"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çeyiz ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * çeyiz ve ziynet eşyaları alacağına ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 2. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.03.2008 ( Cuma)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve eşya alacağı davasına dair karar davacı-davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyası alacağına ilişkindir. Mahkemece ziynet istemi reddedilirken çeyiz eşyası alacağı kabul edilmiş, hüküm taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacı vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin hüküm altına alınan eşya bedeline yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dilekçesinde kırk kalem çeyiz eşyasının davalı tarafta kaldığını iddia ederek bunların aynen iadesini, olmadığı takdirde bedeli olan 7250.-TL'nin tahsilini istemiştir....
Yukarıdaki açıklamalar ve kanuni düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı, dava dilekçesinde ziynet, çeyiz ve ev eşyalarının aynen iadesini olmadığı taktirde şimdilik ziynetler yönünden 5.000 TL'nin çeyiz ve ev eşyaları bakımından ise 1.000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talep etmiş, dava dilekçesinde harca esas değeri 6.000 TL olarak göstermiş ve dava açılırken bu miktar üzerinden harç yatırmıştır. İlk derece mahkemesince ziynet, çeyiz ve ev eşyalarının değerlerinin tespiti amacıyla bilirkişilerden rapor alınmış, ziynet bilirkişisi raporunda dava dilekçesinde talep edilen ziynetlerin dava tarihindeki değerinin 39.438,97 TL, olduğu belirtmiştir. Çeyiz ve ev eşyasına ilişkin 27/11/2018 tarihli bilirkişi raporundan da dava konusu edilen çeyiz ve ev eşyalarının dava tarihindeki değerlerinin 9.775,5 TL olduğu anlaşılmaktadır....
Tüm dosya kapsamı ve özellikle davacı kadının annesinin, bankadaki kasada bulunan ziynetlerin kadına mehir olarak verilen 6 adet burma bilezik ve ... setinden ibaret olduğuna dair beyanı dikkate alındığında 6 adet burma bilezik ve 1 adet Trabzon setinin davalı erkekte kaldığı ispatlanmış olup, talep edilen diğer takıların erkek tarafından kasada muhafaza edildiği hususu ispatlanamamıştır. Hal böyleyken, davacı kadının ziynet alacağı davasının ispatlanan 6 adet burma bilezik ve 1 adet ... seti yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının çeyiz eşyası talebi yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyası alacağı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; reddedilen ziynet eşyası alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, çeyiz ve ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde açıkça "yemin" deliline dayanmıştır. Davacı kadına yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan, ziynet eşyası davasının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 27/06/2018 tarih, 2016/20158 Esas, 2018/7244 Karar)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı , davalı ile boşandıklarını, davalının 03/07/2008 tarihinde iki mehir senedi ile mehir bedeli olarak 20.000.00.- TL nakit ve bir kısmı da ziynet ve çeyiz eşyası olarak toplamda 45.220.TL'yi tanıklar huzurunda borçlandığını; ödeme yapmadığını, tahsili için icra takibi yapıldığını, itiraz ile durduğunu ileri sürerek; itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Davalı , davacının kendisine ait olan tüm eşyalarını aldığını, ziynetleri yanında götürdüğünü belirterek, davanın reddini istemiştir ....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı ile reddedilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talepleri yönünden; davacı -karşı davalı erkek tarafından ise terke dayalı davasının reddi, kadının birleşen davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının “Ziynet ve çeyiz alacağı davasına” yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yönlere ilişkin olarak verilen hüküm davalı -karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....
Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı kadının vekilinin davadan feragat konusunda özel yetkisi bulunmadığı gözetilmeden kadının boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2- DavaIı-davacı kadın vekilinin ziynet ve çeyiz alacağı davalarına yönelik açık bir feragat beyanı bulunmamaktadır. Davadan feragat beyanının, kesin ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açık olması lazımdır. O halde kadının ziynet ve çeyiz alacağı davalarının esasına girilerek gösterilen deliller değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eşler arasında düzenlenen mehir senedinden kaynaklı ziynet ve eşya alacağının aynen iadesi, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedeli ile mehri müeccel bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen kararın yerinde olup olmadığı, yargılamada usuli bir eksiklik bulunup bulunmadığı, tarafların usuli kazanılmış haklarının gözetilip gözetilmediği, Dairenin 02.11.2022 tarih ve 2022/8994 Esas, 2022/8753 Karar sayılı ilamında düzeltilmesi gereken bir yanlışlığın bulunup bulunmadığı, bu bağlamda taraf vekillerinin düzeltme talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 226 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 189 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 190 ıncı, 191 inci, 200 üncü, 201 inci, 203 üncü maddeleri....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2021 NUMARASI : 2020/456 ESAS 2021/1809 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen 11/10/2017 tarihli mehir senedi ile taahhüt edilen 1 adet set, 22 ayar 120 gram bileziğin hiç alınmadığını belirterek mehir senedinde belirtilen ziynet ve eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....