Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sorulup toplanmadan menfi zarar istemi aynen hüküm altına alınmıştır....

    Davacı, davalı tarafından kendi aleyhine kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibindeki borcu aşacak şekilde davalıdan alacaklı olduğunu, alacağının icra takibini karşılayacak kısmı için takas def'ide bulunduğu belirterek, menfi tespit ve bakiye alacağı tahsilini istemiştir. Mahkemece, hükümle birlikte menfi tespit davasının tefriki ile yeni esasa kaydedilmesine karar verildiği halde kararın devamında, menfi tespit davası ile ilgili dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Menfi tespit davasının tefrikine karar verildiğine göre artık bu dava hakkında verilecek bütün kararların mahkemenin yeni esas numarası üzerinden verilmesi gerekirken dosyanın tefriki ile işlemden kaldırılması doğru olmamıştır....

      Takipten önce açılan menfi tespit davalarında, genel ve ilgili yasalarda öngörülen özel yetki kuralları uygulanır. İİK'nun 72/son maddesindeki yetki kuralları, takipten sonra açılan menfi tespit davalarında uygulama yeri bulunan kurallar olup, takipten önce açılan menfi tespit davaları yönünden diğer yetki kurallarını ortadan kaldırmaz. Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; dava konusu bonoda “ihtilaf halinde .......

        Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali ve menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının kısmen kabulüne, birleşen menfi tespit davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde temlik alan asıl ve birleşen itirazın iptali davalarında davacı-birleşen menfi tespit davasında davalı ... Yönetim A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl ve birleşen itirazın iptali davalarında davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ...Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalılar Bürokopi Ltd. Şti. ile ...'in kefil sıfatıyla imzaladıklarını, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davacı tarafça daha sonra menfi tespit davası açılmıştır.Ancak bunun öncesinde yapılan takip nedeniyle itirazdan dolayı ... tarafından İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2023/264 E.sayılı dosya ile dosyamız davacısı aleyhine itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Davacının menfi tespit davasının elektriğin kesilmemesine dair ihtiyati tedbir kararı sonrası tedbirin kaldırılmaması için süresinde açıldığı gözetildiğinde ,itirazın iptali davası varsa da aynı tahakkuk nedeniyle tedbir sonrası menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararının bulunduğu açıktır. Bu sebeple itirazın iptali davası mevcutken aynı tahakkuk açısından açılan menfi tespit davasında davacının hukuki yararının bulunmadığı neden gösterilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunmamıştır. Her iki davanın birleştirilmesi hususunun da usul ekonomisi açısından değerlendirilmesi gerekir....

            Şti aleyhine icra takibine devam etme veya bu çek nedeni ile herhangi bir talepte bulunma imkanı ortadan kalktığını, Bu bakımdan bu çekten dolayı menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, Bu bakımdan ... Ltd. Şti açısından davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın hukuki yarar olmaması nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Açılan dava, iicra takibine konu çek nedeniyle açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan davaya menfi tespit davası denir. Menfi tespit davası, İcra ve İflâs Kanunu’nun İİK 72. maddesinde düzenlenmiş olup borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır....

              Celbi talep edilen ve davacı yanca birleştirilmesi talep edilen dava dosyasının huzurdaki davada davalı konumunda olan kişi tarafından açılmış menfi tespit davası niteliğinde olduğu; huzurdaki davanın ise sonra açılan itirazın iptali davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Menfi tespit davası ile itirazın iptali davası arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulmasına yönelik Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/19-892 Esas, 2020/305 Karar sayılı ilamında, "...İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87-88, 119)....

                Celbi talep edilen ve davacı yanca birleştirilmesi talep edilen dava dosyasının huzurdaki davada davalı konumunda olan kişi tarafından açılmış menfi tespit davası niteliğinde olduğu; huzurdaki davanın ise sonra açılan itirazın iptali davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Menfi tespit davası ile itirazın iptali davası arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulmasına yönelik Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/19-892 Esas, 2020/305 Karar sayılı ilamında, "...İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87-88, 119)....

                  Davacı vekili dava dilekçesi ile menfi tesbit talepli davayı açmış ise de; dava dilekçesinden ve ekli belgelerden davacı vekili tarafından dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılmadığı, arabulucuya başvuru yapıldığına yönelik herhangi bir bilgi-belge sunulmadığı, zorunlu arabuluculuk başvuru yoluna gidilmeksizin davanın ikame edildiği ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin içtihadını sunarak menfi tesbit davası yönünden arabuluculuğa başvuru aranmaması gerektiğini belirterek ara karardan dönülmesi talep edilmiştir. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Dolayısıyla davanın konusu yine bir alacağın varlığı/yokluğu noktasında toplanmaktadır....

                    Menfi tespit davası açan takip borçlusu hakkında yapılan ilamsız icra takibinde takip dayanağı belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibe itiraz etmiş ve takibi durdurmuştur. Bu durumda öncelikle takibe itiraz ederek durduran takip borçlusunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı hususu üzerinde durulmalıdır. Zira, hukuki yararı bir dava şartı olup, bir davanın dinlenebilmesi için davacının bu davayı açmakta hukuki bir yararı bulunmalıdır. Menfi tespit davası yönünden hukuki yararı davanın takipten önce veya sonra açılmasına göre farklı değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. İcra takibinden önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu