HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf kanun yolu başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 05/07/2021 tarih 2020/903 Esas ve 2021/419 Karar sayılı hükmün KALDIRILMASINA, 2.HMK 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE YERİNE GEÇMEK ÜZERE; Hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine; a)A-Menfi tespit davasına ilişkin olmak üzere; 1- Davanın REDDİNE, 2- Davacı vekilinin tazminat talebinin reddine, 3- Davalı vekilinin tazminat talebinin reddine, B-Manevi tazminat davasına ilişkin olmak üzere; 1- Davanın REDDİNE, b)(İlk Derece Harcı) Menfi tespit davası yönünden; Alınması gerekli 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.707,75TL'den mahsubu ile bakiye 1.648,45TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine, Manevi tazminat davası yönünden; Alınması gerekli 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 256,17TL'den mahsubu ile bakiye 196,87TL'nin...
Karar sayılı hükmün KALDIRILMASINA, 2.HMK 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE YERİNE GEÇMEK ÜZERE; Hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine; a)A-Menfi tespit davasına ilişkin olmak üzere; 1-Davanın REDDİNE, 2-Davacı vekilinin tazminat talebinin reddine, 3-Davalı vekilinin tazminat talebinin reddine, B-Manevi tazminat davasına ilişkin olmak üzere; 1-Davanın REDDİNE, b)(İlk Derece Harcı) Menfi tespit davası yönünden; Alınması gerekli 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.707,75TL'den mahsubu ile bakiye 1.648,45TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine, Manevi tazminat davası yönünden; Alınması gerekli 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 256,17TL'den mahsubu ile bakiye 196,87TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine, c)(İlk Derece Vekalet Ücreti) Menfi tespit davası yönünden; Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 13.450,00TL nispi vekalet ücretinin...
Mahkemece açıklanan kurallara uygun olmayan şekilde menfi zarar miktarı belirlenip karar altına alınması da hatalı olmuştur. 4-Davacı iş sahibi vekili dava dilekçesinde tazminat istemi için yasal faiz isteminde bulunduğu halde, karar altına alınan menfi zarar miktarına reeskont faizi uygulanması ve temerrüt tarihinden tahsil kararı verildiği halde, temerrüt tarihinin açıklanmaması da hatalı olmuştur. 5-Birleştirilmiş olsa dahi tüm davalar bağımsız dava olma niteliklerini koruduklarından, dava ile birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaması da doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve tazminat hukukuna ilişkin davada Denizli 1. Asliye ve Denizli Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı gönderme kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir. HUMK’nun 25/II. maddesinde "iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği taktirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin kararının görevsizlik kararı niteliğinde olmadığı, yalnızca Denizli 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 25/07/2012 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve tazminat istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; menfi tespit istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tazminat isteminin reddine dair verilen 24/12/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Yargıtay 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-Alacak-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit, alacak ve tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av.... ve davalı vekili Av.... geldiler. Hazır bulunanların sözlü beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.100....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.05.2009 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava İcra ve İflas Kanunun 72. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı, davacıyla yaptıkları anlaşma gereği 2 adet totem bedelinden 6,532,82 TL'nin eksik ödendiğini, bu hususta icra takibi yaptıklarını, tedbir kararı nedeniyle alacağına kavuşamadığını, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek %40 tazminatın davacıdan tahsili ile davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili tazminat yönünden temyiz etmiştir....
İcra İflas Kanunu 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası sonucu davacı borçlu yararına tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibinde haksız ve kötü niyetli olması gerekir. Somut olayda davalı alacaklının icra takibinde kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilemediğinden davacının tazminat isteminin reddi yerine %40 oranında ve icra inkâr tazminatı adı altında tazminatla sorumlu tutulması doğru olmamış, kararın bu yönden bozulması gerekmiş ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK'nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/704 Esas numaralı dosyalarında, teminat karşılığında, 20.06.2003 tarihinde ihtiyâti tedbir kararı verilmiş, menfi tesbit davası, 22.11.2004 tarihinde ret ile sonuçlanmış, mahkeme davalı alacaklı yararına tazminata hükmetmemiştir. Mahkemenin bu kararı, davacı borçlu tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay incelemesinden geçerek 28.11.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı alacaklı temyiz isteminde bulunmamıştır. İİK’nın 72/IV. maddesine göre menfi tesbit davasının reddine karar veren mahkeme, borçluya alacaklının ihtiyâti tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmasından doğan zararı için (asgari yüzde kırk) bir tazminata mahkum eder. Mahkeme alacaklının bir talebi olmasa bile borçluyu kendiliğinden, aynı davada tazminata mahkum etmekle yükümlüdür. Alacaklı menfi tesbit davasında tazminat talebinde bulunmamış, davanın reddine karar veren mahkeme, aynı kararda kendiliğinden alacaklı yararına tazminata karar vermemiştir....
Davalı vekili, müvekkili idarelere yapılan uygulamasının yasal olduğunu BK.nun 60.maddesi uyarınca manevi tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre davalının yaptığı işlemlerin Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğine uygun olduğu bu itibarla maddi tazminat isteminin yerinde olmadığı, kaldı ki maddi tazminat talebinin avans faizi olarak istendiği, yanlar arasında avans faizi uygulamasını gerektirir bir alacak borç ilişkisinin bulunmadığı, davacının Kemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı menfi tesbit davasının 2.5.2003'te kabul edildiği, BK.nun 60.maddesi uyarınca manevi tazminat davasının bir yıl içinde açılması gerekirken bu süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin yerinde görülmediğinden manevi tazminat isteminin de zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....