Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinin son fıkrasında düzenlendiğini, -----takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” bu düzenlemeye göre, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında yetkili mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesi uyarınca davalının ---- bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, icra takibi açıldıktan sonra menfi tespit davası açılırsa bu durumda borçlu, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde ya da alacaklının----yer mahkemesinde menfi tespit davası açabileceğini, davacı taraf dava dilekçesinde müvekkili ------ olduğunu, diğer davalı ----- takibinin başlatıldığı yer ------ davacı tarafından açılan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki itirazının HMKmd.116 gereğince ilk itirazlardan olduğu, HMK madde 117 gereğince ön sorun olarak ele alınarak karar verilmesi gerektiği açık olduğunu, dava konusu çeklere ilişkin tüm ----, icra takibine karşı davacı borçlu yan tarafından yetki itirazında bulunulmadığını...

    Maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında tedbir yoluyla takibin durdurulması mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin tedbir talebinin reddine yönelik ara kararı hukuka uygundur. Bu nedenler ile davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür....

      Mahkemece,"...İİK.89 maddesi gereğince açılan menfi tespit davasında husumetin takip alacaklısına yöneltilmesi gerektiği halde davacı tarafça husumetin takip borçluları aleyhine yöneltildiği" gerekçesiyle eldeki dava yönünden pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada husumet yokluğu değil hasımda yanılma olduğunu, HGK kararları uyarınca takibin alacaklısı yanında takip borçlusuna karşı dava açılabileceğini, eğer mahkeme bunun klasik menfi tespit davası olduğunu kabul edecek olursa da eksik harcın ikmali için taraflarına süre verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, İİK 89/3 maddesince çıkartılan üçüncü haciz ihbarnamesinden sonra İİK. 89/4. Maddesi gereğince açılan haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine açılan menfi tespit istemine ilişkindir....

        Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir. Hâl böyle olmasına rağmen davacı yargılama devam ederken ödeme yaptığını ileri sürerek yetkili hamil ... Hidrolik Mak. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine istirdat davası açmıştır....

          "İçtihat Metni"########## Taraflar arasındaki menfi tespit, karşı dava ise açılan menfi tespit davası nedeniyle uğranılan zararın tazmini davalarının konusuz kaldığından bahisle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 10.12.2013 günü temyiz eden davacı idere vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenip, 2.kez verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, menfi tespit, karşı dava ise açılan menfi tespit davası nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir....

            Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 31/08/2023 KARAR TARİHİ : 04/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Antalya Genel İcra Dairesi ... E sayılı dosya kapsamında müvekkilin babası borçlu ...'...

              Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde menfi tespit davasında arabucuya başvurulmasının dava şartı olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tacirler arasında İİK'nın 89. maddesi uyarınca açılan menfi tespit isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca; Tarafları tacir olup, İİK'nın 89. maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası sonucu verilen kararların,temyizen incelenme görevi 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                GEREKÇE: Dava; üçüncü kişinin açtığı İİK 89/3.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle bu ihbarnamelere itiraz edilemediğini, takip borçlusuna ve takip alacaklısına borcunun olmadığını ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, "...davanın İİK. 89/3. maddesi gereği üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davası olduğu, İİK'nun 89. maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davalarının 3.haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerektiği, 89/3 haciz ihbarnamesinin davacıya 20.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 15 günlük süre dolduktan sonra 11/03/2021tarihinde açıldığı, yasada öngörülen işbu sürenin hak düşürücü süre olduğu, davacının ıslaha yönelik talebine itibar edilmediğinden, davanın hak düşürücü süre yönünden usulden reddine" karar verilmiştir....

                  nın 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın ... Esas ve ... Karar sayılı ilamı) Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnameleri nedeniyle borçtan davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir. 01/10/2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. İİK. 'nın 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK.'nın 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK.'nın 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı da açıktır....

                    UYAP Entegrasyonu