Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava alacak isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.1.1997 gün ve 4115-801 sayılı kararı gereğince tacirler arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat davaları ile buna bağlı olarak açılan itirazın iptali ve menfi tesbit davalarında verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine konulan 15.4.2004 tarihli 50.000.000.000.TL bedelli bonodaki imzaların davacıya ait olmaması ve borcun bulunmaması nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, takibin iptali ve %40 tazminat talebine ilişkindir. Davalı ..., davayı kabul etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin ciranta olup, iyiniyetli hamil bulunduğunu, müvekkilinin başlattığı icra takibine davalı ...'in ödemelerde bulunduğunu, davalı ... ile defalarca alacak meselesi olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

      Menfi zarar ise ; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar....

        DELİLLER VE GEREKÇE Dava; kambiyo senetlerinden kaynaklı menfi tespite ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu "Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda ... 1.İcra Müdürlüğünün 2000/661 sayılı dosyasındaki takibe dayanak olan 19.11.1996 tarihli 665 nolu 1.800.00 YTL'lik borcun ödenmiş olması nedeniyle bu sözleşmeden dolayı davacının sorumlu bulunmadığının ve 21.12.1998 tarihli 665 1 nolu 7.500.00 YTL'lık sözleşme nedeniyle ve 21.10.1997 tarih 665-1 nolu 2.200.00 YTL'lık sözleşmeler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,%40 tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı yanca açılan menfi tesbit davası kabul edildiğine göre kabul edilen dava değeri üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kendisini vekil...

              Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalının davacılara karşı murisin mirasçıları olarak kambiyo senedine mahsus takiple icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin davacılara tebliğine rağmen süresi içinde icra mahkemesine itiraz yapılmadığı, menfi tesbit davasının borcun ödendiği ya da senet üzerindeki imzanın sahteliği vs.gibi nedenlerden dolayı açılabileceği davacının böyle bir iddiasının bulunmadığı,takibe kötüniyetle itiraz ettiği gerekçesiyle davanın reddine, asıl alacağın %40’ı olan 1.300.00 YTL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 72.maddesine dayalı menfi tesbit davasıdır. Aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe girişilen bir kişinin anılan yasa hükmü gereğince genel hükümlere dayanarak menfi tesbit davası açmasına yasal engel bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

                İİK 72/3.maddesi "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,... göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Somut olayda icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında; İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında teminatlı veya teminatsız takibin durdurulmasına karar verilemez. Açıklanan nedenlerle; icra takibinin durdurulması yasal engel nedeniyle mümkün olmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

                  Birleşen davada davacı vekili, davalıdan 2010 yılında mal satımından kaynaklı 88.468,50 TL alacağının bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, ancak davalı tarafından icra takibine haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, takas definde bulunduklarını, davacının 26.05.2010 tarihli sözleşme ile edimlerini yerine getirmediğini, dolayısıyla müvekkilinin zararının bulunduğunu ve sözleşme gereği verilen çeklerin iade edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, taraflar arasındaki harici araç satış sözleşmesinin iptali ile herkes verdiğini geri alır kuralına uygun şekilde, 23.8.2007 tarihli protokolün düzenlendiğini, bu protokole uygun davrandığı halde, davalının kendisi hakkında icra takibi yaptığını, ileri sürerek, bu takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu