"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali BİRLEŞEN DOSYA : ... As. Tic. Mahk. .../... E. DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali BİRLEŞEN DOSYA : .... As. Tic. Mahk. .../... E. DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit ve İstirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlerden alınmasına 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit - itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın da kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl dava, davacı ile davalı arasındaki abonelik ilişkisi nedeni ile davalıya borçlu olunmadığının tespiti, karşı dava ise davacı ... ... A.Ş'nin sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları sonucu asıl dava yönünden takip yapılmadan önce menfi tespit davası açıldığından bu davanın açılmasında hukuki yararı bulunduğu buna göre 62.640,38 TL gecikme zammının 26.656,08 TL.'...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/18 Esas sayılı dosyası ile Menfi Tespit davası ikame ettiğini, her ne kadar davalı tarafça açılan menfi tespit davası ile işbu dilekçemizle ikame ettikleri dava, aynı hukuki ilişkiden kaynaklı olarak davalı tarafın borçlu olup olmadığının tespitine ilişkin olsa da davalı tarafça açılan dava mahiyeti itibariyle bir tespit davası olup verilebilecek hüküm menfi tespit davasının reddi, davalının borçlu olduğu yönünde verilse dahi işbu hükmün yöneltmiş oldukları ilamsız icra takibi üzerindeki itirazın kaldırılması ve takibin devamı yönünde herhangi bir nitelik ihtiva etmeyeceğinden davalı tarafın açmış olduğu menfi tespit davası ile işbu itirazın iptali davasının herhangi bir şekilde derdestlik ilişkisi teşkil etmediğini ve işbu davayı ikame etmekte hukuki yararları olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında gerçekleşen mal satımı ilişkisi sonucu teslim edilen malların bedellerine ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından 2022 yılı içerisinde farklı...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince, davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş ise de; bir hükmün kesin hüküm oluşturması için davanın taraflarının ve dava sebeplerinin aynı olması gerektiği, somut olayda, ilk açılan davanın itirazın iptali davası olup, ikinci açılan davanın menfi tespit davası olduğu, her iki dava dosyasında tarafların sıfatlarının ve dava sebeplerinin birbirinden farklı olduğu, bu nedenle bu davalardan biri hakkında verilen hükmün, diğer dava bakımından kesin hükmün teşkil etmeyeceği, önceki itirazın iptali davasında ve huzurdaki davada tarafların sıfatı farklı olsa da kesinleşen itirazın iptali davasının dayanağının da iş bu davada ileri sürülen genel kredi sözleşmesi olduğu, davacının iş bu davada ileri sürdüğü hususların tamamının önceki itirazın iptali davasında değerlendirildiği ve verilen kararın temyizde onanmak suretiyle kesinleştiği, iş bu menfi tespit...
Genel itibariyle alacaklı icra takibinde ödeme emrine itirazın tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelere itirazın iptali davası açabilir. İtirazın iptali davası genel hükümlerle görülen bir dava olması nedeniyle borçlu takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürülebilir. Bu nedenle itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında da savunma sebebi yapabilir ve savunma ile ilgili tüm delillerini gösterebilir. (Yargıtay 19. H.D. 2009/9562 Esas - 2010/1953 Karar, 19. H.D. 2007/12038 Esas - 2008/1474 Karar sayılı ilamları) Somut olayda Antalya 5....
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin alacağını tahsil için giriştiği icra takibine davacı borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali için dava açtıklarını ve davanın derdest olup, sözkonusu davadan üç ay sonra açılan bu dava da hukuki yarar bulunmadığını müvekkilinin davacıya sattığı malların ayıpsız olduğunu ve süresinde bir ayıp ihbarının da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre itirazın iptali davası açılmasından sonra borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki yarar olmadığı, borçlunun itirazın iptali davasında borçlu olmadığı savunmasını ileri sürebileceği, açılmış ve görülmekte olan dava da savunma olarak ileri sürülebilecek hususlar için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2012/16252 esas sayılı dosyası kapsamında genel haciz yolu takip başlatıldığını, müvekkillerinin söz konusu icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ve akabinde itirazın iptali davası açıldığını, müvekkillerinin de bunun üzerine banka aleyhine hem menfi tespit hem de tazminat talepli dava açtıklarını, her iki davanın birleştirilerek ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/566 esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, ihtiyati haciz talep eden ... ....'nin bu dosya üzerinden ihtiyati haciz talep ettiğini ancak bu talebinin mahkeme tarafından reddedildiğini, aynı sözleşmeden kaynaklanan derdest davalar bulunması nedeni ile yeniden ihtiyati haciz talebi söz konusu olacak ise bunun da derdest itirazın iptali ve menfi tespit davasının bulunduğu mahkemeden talep edilmesi gerektiğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Yargıtay içtihatlarında defaatle değinildiği üzere menfi tespit davası bir tespit hükmü kurulmasına ilişkin olduğundan, tek başına takibin devamı için yeterli değildir. Dolayısıyla alacaklının menfi tespit davası üzerine itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı olduğu kabul edilebilir. Fakat itirazın iptali davasının reddi kararı üzerine menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar yoktur. Çünkü alacağın varlığı yahut yokluğu yönünde araştırma zaten itirazın iptali davasında yapılmış ve bu konuda menfi tespit davasında yeniden aynı araştırmanın yapılmasına lüzum bulunmamaktadır. İtirazın iptali davası pasif husumet yokluğundan, davacının ilgili abonelik sözleşmesinin tarafı olmadığı da mahkeme gerekçesinde ve hükmünde kabul edildiğinden, davalının ilgili takibe devam edebilme olanağı kalmamıştır. Davacının ilgili takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararı yoktur....
Birleşen davada elektrik kurumu aynı borç ile ilgili girişilen takibe itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davacı abonenin iş yerini 1992 yılında terk ettiği, 09.03.2004 tarihinde yapılan kaçak elektrik kontrolü sırasında kaçak tutanağının düzenlendiği ancak bu borçtan iş yeri ile bağlantısı kalmayan davacının sorumlu olmayacağı gerekçeleri ile menfi tespit davasının kabulüne, icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, birleşen itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, hüküm asıl davanın davalısı birleşen davanın davacısı vekilince temyiz edilmiştir. Abonelik ilişkisi devam eden asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısı ...'...
- K A R A R - 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı alacaklının itirazın iptali davası açmasından sonra davalı banka aynı alacakla ilgili menfi tespit davası açmıştır. İtirazın iptali davasından sonra aynı konuda menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartı olup, menfi tespit davasının bu nedenle reddi gerekirken kabulünde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.04.2008 gününde oyçokluğuyla karar verildi....