"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ve menfi tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2019/323 Esas - 2019/596 Karar DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından başlatılan 2004/231 ve 2004/232 esas nolu takiplerin müvekkilinin banka hesabına uygulanan haciz sonrası müvekkilinin bizzat kuruma başvurusuyla öğrenildiğini, ödeme emirlerinin müvekkiline 09/08/2019 tarihinde elden tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde ödeme emirlerinin iptali ve menfi tespit için iş bu davayı açtıklarını, ödeme emirlerinin İsmail Sim varisi olarak müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkilinin müteveffa İsmail Sim'in oğlu olduğunu, İsmail Sim'in 2004 tarihinde vefat ettiğinde üzerine kayıtlı hiçbir menkul ve gayrimenkulü olmayıp nakit parasının da olmadığını, müteveffanın ölümü tarihinde borca batık olduğunu, müteveffanın oğlu olan müvekkilinin Türk Medeni Kanunu'nun 605.Maddesi gereğince ("......
Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....
Ödeme emrinin iptaline yönelik dava “menfi tespit” niteliğinde olup, maddede belirtilen; “böyle bir borcu olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddialar dışında yeni ve ayrı bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir düzenlemeye 6183 sayılı Kanunda yer verilmemiş olması karşısında, 7 günlük hak düşürücü süreyi geçiren borçlunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açma olanağı bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623- 717 ve 26.04.2006 gün ve 2006/21-198-249 sayılı Kararları)....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Ticaret Mahkemesi’nin 4 kez müzekkere yazarak icra dosyasını celp etmeye çalıştığını ancak bunu gerçekleştiremeden yani icra dosyasını hiç göremeden karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, -Gerekçeli kararın ilk sahifesinde davanın türü olarak “itirazın iptali” yazdığını, davanın menfi tespit davası olduğunu, -Davada hukuki yararlarının olduğunu, huzurdaki menfi tespit davası ile 17....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Ticaret Mahkemesi’nin 4 kez müzekkere yazarak icra dosyasını celp etmeye çalıştığını ancak bunu gerçekleştiremeden yani icra dosyasını hiç göremeden karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, -Gerekçeli kararın ilk sahifesinde davanın türü olarak “itirazın iptali” yazdığını, davanın menfi tespit davası olduğunu, -Davada hukuki yararlarının olduğunu, huzurdaki menfi tespit davası ile 17....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Ticaret Mahkemesi’nin 4 kez müzekkere yazarak icra dosyasını celp etmeye çalıştığını ancak bunu gerçekleştiremeden yani icra dosyasını hiç göremeden karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, -Gerekçeli kararın ilk sahifesinde davanın türü olarak “itirazın iptali” yazdığını, davanın menfi tespit davası olduğunu, -Davada hukuki yararlarının olduğunu, huzurdaki menfi tespit davası ile 17....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/52 E. sayısına kayıtlı menfi tespit ve çek iptali davası açtıklarını beyan etmiştir. Y.12.HD.nin 2018/13096 E. 2019/16254 K.sayılı içtihadının yorumundan anlaşıldığı üzere borçlunun menfi tespit davası nedeniyle hakkında takip yapılamayacağı iddiası borca itirazdır. Yine Dairemizce yapılan değerlendirmeye göre C. Savcılığına şikayette bulunuduğuna dair iddia ve çek iptali davası nedeniyle takip yapılamayacağı itirazı ve çekin bedelsiz olduğuna dair iddia da borca itirazdır. Bu durumda, tebligat üzerinde takibe dayanak çekin tebliğ edildiğine dair bir ibare bulunmadığından davacıya yapılan ***564 barkod nolu ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, karar verilmesi gerekirken ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de aleyhe istinaf başvurusu olmadığından söz konusu husus eleştirilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin kısmen iptali ile şirketteki hissesi oranında borçtan sorumlu olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir....
Önemle vurgulamak gerekir ki, kanunda da menfi tespit davası açılmasını yasaklayan bir hüküm de bulunmamaktadır (...; Sosyal Güvenlik Kurumunun 6183 Sayılı Yasaya Göre Ödeme Emri Ve İptali Davaları, Sicil İş Hukuku Dergisi, S:31, Yıl:2014, s. 101-102). 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.3.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir....