Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit davasıdır....

    Ancak, borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında, alacaklı bu davaya katılmış ve alacak iddiasını ileri sürmüş ise, borçlunun açtığı menfi tespit davası da zamanaşımını keser. Menfi tespit davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar zamanaşımı işlemez. Öte yandan zamanaşımını kesen işlemler kimin için yapılmışsa onun için geçerli olur. Somut olayda, ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/392 Esas sayılı dosyası ile birleşen ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/186-379 Esas-Karar sayılı dosyasında görülen davanın borçlu tarafça açılan menfi tesbit davası olduğu, alacaklının davaya müdahil olmadığı görülmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı ile aralarında kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin 10. Maddesi gereğince 50 000 € değerinde teminat senedi verdiğini, sözleşmenin feshedildiğini verilen teminat senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece HUMK’un 8. maddesi gereğince kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü tahliye ve bu davalarla birlikte açılan kira alacağına ilişkin davalara bakmakla görevli mahkemelerinin sulh hukuk mahkemeleri olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Talebe konu uyuşmazlık borçlu olunmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasında, takibin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Menfi tespit davalarında tedbir müessesesi İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. İİK'nın 72/2. maddesinde icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin, talep üzerine alacağın % 15'inden az olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında, davaya konu alacağın icra takibine konu edilmemesi hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği düzenlenmiştir....

          Dava, icra takibinden sonra açılan kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasıdır. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkeme İİK 72/son maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre, menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Bu şekilde, anılan hükümde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davaları yönünden yetkili mahkeme özel olarak düzenlenmiştir. Somut olayda, icra takibi Balıkesir'de başlatılmış olup, davalı şirketin muamele merkezi de Balıkesir'de bulunduğundan Antalya mahkemeleri yetkili değildir. Davalının süresinde yaptığı yetki ilk itirazı gözetilerek, davaya bakmaya Balıkesir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) yetkili olduğundan, mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Bu konuda bir karar verilmesi için mahkeme kararının bozulması yoluna gidilmiştir SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın icra inkar tazminatına hasren İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİKnın 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 05.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 24/01/2023 KARAR TARİHİ : 27/01/2023 KARAR Y.TARİHİ : 09/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili, davacıya, ... Dairesinin 2022/13652 sayılı dosyasında borçlu ... ...Sanayi ve Tic. Ltd.Şti'nin, davacı şirketten alacağına haciz konulması amacıyla usule aykırı olarak İİK.89/1,2 ve İİK.89/3'e göre haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, davacı şirketin takip dosyasındaki borçlu şirkete ve dolayısıyla İİK.89/3 uyarınca davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, usule uygun düzenlenmemiş ve tebliğ edilmemiş haciz ihbarnameleri ile davacının borçlandırılamayacağını, davacının takip dosyasında borçlu ... ...Sanayi ve Tic.Ltd.Şti.'...

                Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 26/09/2023 KARAR TARİHİ : 02/10/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketçe ... İnş.San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında .... sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, alacağın tahsil olmaması sebebiyle davacı adresine İİK 89.madde uyarınca 1.2.ve 3. İhbarnameleri gönderdiğini, gönderilen ihbarnamelerin usulsüz olduğunu, gönderilen ihbarnamelere itiraz edilmediğinden kaynaklı dosyaya 3.kişi konumunda olan davacının borçlu sıfatıyla kaydının yapıldığını ve haciz işlemlerinin uygulandığını, davacı şahısın ... San.Tic.Ltd.Şti.'...

                  Bu durumda, davacı tarafça açıkça icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir isteminde bulunulması karşısında İİK 72/3 maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin tedbir yolu ile durdurulamayacağının açıkça düzenlenmiş olması nedeniyle davacı vekilinin bu yöndeki talebinin reddine dair yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla davacı vekilinin ara karara vaki itirazının 6100 sayılı HMK 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  - K A R A R - Talep eden vekili, müvekkilince açılan menfi tespit davasında, yerel mahkemece çeklerin ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ancak yargılamanın sona ermesine rağmen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmadığını ileri sürerek tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece talep eden tarafından açılan menfi tespit davasının red olduğu ve kesinleştiği, bu durumda tedbir kararının devamında hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Talep eden tarafından 10.09.2001 tarihinde davalı aleyhine açılan 2001/449 esas sayılı menfi tespit davası 26.11.2002 tarihli karar ile red edilmiştir. İİK.nun 72/4.maddesi “dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkar” hükmünü içermektedir. Bu durumda açılan menfi tespit davasında borçlunun talebi üzerine verilen tedbir kararı artık yeni bir karara ihtiyaç olmadan kendiliğinden kalkmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu