplam değer üzerinden harç yatırılıp dava açıldığına göre, asıl davaya dönüşen uyuşmazlığın çözümünde H.Y.U.Y.'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK.’nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı hakkında 1.236,87 TL asıl alacak, 5.236,87 TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam 6.535,48 TL üzerinden icra takibi yapıldığı ve bu miktar değer gösterilip, harcı yatırılarak menfi tespit davası açıldığı anlaşılmaktadır....

              Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 30/09/2022 KARAR TARİHİ : 03/10/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasında alacaklı olduğunu, davalı alacaklı şirket tarafından müvekkillerinin adresine gönderilen 89/1 ve 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin itiraz edilmeyerek kesinleşmiş olduğunu, davalı tarafından dava dışı şirketin müvekkillerinden olduğu ileri sürülen 56.199,37 TL'lik alacağına haciz konulduğunu, müvekkilleri ile dava dışı takip borçlusu arasında herhangi bir alacak borç ilişkisi bulunmamakta olduğunu, müvekkillerine gönderiline 89/1-2 ve 89/3....

                GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunarak, başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulması talebinde bulunmuş; davalı taraf iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, "Davanın, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, İİK 72/3.maddesindeki 'İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.' hükmü gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

                GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunarak, başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulması talebinde bulunmuş; davalı taraf iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, "Davanın, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, İİK 72/3.maddesindeki 'İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.' hükmü gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

                  Menfi tespit davasının kabulü halinde borcun bulunmadığı karar altına alınmış olacağından, aynı alacak için alacaklı tarafından açılan alacak davasında kesin hüküm oluştursa da, menfi tespit davasının kısmen kabulü halinde, menfi tespit davasında reddedilen kısım yönünden eda hüküm içermeyeceğinden, menfi tespit davası, alacak davasına kesin hüküm oluşturmaz. Somut olayda taraflar arasında görülen menfi tespit davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden, reddedilen kısım yönünden menfi tespit davasında verilen karar, temyize konu edilen alacak davası yönünden kesin hüküm oluşturmayacağından, mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu