"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından; dava dilekçesinde ev, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadelerinin mümkün olmaması halinde ise tüm bu eşyaların bedeli olarak 39.000 TL'nin davalıdan tahsili talep edilmiş, davacı 7.3.2013 tarihli dilekçesinde ise ziynet eşyalarının değerini 17.243,80 TL olarak bildirmiş, yargılama sırasında ev ve çeyiz eşyaları davacı kadına iade edilmiş, ziynet eşyaları yönünden ise yargılamaya devam edilerek ilk hükümde ziynet eşyalarına ilişkin davanın kısmen kabulüne, ziynet eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise toplam 13.966,80 TL'nin davalı erkekten tahsiline karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine; kadının çeyiz alacağı konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı -davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı- davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın dayanağı olan 29/12/2001 tarihli çeyiz senedi incelendiğinde, mehir olarak kararlaştırılarak ziynet eşyalarının ayar ve gramlarının belli olmadığı, buna karşılık tüm ziynet eşyalarının bedeli olarak 12.000 Euro'nun kararlaştırıldığı, davacı tarafından 24/12/2019 tarihli dilekçe ile çeyiz senedine konu ziynet eşyalarının ayar ve gramı belirtilmiş ise de, davacı tarafından yapılan bu açıklamayı destekleyici hiçbir delilin dosyada olmadığı, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2017/16206 Esas 2017/16420 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, ayar ve gramı belli olmayan ziynet eşyası için senette bir bedel kararlaştırılmış ise bu bedelin hangi ayar ve kaç gram ağırlığındaki ziynet eşyasına denk geldiği konusunda bilirkişi raporu aldırılması gerektiği, buna göre senet tarihi itibarı ile 12.000 Euro'nun TL karşılığı belirlendikten sonra , yine aynı tarih itibarı ile altın kur fiyatları dikkate alınarak 12.000 Euro'nun karşılığı olan TL'nin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 Sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) Sayılı Tarife’de, 5766 Sayılı Kanun ve 6217 Sayılı Kanun’la yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Hükmü karşılıklı boşanma davaları dışında ziynet alacağı davası yönünden de temyiz eden davacı-davalı kadından ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyizi nedeniyle alınması gereken maktu temyiz peşin harcının alınmadığı anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının kanıtlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, 6100 s. HMK m. 190/1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma davasında talep edilen Ziynet Eşyası ve Çeyiz eşyasına ilişkin Alacak. DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:03.08.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma davası ile talep edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kabul edilen ziynet ve çeyiz alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin çeyiz alacağı davasının kabul edilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Davalının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın, dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ziynet eşyaları ve çeyiz eşyaları ile özel eşyalarının davalı tarafta kaldığını, fiili birlikteliğin son gününde müvekkilinin evden ayrılırken bu eşyaları yanına almasına fırsat olmadığını belirterek ziynet eşyaları ve diğer eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 33.230,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, cevaba cevap dilekçesi ile de müşterek haneden ayrıldığı gün ziynet eşyalarının davalının annesi tarafından zorla alındığını belirterek talebine konu çeyiz eşyaları ve kişisel eşyaların nelerden ibaret olduğu belirtilmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ziynet eşyalarını giderken beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya kapsamı ve kocanın tanığı Fetullah Aksoy’un beyanından ziynetlerin kadının bilgi ve onayı dahilinde kuyumcudan emaneten alındığı anlaşılmaktadır. Kadın kişisel eşya ve çeyiz eşyalarına ilişkin istemini ise dosya kapsamındakı bilgi ve belgeler ile ispat edememiştir. Bu durumda, ilk derece mahkemesinin ziynet ve eşya alacağı davasının reddine yönelik kararı usul ve yasaya uygun olup, davalı-k.davacı kadının bu yönlere ilişkin istinaf talebinin de reddi cihetine gidilmiştir. Açıklanan sebeplerle, davalı-k.davacı kadının istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
, bunun da senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile mümkün olduğu, davalının senet kuvvetindeki bir belge ibraz edemediği, süresinde verdiği cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmasına rağmen mahkemece yemin delilinin hatırlatılmadığı görülmekle davalıya, düğünde takılan altınların mehir altını olduğu ve 500 gram mehrin davacıya iade edildiği iddiasının ispatı açısından Dairemizce yemin delili hatırlatılmış, davalı yemin delilini kullanmayarak senetten kaynaklı edimi yerine getirdiğini ispat edemediğinden, davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....