Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibinde haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Bu durumda mahkemece; haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile haczedilmezlik şikayeti yönünden istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra 21.12.2019 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Bu mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi olanaklı değildir. O halde, mahkemece şikayetçi borçlu ...’ın ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından istemin vefat eden borçlu yönünden reddi gerekirken, şikayetin esası incelenerek kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

        İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. İcra müdürlüğü alacaklının talebi ile borçluya ait malvarlığı üzerine haciz koymak zorundadır. Ancak borçlu haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurabilir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir....

        Haciz üçüncü kişi nezdinde iken yapıldığı iddiası ile üçüncü kişi bu kararı şikayet yolu ile düzeltilmesi ve İİİK 99 göre alacaklıya istihkak davası açmak için süre verilmesini talep edebilir. Somut olayda ise haczin ve istihkak iddiası 05.08.2021 tarihinde yapılmış olup icra müdürlüğünce İİK'nın 96 ve 97 veya 99 maddelerine göre şikayet konusu olacak bir kararın verilmediği aşamada üçüncü kişi icra müdürünün kararının beklemede ertesi gün 06.08.2021'de istihkak davası açmıştır. Davanın açıldığı İskilip İcra Hukuk Mahkemesi de istemi şikayet değil istihkak davası olarak niteleyecek bu davaların nisbi harca tabii olması nedeniyle eksik harcın ikmal ettirerek işin esasını inceleyecek istihkak davasının reddine karar vermiştir. İstihkak davası ile birlikte haczedilmezlik ve taşkın haczin şikayetleri ise tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir....

          O halde davacının taşkın haciz ve satışın durdurulmasına yönelik istinaf başvurusunun ilk derece mahkemesi kararının kesin olması nedeniyle usulden, fiili haciz ve İİK'nın 82.maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin ise esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

          Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; Somut olayda mahkemenin 2022/21 Esas sayılı dosyasındaki şikayete konu haciz 31.01.2022 tarihli haciz olup, mahkemenin 2021/101 esas sayılı ve halen derdest olan şikayet dosyasındaki haczin şikayet dosyasının esas nosu dikkate alındığında 31.01.2022 tarihli ikinci kez konulan hacze ilişkin olamayacağı, aynı takip dosyasından konulmuş olsa da her haciz ayrı bir şikayet hakkı doğuracağından mahkemece 31.01.2022 tarihli hacze ilişkin haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken dava şartı (derdestlik) yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, bu durumda mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli deliller toplanmadığı gibi talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmediği anlaşıldığından şikayetçi borçlu vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK.nın 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra memur muamelesini şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 03.05.2012 tarih, 2012/2970 Esas, 2012/3682 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan mahkeme kararında yazılı gerekçeler ve dosyada mevcut belgeler karşısında karar düzeltme isteği yerinde görülmediği gibi HUMK.nun 440. maddesinde yazılı dört halden hiç birine de uymadığından İİK.nun 366. ve HUMK.nun 442. maddeleri uyarınca REDDİNE ve takdiren 203,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir yazılmasına ve 43,90 TL karar düzeltme harcı alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 02.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra Memur Muamelesini Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Davacının iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 59,30 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Zira, haczedilmezlik ve meskeniyet şikayeti niteliğindeki davada, kıymet takdirine yönelik şikayet imişcesine ara karar oluşturulması da hukuka uygun değildir. Yine, dava konusu taşınmazların bazılarında, eski tarihli ipotek bulunmasına rağmen, mahkemece bu hususta da gerekli araştırma cihetine gidilmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu