Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı, 09/02/2011 gün ve 6110 sayılı Yasa'nın 8.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 20/01/2017 gün ve 2017/1 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İnceleme konusu karar, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının 23/07/2016 tarih ve 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/2. maddesi gereğince Yargıtay 9.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 24/04/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Somut olayda, davacı işçi tarafından davalı işverene işi bırakmaması amacıyla 95.000 TL bedelli teminat senedi verildiği iddia edilmiş olup, yukarıda yapılan açıklamalar da dikkate alındığında, işçi işveren arasındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanan menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı kabul edilmelidir. Aksi düşüncenin kabulü, kanun metninin zorlamayla da olsa genişletici bir yorumlanmasına ve davacının mahkemeye erişim hakkının önlenmesine neden olacaktır. Bu nedenle işçi işveren arasındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanan menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı kabul edilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir."...

    Somut olayda, davacı işçi tarafından davalı işverene işi bırakmaması amacıyla 95.000 TL bedelli teminat senedi verildiği iddia edilmiş olup, yukarıda yapılan açıklamalar da dikkate alındığında, işçi işveren arasındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanan menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı kabul edilmelidir. Aksi düşüncenin kabulü, kanun metninin zorlamayla da olsa genişletici bir yorumlanmasına ve davacının mahkemeye erişim hakkının önlenmesine neden olacaktır. Bu nedenle işçi işveren arasındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanan menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı kabul edilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir."...

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi İnceleme konusu karar, işçi-işveren ilişkisinden doğan menfi tespit isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 9.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı, 09/02/2011 gün ve 6110 sayılı Yasa'nın 8.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12/02/2016 gün ve 2016/1 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İnceleme konusu karar, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. Ne varki Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Karar sayılı ilamıyla Dairemizin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiş bulunduğundan oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Yargıtay Hukuk İşbölümü İncele Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 19/12/2016 gününde oybirliği ile karar verildi. M.B....

        DAVA KONUSU : Menfi Tespit (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili davacının hizmet ilişkisinden kaynaklı işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararının özeti: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; '' 1- ) Davanın kabulü ile İstanbul 32.İcra Müdürlüğü'nün 2016/38285 esas sayılı dosyasında takibe konulan 01/04/2010 düzenleme tarihli, 25/06/2015 vade tarihli, 50.000,00- TL bedelli senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2- ) İcra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine, '' karar verilmiştir....

        Asliye Hukuk ve ... 5.İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının, avukat olan davalının vekalet ücretinden kaynaklanan alacağa ilişkin icra takibinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın işçi işveren ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 5.İş Mahkemesi tarafından ise davanın vekalet sözleşmesinden kaynaklandığı uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 1/II maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir....

          VII.GEREKÇE: Dava, menfi tespit, icra takibinin iptali ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur. Taraflar arasında dava konusu bononun teminat senedi olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır. Takip dayanağı bononun teminat bonosu olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK 14.03.2001 tarih ve 2001/12- 233 E., 2001/257 K. sayılı kararı). Ancak önemle belirtilmelidir ki bir senedin teminat senedi olduğunun yazılı delil ile kanıtlaması kuralının en önemli istisnalarında biri senedin işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklı olarak verilmesi hususudur. Gerçekten de bazen iş ilişkisi kurulurken işveren tarafından işçiden teminat amacı ile senet alındığı uygulamada karşılaşışan bir durumdur....

          İş Mahkemeleri Kanunu ile işçi ve işveren arasında iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan uyuşmazlıkları çözme görevinin iş mahkemesine verilmiş olması, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesinde yer alan “aksine hüküm bulunmadıkça” ibaresinin karşılığıdır. Başka bir anlatımla, İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde belirtilen ticari davalara bakma görevinin ticaret mahkemelerine ait olduğunu belirten 5. maddedeki "aksine hükmü" öngören bir düzenlemedir. İşçi işveren ilişkisinden kaynaklanan kambiyo senetleri nedeniyle menfi tespit istemli davada görevli mahkeme İş Mahkemesidir. Davacı ile davalı ... arasında işçi - işveren ilişkisi bulunmaktadır. Davacı iş ilişkisi nedeni ile üçüncü kişilerden tahsil edilen çeklerin davalı ... tarafından davacı şirkete verilmediğini ve davalı ise işçilik prim alacağı nedeni ile çeklerin kendisinde bulunduğunu iddia etmektedir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2181 KARAR NO : 2021/1706 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TARSUS İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/04/2019 NUMARASI : 2018/228 2019/156 DAVA KONUSU : Menfi Tespit (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen davanın reddine dair karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. maddesi gereğince kamu düzeni ve istinaf edenin taraf sıfatına göre istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak dosya ve inceleme raporu okundu. Gereği düşünüldü....

            UYAP Entegrasyonu